Çevre dostu yeşil binalar, doğa ile uyumlu, yeşil altyapı ve yeşil çatı özelliklerine sahip, yağmur suyu hasadının yapıldığı ve kullanılan suyun geri dönüşüm sistemi ile tekrar kullanıldığı yapılardır. Ayrıca bu binalar kullanılan enerjiyi kendi bünyesinde kurulu olan yenilenebilir enerji sistemlerinden elde edilen binalardır. Yeşil binalara dünyada talep giderek artmakta ve bu binalara ait sertifikasyonlar geliştirilmektedir.
Yeşil binalar, özellikleri itibari ile çevreye faydaları var. Zaten bu binaların tercih edilmesinin en büyük nedeni çevre ile uyumlu olması. Günümüzde sanayileşmenin büyümesi ile kaynak ihtiyacının artması doğayı ve çevreyi tahrip etmektedir. Üretimin ve tüketimin bu şekilde devam etmesi sürdürülebilir değildir. Çünkü tahrip olan sağlıksız çevre sadece geleceği değil günümüzde de yaşamı tehdit eder hale gelmiştir. Dünyanın geldiği bu noktada çözüm olarak çevreyi tahrip etmeyen kaynakların israf edilmediği, ekosistemle uyumlu yeni üretim ve tüketim alışkanlıkları oluşturmaktır. Yeni alışkanlıkların başında enerjiyi tasarruflu kullanmak geliyor. Sadece tasarruflu kullanmak yetmiyor, aynı zamanda kullandığımız enerjinin çevreye zarar vermeden üretilmesi ve karbon salınımının en düşük olması gerekiyor. Bunun da yolu yenilenebilir temiz enerjiden geçiyor. Bina çatılarına yerleştirilen güneş panellerinden elde edilen enerji hem ekonomik hem de karbon salımı çok düşük olması açısından önem kazanıyor.
Günümüzde nüfusun büyük bir kısmı şehirlerde yaşıyor. Kentleşme ile birlikte yapılaşmada artış var. Şehirlerin yeni binalarla birlikte yerleşim alanları genişlerken asfalt yolların ve betonlaşmanın da arttığını görüyoruz. Bir şehre havadan baktığınızda üç şey görüyorsunuz; çatı, asfalt ve beton. Böyle şehirlerde çatı, asfalt ve beton yüzeyler güneş ışınları ile sürekli ısınır. Gündüz saatlerin oluşan sıcaklık artışı gece saatlerinde de devam eder. Çünkü bu yüzeyler güneş radyasyonunu çabuk emdiği gibi, yüzey soğuması da gecikir. Kentlerde sıcaklık artışına neden olan bu durum “kentsel ısı adası” oluşu için zemin hazırlar. Bina çatılarının yeşillendirilmesi, bahçe ve açık alanlarda daha fazla toprak ve yeşil örtünün olması kentsel ısı adası etkisini azaltır.
Yeşil binalar, doğayla uyumlu çatı ve duvarları sayesinde kentsel ısı ada etkisinin de azalmasına yardımcı olur. Yeşil çatılar vejetasyon örtüsüyle güneş radyasyonunu ve yağış suyunun hızını azaltır, yalıtım sağlar. Düşey bahçeler bina, duvar, çit gibi düşey yapısal elemanların çeşitli bitkilerle kaplanmasıyla oluşur, binalardaki enerji tüketimini azaltır.
Yeşil çatılar, çevresel faydaları, hayatı kolaylaştırması ve yaşam kalitesini artırması nedeniyle kısa bir süre içinde popüler hale geldi. Bu yapılar kentsel sürdürülebilirliğe olumlu katkılar sunuyor. Son zamanlarda yapılan yeşil çatı bahçelerinin sadece bulunduğu binaya değil çevresine ve bölgesine de faydaları olduğu görülmektedir. Ekolojik, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirliğe olan katkıları ile kent yaşamını küresel ısınmanın olumsuz etkilerine karşı korumaktadır. Yeşil çatı uygulamaları yaz aylarında binanın aşırı ısınmasını engelliyor. Sıcak hava dalgalarının etkili olduğu zamanlarda, serinletici etkisi ile sağlığımızı koruyor. Bu tür sıcak hava dalgalarının etkili olduğu zamanlarda özellikle yaşlılar, kronik rahatsızlığı olan kişilerde aşırı terleme ile sıvı kaybı ve nefes darlığı sağlığı olumsuz etkiliyor.
Bir yapının çevre dostu yeşil bina özelliğine sahip olması için belirli kriterler aranmaktadır. Bu özellikleri taşıyan binalara, “yeşil bina sertifikası” verilmektedir. ABD’deki LEED sertifikası ve İngiltere’deki BREEAM sertifikası en yaygın olanlarıdır. Ülkemizde de yerli Ulusal Yeşil Sertifika Sistemi (YeS-TR) geliştirilmesi ve uygulaması için çalışmalar yapılmaktadır.Küresel ısınma, iklim değişikliği, su kaynaklarında azalma, çevre kirliliği ve doğal kaynakların hızla tüketilmesi gibi nedenler, yapı sektöründe çevre dostu yeşil binaların yapılmasını ihtiyaç hâline getiriyor.