*Çocuklarına askerlikle ilgili anlatabileceği bir anısı olsaydı.
*Asker arkadaşım diyebileceği Türkiye’nin en uzak bölgesinde yaşayan 3-5 arkadaşları olsaydı.
*Yemekhaneye önce girebilmek için kuyrukta sıra bekleseydi.
*Sabah kalkıp yatağını kendi toplasaydı.
*Çok haklı olduğu tartışmalarda bile 24 saat sonra şikayetinin anlatabileceği yaşamış olsaydı.
*’Baba Ocağı’ diye tabir edilen kışlanın havasını teneffüs etseydi.
*Silahın üstüne ellerini koyarak bu vatanın bölünmez bütünlüğünü koruyacağına dair yemin etseydi.
*Ve en önemlisi de TSK görevli birkaç komutanın ismi aklında kalsaydı.
‘Kalsaydı, olsaydı ne olur’ diyebilirler. Bende bunu diyenlere şu cevabı verirdim.
Bu olayları yaşamış olsaydınız ;
Hayata bakışınız ve planlamanız çok değişirdi. İş yaşantınız ,arkadaş çevreniz, aile sorumluluğunuza bile katkı sağlayacak bir dünyanın içine girip on sene sonraki tecrübelerinizi on sene önceye çekip olgun bir memur ,olgun bir iş adamı,olgun bir yönetici olurdunuz. Peki! Askerlik yapmamak dünyanın sonumudur. Tabi ki değil. Ama ben 20 ay askerlik yapmış birisi olarak bu asker ocağının havasının teneffüs edilmesini arzu edenlerdenim. Keşke hükümetim bu konuda benim gibi düşünüp bu genç kardeşlerimize ve tabi ki benim oğluma 15 günlük bir askerlik yaptırmış olsaydı. Ama ne yapalım büyüklerimiz böyle uygun görmüş . Hayırlısı.