Erdinç YUMRUKAYA
Köşe Yazarı
Erdinç YUMRUKAYA
 

SABUNCUBELİ DAĞ YOLU

Gün boyu Manisa ile İzmir arasındaki trafik akışı hiç bitmez. İş, okul, sosyal yaşam vs. gibi konularda iki şehrin insanları yaklaşık 30 dakika içerisinde Sabuncubeli’ni geçer ve gidecekleri noktaya ulaşırlar. Manisa Organize Sanayi Bölgesi ve İzmir’in liman kenti olma özelliği ile Sabuncubeli Yolu’nu kullanan çok sayıda kamyon ve tır var.Ayrıca bu yolu kullanan sayısız otobüs ve sivil araçlar da var. Bu yol üzerindeki trafik akışı çok yoğun olunca, kış aylarında tatsız kazalar yaşanmasın diye yaklaşık 2 yıl önce ‘Sabuncubeli Tüneli’ hizmete açıldı. Tünelimiz hizmete açıldıktan sonra, sevindirici olan o dur ki, kaza haberleri en aza indi. Ulaşım süresi azaldı. Kısaca Manisa – İzmir arasındaki seyahatimiz çok daha konforlu ve güvenli hale geldi. *** Yazmak istediğim konuya gelirsek; uzun süredir İzmir’den Manisa’ya gelirken dağ yolu istikametinin yol çalışması nedeniyle kapalı olduğunu yazan bir uyarı levhası görüyorum ve tünelden devam ediyorum. Tünelden giderken de, İzmir-Manisa istikametindeki dağ yolunun aslında tünel içerisinde yaşanabilecek olası acil durumlar için ne kadar büyük önem arz ettiğini düşündüm. Son sözüm: Muhakkak yetkililer bu bölge ile ilgili önemli bir çalışma içindediler ama bu yolun ne zaman açılacağı ve ne tür bir çalışma yapıldığını kamuoyu ile paylaşmaları sevindirici olacaktır diye düşünüyorum. EN TEMEL HAK, SAĞLIK HAKKI SGK İl Müdürü Yavuz Kurt’un, 2012 yılından itibaren zorunlu hale gelen Genel Sağlık Sigortası (GSS) uygulamasına dair yaptığı açıklamayı okudum. Genel sağlık sigortası ile ilgili akıllarda kalan tüm soru işaretlerini kaldırmış Sayın Kurt. Bu uygulama kapsamında olup, devletimizin kendisine sunduğu haklardan haberi olmayan vatandaşlarımızın bu açıklamadan çok yararlandığını düşünüyorum. *** İşçi, memur, esnaf gibi statü ayrımı yapılmadan; Türkiye’de ikamet eden her vatandaşımızı sağlık güvencesine kavuşturan ve dünyaya model teşkil ettiği ifade edilen Genel Sağlık Sigortası ile ilgili aklımda kalanları bir kez daha sizlerle paylaşmak istiyorum. -Herhangi bir sağlık güvencesi olmayan, sigortası olmayan, isteğe bağlı sigorta primi ödemeyen, emekli aylığı almayan ve bakmakla yükümlü olunan kişi durumunda olmayanlar da artık sağlık hizmetlerinden yararlanabilecek. -Yani kişiler şehir, üniversite ve özel hastanelerde sunulan hizmetlerden, eczanelerden, optiklerden, medikal ürünler satan yerlerde uygulanan haklardan yararlanabilecek. Kısacası, bir kişi doğumundan ölümüne kadar temel hak ve özgürlükleri kapsamında hak ettiği, sağlık hizmetlerine A’dan Z’ye kavuşmuş oluyor. *** -Sigortalı değilseniz ve ödemeye gücünüz varsa 2020 yılı için aylık 88,29TL karşılığında siz ve aileniz bu hizmetlerden yararlanabiliyor. -Sigortalı değilseniz ve hanenizde kişi başı geliriniz 981,00TL’den az ise, ikametgâhınızın bulunduğu yerdeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına başvuruda bulunarak gelir tespiti talep edebilirsiniz. Tespitin sonucuna göre primleri devlet karşılıyor. -Vatani görevini yapan mehmetçiklerimizin eşleri, çocukları, anneleri ve babaları, bakmakla yükümlü olunan kişi statüsüne alınmışlar ve askerlikleri sürene dek bu hizmet baki… -Liseden mezun olan gençlerimiz 20 yaşını doldurduğu tarihe kadar, üniversiteden mezun olan gençlerimiz de 25 yaşını doldurana kadar 2 yıl boyunca prim ödemeden sağlık hizmeti alabilecekler. Son olarak da; -Prim borcu olanlar için de bir düzenleme var. 60 günden fazla GSS prim borcu olanlar, 31.12.2020 tarihine kadar şehir, devlet ve üniversite hastanelerinden sağlık hizmeti alabiliyorlar. Son sözüm;Bu açıklamayı okuduktan sonra, tam donanımlı ve yüksek kapasiteli şehir hastanelerimizin bu denli özenilerek neden yapıldığını bir kez daha anladım. MESİR FESTİVALİMİZ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELERİM Her yıl Mesir Macunu Festivali’ne son 3 ay kala Manisa’da heyecan başlıyor, bu sene de olduğu gibi… 14-19 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek olan 480. Mesir Macunu Festivali’nde tam 7 ton mesir macunu saçılacak. Geçen yılın 1 ton fazlası… *** Geçen sene Mesir Macunu Festivali’nden sonra esnafımıza sordum; -“1 hafta boyunca işleriniz nasıl gitti?” diye… Cevap entresandı; -“Dükkanlarımıza son gün giren çıkan oldu ama alışveriş yapan yoktu” Şaşırmıştım, koskoca 1 hafta boyunca süren etkinlikler kapsamında Manisamız ve esnafımız nasıl kazanç sağlamaz diye. Festivalimiz kapsamı boyunca uluslararası platformda şehrimize misafirlerimiz geliyor, gösteriler yapıyor; onlar bizim kültürümüzü tanıyor, biz onların kültürünü tanıyoruz ama bu hareketliliğin bir parçası olmaktan ileri geçemiyor diye düşündüm. Çevre illerden festivale gelmek isteyen vatandaşlarımız ile irtibata geçilse, o il ve ilçelerin belediyeleri ile sivil toplum kuruluşları ile organize olunsa ve festivalden sonra çarşımız, pazarımız, müzelerimiz gezdirilse… Afyon’dan bu organizasyon için gelen biri, yakaladığı mesirleri apartmanındaki komşularına dağıtsa; Denizli’den gelen bir, Manisa bezimizi boynuna dolayıp Buldan’a bizim de kültürümüzü taşısa, fena mı olur? *** Bu düşüncelerimin ardından neredeyse 1 yıl geçti ve geçtiğimiz günlerde Manisa’yı Mesir’i Tanıtma ve Turizm Derneği Başkanı Ufuk Tanık’tan aynı cümleleri duydum. Ufuk Tanık; “Bu sene 7 ton mesir hazırlamaya gayret edeceğiz. Daha fazla insana, daha uzun süreli bir mesir heyecanını yaşatmayı planlıyoruz. Mesir hepimizin mesiri. Daha fazla kurum ve kuruluşun, özel sektörün, sanayimizin destek vermesini arzu ediyorum.” *** Bu derneğin genel kurul üyesi olarak yakından takip ettiğim Manisa’yı Mesir’i Tanıtma ve Turizm Derneği ekibini ve başkanı Ufuk Tanık’ın çalışmalarını takdir etmemek mümkün değil. Bu derneğimiz 12 ay boyunca tüm etkinliklerde yer alıyor ve kendi bütçesiyle Manisa’nın ve Mesir festivalimizin tanıtımına büyük katkı sağlayıyor. 60 yıldır varlığını sürdüren Manisa’yı Mesir’i Tanıtma ve Turizm Derneği’ne tüm Manisalıların desteklerini esirgememeleri gerektiğini bir kez daha söylemek istiyorum. Son sözüm;Bu yıl 480. düzenlenecek olan mesir macunu festivalimizin; şehrimize kazanç sağlaması, hazırlanacak olan faaliyetlerin içeriğinde düzenlemeler yapılması gerektiğini düşünmekteyim.Bu yıl yapılacak olan festivalin, sonraki senelere ilham vermesini diliyorum. DOĞALGAZ + ELEKTRİK Hafta sonu güzel bir hava vardı Manisa’da ama son günlerde hissettiğimiz gibi meteoroloji bunun çok uzun sürmeyeceğini belirtmişti. Kış ayları gelince, herkesin tek bir ortak derdi oluyor ki, o da gelen elektrik ve doğalgaz faturaları. *** Fatura dönemi gelince, herkesin birbirine ‘Sizin faturanız ne kadar geldi?’ sorusunu sorduğunu duyuyorum. Telaffuz edilen rakamlar şaşkınlık verici… Teknoloji çağının tam ortasındayız, elektrik ve doğalgaz ile çalışan her cihaz ‘akıllı’ olarak ifade ediliyor. Az enerji tüketimi ile çalıştığı belirtiliyor satılırken. Peki ya neden bu faturalar bu kadar şişkin geliyor? -Cihazları doğru kullanmayı mı bilmiyoruz acaba? diye düşündüm. Doğalgaz ve elektrik tüketimi ile ilgili nelere dikkat etmeliyiz, sorusunun cevabını aramaya başladım. *** Doğalgaz tüketimi yaparken nelere dikkat etmeliyiz? sorumun cevabını AKSA Manisa Doğalgaz Dağıtım Müdürü İbrahim Başaran’dan aldım… * Evlerimizde yalıtım sorunu yaşıyorsak; radyatörün arkasına ısı reflektörlüleri koyabiliriz,pencere ve kapılardan içeri hava giriyorsa onları kendi yöntemlerimizle kapatabiliriz. * Radyatörlerin önüne konulan perde, koltuk, yatak bazası, yaşam ünitesi gibi ısının yayılmasını engelleyecek unsunları kaldırarak ortam sıcaklığını koruyabiliriz. *Gün içerisinde vanaları açıp kapatmaktansa doğalgazın sürekli çalışması daha avantajlıdır. Çünkü gün içerisinde kapalı olan sistemi akşam eve gelip açtığınızda soğuk olan evi ısıtmak için daha fazla enerji harcar. Ve son olarak da evlerimizdeki ısı ihtiyacını iyi belirlememiz gerektiğinden bahsetti Sayın Başaran; “1 derecelik fark, faturalarda yaklaşık %7 oranında tasarruf sağlar. Bu yüzden evlerimizde ihtiyacımız olan ısıyı iyi belirleyelim. 20-21 derece ideal bir sıcaklıktır. Akşamları uyumadan önce de 17 dereceye getirirsek, tasarruf için iyi olur.” *** Son sözüm;Aldığım bilgiler neticesinde Manisa merkezde, 127 bin konutun önünde doğal gaz hattı var ve 97 bin civarında abonesi var. Doğalgaz abonesi olmayan ve elektrik ile ısınan diğer binlerce konut sahibinin de bilgilendirilmesi için eletrik idaremizden bir tasarruf yönetimi açıklaması bekliyoruz. KADIN DERNEKLERİ Manisa’da ki kadın derneklerimizi gönülden kutluyorum. Hepsinin amacı Manisa’da yaşayan ve durumu olmayan ailelere, kadınlara ve öğrencilere destek olmak. Hiçbir zaman kadın derneklerimizin arasında bir sorun yaşandığını duymadım. Aksine her zaman birbirlerine yardımcı oldular, birbirlerinin etkinliklerini desteklediler. *** Geçtiğimiz günlerde Türk Kadınlar Konseyi Manisa şubesinin 2020 yılının ilk toplantısını yapmak için bir araya geldiklerini gazetede çıkan bir haberde gördüm. O haberin içerisinde Manisa Valisi Ahmet Deniz’in eşi Olcay Deniz’i, Şehzadeler Kaymakamı Cemal Hüsnü Çaykara’nın eşi Nur Çaykara’yı, Şehzadeler Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Esin Ağırkaya’yı, Şehzadeler Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Osman Kuşçuoğlu’nun eşi Fikriye Kuşçuoğlu’nu da görünce kadınlarımız arasındaki bu birlik ve beraberliğin 2020 yılında çok önemli işlere imza atacağını anladım. *** Son sözüm:Bir de yazımın başında belirttiğim gibi kadınlarımızın bu birlik ve beraberliği 23 Ocak Perşembe günü yani yarın somut bir hale geliyor. Manisa’da ki tüm kadın dernekleri aynı amaç doğrultusunda Kültür Merkezi’nde özel bir sergi açacaklar. Gezilip görülmesinde fayda var, derim SOKAK LAMBALARI Güne erken başlar, evden erken çıkarım. Günlük gazetemi alır, esnaf dostlarıma‘günaydın’ diyerek iş yerimin yolunu tutarım. Son zamanlarda bu esnada gözüme çarpan ve beni düşündüren bir konu var; Sokak Lambaları… Hayatımızda hemen hemen herşey teknoloji ile birleşerek daha kolay hale geldi. Sokak lambalarının da kontrol edildiği panelin alarmlı olduğunu tahmin ediyorum. Belli bir saatte açıl komutu, belli bir saatte kapan komutu… Bu konuda yanılıyorsam lütfen yetkililer bana bir açıklama yapsın. Elektronik komut ile hareket ettiğini tahmin ettiğim sokak lambalarımız bazen sabahın ilk ışıklarında sönüyor, bazen de öğle saatlerine kadar yanıyor. Bu durum ile şehrimizin bir çok noktasında karşılaşmak mümkün. Bu lambalarda sonuçta elektrik ile çalışan ve belli bir enerji tüketimi yapan cihazlar, yani milli servet… Birkaç gün sonra bu konunun bir tek benim dikkatimi çekmediğini anladım. Çünkü bu konu ile ilgili gündüz saatinde yanan sokak lambaları ile ilgili birkaç dostumdan fotoğraf aldım. Herkes bu lambaların neden yanık halde kaldığını merak ediyor. Son sözüm; İnsanlar ülkesini seviyor ve israf konusunda hiç taviz vermiyorlar. Bundan dolayı da bu sistem karışıklığının sebebini merak edip, gündüz yanan sokak lambaları görmek istemiyorlar.
Ekleme Tarihi: 22 Ocak 2020 - Çarşamba
Erdinç YUMRUKAYA

SABUNCUBELİ DAĞ YOLU

Gün boyu Manisa ile İzmir arasındaki trafik akışı hiç bitmez. İş, okul, sosyal yaşam vs. gibi konularda iki şehrin insanları yaklaşık 30 dakika içerisinde Sabuncubeli’ni geçer ve gidecekleri noktaya ulaşırlar. Manisa Organize Sanayi Bölgesi ve İzmir’in liman kenti olma özelliği ile Sabuncubeli Yolu’nu kullanan çok sayıda kamyon ve tır var.Ayrıca bu yolu kullanan sayısız otobüs ve sivil araçlar da var. Bu yol üzerindeki trafik akışı çok yoğun olunca, kış aylarında tatsız kazalar yaşanmasın diye yaklaşık 2 yıl önce ‘Sabuncubeli Tüneli’ hizmete açıldı.

Tünelimiz hizmete açıldıktan sonra, sevindirici olan o dur ki, kaza haberleri en aza indi. Ulaşım süresi azaldı. Kısaca Manisa – İzmir arasındaki seyahatimiz çok daha konforlu ve güvenli hale geldi.

***

Yazmak istediğim konuya gelirsek; uzun süredir İzmir’den Manisa’ya gelirken dağ yolu istikametinin yol çalışması nedeniyle kapalı olduğunu yazan bir uyarı levhası görüyorum ve tünelden devam ediyorum. Tünelden giderken de, İzmir-Manisa istikametindeki dağ yolunun aslında tünel içerisinde yaşanabilecek olası acil durumlar için ne kadar büyük önem arz ettiğini düşündüm.

Son sözüm: Muhakkak yetkililer bu bölge ile ilgili önemli bir çalışma içindediler ama bu yolun ne zaman açılacağı ve ne tür bir çalışma yapıldığını kamuoyu ile paylaşmaları sevindirici olacaktır diye düşünüyorum.

EN TEMEL HAK, SAĞLIK HAKKI

SGK İl Müdürü Yavuz Kurt’un, 2012 yılından itibaren zorunlu hale gelen Genel Sağlık Sigortası (GSS) uygulamasına dair yaptığı açıklamayı okudum. Genel sağlık sigortası ile ilgili akıllarda kalan tüm soru işaretlerini kaldırmış Sayın Kurt. Bu uygulama kapsamında olup, devletimizin kendisine sunduğu haklardan haberi olmayan vatandaşlarımızın bu açıklamadan çok yararlandığını düşünüyorum.

***

İşçi, memur, esnaf gibi statü ayrımı yapılmadan; Türkiye’de ikamet eden her vatandaşımızı sağlık güvencesine kavuşturan ve dünyaya model teşkil ettiği ifade edilen Genel Sağlık Sigortası ile ilgili aklımda kalanları bir kez daha sizlerle paylaşmak istiyorum.

-Herhangi bir sağlık güvencesi olmayan, sigortası olmayan, isteğe bağlı sigorta primi ödemeyen, emekli aylığı almayan ve bakmakla yükümlü olunan kişi durumunda olmayanlar da artık sağlık hizmetlerinden yararlanabilecek.

-Yani kişiler şehir, üniversite ve özel hastanelerde sunulan hizmetlerden, eczanelerden, optiklerden, medikal ürünler satan yerlerde uygulanan haklardan yararlanabilecek.

Kısacası, bir kişi doğumundan ölümüne kadar temel hak ve özgürlükleri kapsamında hak ettiği, sağlık hizmetlerine A’dan Z’ye kavuşmuş oluyor.

***

-Sigortalı değilseniz ve ödemeye gücünüz varsa 2020 yılı için aylık 88,29TL karşılığında siz ve aileniz bu hizmetlerden yararlanabiliyor.

-Sigortalı değilseniz ve hanenizde kişi başı geliriniz 981,00TL’den az ise, ikametgâhınızın bulunduğu yerdeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına başvuruda bulunarak gelir tespiti talep edebilirsiniz. Tespitin sonucuna göre primleri devlet karşılıyor.

-Vatani görevini yapan mehmetçiklerimizin eşleri, çocukları, anneleri ve babaları, bakmakla yükümlü olunan kişi statüsüne alınmışlar ve askerlikleri sürene dek bu hizmet baki…

-Liseden mezun olan gençlerimiz 20 yaşını doldurduğu tarihe kadar, üniversiteden mezun olan gençlerimiz de 25 yaşını doldurana kadar 2 yıl boyunca prim ödemeden sağlık hizmeti alabilecekler.

Son olarak da;

-Prim borcu olanlar için de bir düzenleme var. 60 günden fazla GSS prim borcu olanlar, 31.12.2020 tarihine kadar şehir, devlet ve üniversite hastanelerinden sağlık hizmeti alabiliyorlar.

Son sözüm;Bu açıklamayı okuduktan sonra, tam donanımlı ve yüksek kapasiteli şehir hastanelerimizin bu denli özenilerek neden yapıldığını bir kez daha anladım.

MESİR FESTİVALİMİZ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELERİM

Her yıl Mesir Macunu Festivali’ne son 3 ay kala Manisa’da heyecan başlıyor, bu sene de olduğu gibi… 14-19 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek olan 480. Mesir Macunu Festivali’nde tam 7 ton mesir macunu saçılacak. Geçen yılın 1 ton fazlası…

***

Geçen sene Mesir Macunu Festivali’nden sonra esnafımıza sordum;

-“1 hafta boyunca işleriniz nasıl gitti?” diye…

Cevap entresandı;

-“Dükkanlarımıza son gün giren çıkan oldu ama alışveriş yapan yoktu”

Şaşırmıştım, koskoca 1 hafta boyunca süren etkinlikler kapsamında Manisamız ve esnafımız nasıl kazanç sağlamaz diye. Festivalimiz kapsamı boyunca uluslararası platformda şehrimize misafirlerimiz geliyor, gösteriler yapıyor; onlar bizim kültürümüzü tanıyor, biz onların kültürünü tanıyoruz ama bu hareketliliğin bir parçası olmaktan ileri geçemiyor diye düşündüm. Çevre illerden festivale gelmek isteyen vatandaşlarımız ile irtibata geçilse, o il ve ilçelerin belediyeleri ile sivil toplum kuruluşları ile organize olunsa ve festivalden sonra çarşımız, pazarımız, müzelerimiz gezdirilse…

Afyon’dan bu organizasyon için gelen biri, yakaladığı mesirleri apartmanındaki komşularına dağıtsa; Denizli’den gelen bir, Manisa bezimizi boynuna dolayıp Buldan’a bizim de kültürümüzü taşısa, fena mı olur?

***

Bu düşüncelerimin ardından neredeyse 1 yıl geçti ve geçtiğimiz günlerde Manisa’yı Mesir’i Tanıtma ve Turizm Derneği Başkanı Ufuk Tanık’tan aynı cümleleri duydum.

Ufuk Tanık; “Bu sene 7 ton mesir hazırlamaya gayret edeceğiz. Daha fazla insana, daha uzun süreli bir mesir heyecanını yaşatmayı planlıyoruz. Mesir hepimizin mesiri. Daha fazla kurum ve kuruluşun, özel sektörün, sanayimizin destek vermesini arzu ediyorum.”

***

Bu derneğin genel kurul üyesi olarak yakından takip ettiğim Manisa’yı Mesir’i Tanıtma ve Turizm Derneği ekibini ve başkanı Ufuk Tanık’ın çalışmalarını takdir etmemek mümkün değil. Bu derneğimiz 12 ay boyunca tüm etkinliklerde yer alıyor ve kendi bütçesiyle Manisa’nın ve Mesir festivalimizin tanıtımına büyük katkı sağlayıyor. 60 yıldır varlığını sürdüren Manisa’yı Mesir’i Tanıtma ve Turizm Derneği’ne tüm Manisalıların desteklerini esirgememeleri gerektiğini bir kez daha söylemek istiyorum.

Son sözüm;Bu yıl 480. düzenlenecek olan mesir macunu festivalimizin; şehrimize kazanç sağlaması, hazırlanacak olan faaliyetlerin içeriğinde düzenlemeler yapılması gerektiğini düşünmekteyim.Bu yıl yapılacak olan festivalin, sonraki senelere ilham vermesini diliyorum.

DOĞALGAZ + ELEKTRİK

Hafta sonu güzel bir hava vardı Manisa’da ama son günlerde hissettiğimiz gibi meteoroloji bunun çok uzun sürmeyeceğini belirtmişti. Kış ayları gelince, herkesin tek bir ortak derdi oluyor ki, o da gelen elektrik ve doğalgaz faturaları.

***

Fatura dönemi gelince, herkesin birbirine ‘Sizin faturanız ne kadar geldi?’ sorusunu sorduğunu duyuyorum. Telaffuz edilen rakamlar şaşkınlık verici…

Teknoloji çağının tam ortasındayız, elektrik ve doğalgaz ile çalışan her cihaz ‘akıllı’ olarak ifade ediliyor. Az enerji tüketimi ile çalıştığı belirtiliyor satılırken. Peki ya neden bu faturalar bu kadar şişkin geliyor?

-Cihazları doğru kullanmayı mı bilmiyoruz acaba? diye düşündüm.

Doğalgaz ve elektrik tüketimi ile ilgili nelere dikkat etmeliyiz, sorusunun cevabını aramaya başladım.

***

Doğalgaz tüketimi yaparken nelere dikkat etmeliyiz? sorumun cevabını AKSA Manisa Doğalgaz Dağıtım Müdürü İbrahim Başaran’dan aldım…

* Evlerimizde yalıtım sorunu yaşıyorsak; radyatörün arkasına ısı reflektörlüleri koyabiliriz,pencere ve kapılardan içeri hava giriyorsa onları kendi yöntemlerimizle kapatabiliriz.

* Radyatörlerin önüne konulan perde, koltuk, yatak bazası, yaşam ünitesi gibi ısının yayılmasını engelleyecek unsunları kaldırarak ortam sıcaklığını koruyabiliriz.

*Gün içerisinde vanaları açıp kapatmaktansa doğalgazın sürekli çalışması daha avantajlıdır. Çünkü gün içerisinde kapalı olan sistemi akşam eve gelip açtığınızda soğuk olan evi ısıtmak için daha fazla enerji harcar.

Ve son olarak da evlerimizdeki ısı ihtiyacını iyi belirlememiz gerektiğinden bahsetti Sayın Başaran;

“1 derecelik fark, faturalarda yaklaşık %7 oranında tasarruf sağlar. Bu yüzden evlerimizde ihtiyacımız olan ısıyı iyi belirleyelim. 20-21 derece ideal bir sıcaklıktır. Akşamları uyumadan önce de 17 dereceye getirirsek, tasarruf için iyi olur.”

***

Son sözüm;Aldığım bilgiler neticesinde Manisa merkezde, 127 bin konutun önünde doğal gaz hattı var ve 97 bin civarında abonesi var. Doğalgaz abonesi olmayan ve elektrik ile ısınan diğer binlerce konut sahibinin de bilgilendirilmesi için eletrik idaremizden bir tasarruf yönetimi açıklaması bekliyoruz.

KADIN DERNEKLERİ

Manisa’da ki kadın derneklerimizi gönülden kutluyorum. Hepsinin amacı Manisa’da yaşayan ve durumu olmayan ailelere, kadınlara ve öğrencilere destek olmak. Hiçbir zaman kadın derneklerimizin arasında bir sorun yaşandığını duymadım. Aksine her zaman birbirlerine yardımcı oldular, birbirlerinin etkinliklerini desteklediler.

***

Geçtiğimiz günlerde Türk Kadınlar Konseyi Manisa şubesinin 2020 yılının ilk toplantısını yapmak için bir araya geldiklerini gazetede çıkan bir haberde gördüm. O haberin içerisinde Manisa Valisi Ahmet Deniz’in eşi Olcay Deniz’i, Şehzadeler Kaymakamı Cemal Hüsnü Çaykara’nın eşi Nur Çaykara’yı, Şehzadeler Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Esin Ağırkaya’yı, Şehzadeler Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Osman Kuşçuoğlu’nun eşi Fikriye Kuşçuoğlu’nu da görünce kadınlarımız arasındaki bu birlik ve beraberliğin 2020 yılında çok önemli işlere imza atacağını anladım.

***

Son sözüm:Bir de yazımın başında belirttiğim gibi kadınlarımızın bu birlik ve beraberliği 23 Ocak Perşembe günü yani yarın somut bir hale geliyor. Manisa’da ki tüm kadın dernekleri aynı amaç doğrultusunda Kültür Merkezi’nde özel bir sergi açacaklar. Gezilip görülmesinde fayda var, derim

SOKAK LAMBALARI

Güne erken başlar, evden erken çıkarım. Günlük gazetemi alır, esnaf dostlarıma‘günaydın’ diyerek iş yerimin yolunu tutarım. Son zamanlarda bu esnada gözüme çarpan ve beni düşündüren bir konu var;

Sokak Lambaları…

Hayatımızda hemen hemen herşey teknoloji ile birleşerek daha kolay hale geldi. Sokak lambalarının da kontrol edildiği panelin alarmlı olduğunu tahmin ediyorum. Belli bir saatte açıl komutu, belli bir saatte kapan komutu… Bu konuda yanılıyorsam lütfen yetkililer bana bir açıklama yapsın.

Elektronik komut ile hareket ettiğini tahmin ettiğim sokak lambalarımız bazen sabahın ilk ışıklarında sönüyor, bazen de öğle saatlerine kadar yanıyor. Bu durum ile şehrimizin bir çok noktasında karşılaşmak mümkün. Bu lambalarda sonuçta elektrik ile çalışan ve belli bir enerji tüketimi yapan cihazlar, yani milli servet…

Birkaç gün sonra bu konunun bir tek benim dikkatimi çekmediğini anladım.

Çünkü bu konu ile ilgili gündüz saatinde yanan sokak lambaları ile ilgili birkaç dostumdan fotoğraf aldım. Herkes bu lambaların neden yanık halde kaldığını merak ediyor.

Son sözüm; İnsanlar ülkesini seviyor ve israf konusunda hiç taviz vermiyorlar. Bundan dolayı da bu sistem karışıklığının sebebini merak edip, gündüz yanan sokak lambaları görmek istemiyorlar.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.