Parası, malı, mülkü çok fazla olana "Karun kadar zengin" derler.  Karun;  İlk Çağ’ın en zengin ülkesi Lidya’nın, son kralı idi. Çok zengindi. Çünkü Lidya İmparatorluğu; tarihin en önemli buluşunu yapmış, İlkçağ dünyasının  ve insanlık tarihinin ekonomik gelişmesini hızlandırmıştı. Parayı ve altını bulmuştu. *** Güç … Uğruna  insanoğlu;  M.Ö.3600 yılından bu yana 14 bin 361 kez savaştı.  ‘Güç’ uğruna verilen bu savaşlarda; 4 milyardan  fazla  insan öldü. Sadece 20. yy'da ise bu rakam, 400 milyondan fazla.  5 bin yıllık insanlık tarihinin yalnızca 292 yılı savaşsız geçti. Terör örgütünün şehirlerde katlettiği şehit sayısı ise,  bu verdiğim rakamın içinde değil. Ne için ?  Güç İçin… Daha fazla para, daha fazla toprak,  daha büyük bir coğrafya, daha fazla imkan, daha fazla menfaat, daha fazla şan-şöhret, daha fazla teknoloji…vs.  Hep ‘dahası’ istendi. 510.072.000 km²  yüz ölçüme,  5,972E24 kg Kütleye sahip Dünya bugün; 4,54 milyar yıl yaşında. 2014 rakamlarına göre Dünya’da 7.202.951.000 kişi  yaşıyor.   Her saniye dünya nüfusu ortalama 2,7 kişi artıyor. Ve bu kadar nüfusun yaşamını idame ettirebilmesi için tek bir araç var. Para… Gücün sağlayıcısı paranın madeni formunun basımı  M.Ö. 7. yüzyılda, Lidyalılar tarafından  Salihli Sart’ta gerçekleştirildi. Yani Dünyanın yeni düzeni yüzyıllar önce; Manisa’dan, Salihli’den, Sart’tan  başlatıldı.  İlk altın tozları ve kaynakları da ilk defa Sart’ta bulundu. Salihli Sart Bölgesi’nde yaşayan  Lidyalılar parayı icat etmeselerdi; dünya hala deniz kabuğu veya kıymetli metalleri değiş- tokuş ederek alış-verişini yapıyor olurdu.  Lidya Krallığı’nın Başkenti Sardes Tarihte hem Anadolu’nun hem de antik dünyanın Gemoloji ve kuyumculuk merkeziydi. Sardes tarihi kaynaklarda;  güç, servet, zenginlik ve hatta cömertliği ile efsaneleşmiş bir yerleşim birimiydi. Zenginliğin en önemli nedeni altındı. Tmolos dağlarından çıkan ve Hermes Nehri’ne karışıp, başkent Sardes’ten geçen Paktalos Deresi’nin yataklarındaki altın.   *** Para ve Altın büyük güç dedik. Salihli’nin sahip olduğu bu tarihi değerden yola çıkan, Salihli Belediyesi koordinasyonunda, 6 üniversitenin işbirliği ile; 9-10-11 Ekim tarihlerinde, 3 gün boyunca süren  “Altın,  Kuyumculuk ve Gemoloji” temalı bir sempozyum tertiplendi. Para ve altın denen  büyük gücün mimarı olan Salihli Sart’ın Dünya’ya tanıtılmasını amaçlayan Sempozyumun ismi; Lidya "Altın Ülke" Uluslararası Katılımlı Altın, Gemoloji ve Kuyumculuk Sempozyumu. Sempozyumda; Akademisyenler ve Bilim İnsanları tarafından 55 bildiri sunuldu.  Sempozyum Programı içinde, Takı tasarımcılarının hazırladığı Workshop sergisi de, üç gün boyunca açık kaldı. Sadece Türkiye değil, Dünya basını  9-10-11 Ekim tarihlerinde Manisa’yı, Salihli’yi anlattı. Türkiye’nin markalaşmış 33 bilim insanı araştırmalarını ve ulaştıkları sonuçları bu sempozyumda anlattı. Darphane Genel Müdürü Sadettin Parmaksız bu sempozyumda; tarihte darphanelerin nasıl çalıştığını, örneklemelerle gözler önüne serdi. Yabancı bilim insanları-konuşmacılar,  mücevher ihracatçıları, kuyumculuk sanayi temsilcileri, Altın Rafinerisi Yönetim Kurulu Başkanı, kuyumcular odaları temsilcileri, antikacılar, öğretim görevlileri ve  araştırmacılar; 3 gün süren bu önemli sempozyumu hiç sıkılmadan merakla dinledi.  Televizyonumuz ETV’de tüm bu sempozyumu canlı olarak yayınlayarak, halk ile buluşturdu. *** Sempozyum; tarihte ilk altın paranın icat edildiği,  kullanıldığı  Lidya Medeniyeti’nin uzun yıllar başkenti olan Sart’ın; kuyumculuk alanında çok önemli bir merkez konumunda olduğunu ortaya çıkardı.  Türkiye’nin ve  Dünya’nın  antenleri- alıcıları Manisa’ya, Salihli’ye çevrildi. Salihli 3 gün boyunca tüm dünya basınında yazıldı-çizildi.  Mitolojide dokunduğu her şeyi altına çeviren Kral Midas’ın, Paktolos ( Tabak  Çayı)  çayında yıkanarak, bu lanetinden kurtulduğu, Sart Çayı ve olağanüstü özellikleri saatlerce anlatıldı. Sart Mahallesi’nde olan  Antik Çağ’dan günümüze ulaşan Sinagog, tarihteki ilk altın rafinerisi ve ‘ilk ayak izi’de  Sempozyumun konuları arasında idi.  Lidya Altın Ülke Sempozyumu, Salihli’nin tarihi ve kültürel zenginliklerinin tanıtımı açısından çok önemli bir fırsat.  Bu sempozyumun gelecek nesiller adına önemli bir bilgi birikimi oluşturduğuna inanıyorum.   9-10-11 Ekim tarihlerinde Türk Sanat Tarihi Kitaplarına  geçecek, tarihi bir  süreç  yaşandı.  Zira; Sempozyumun çıktıları yayın haline getirilecek ve toplumun tüm kesimlerinin istifadesine sunulacak.  Salihli’nin   artık "Karun kadar zengin" olduğu;  akademisyenlerin tarihe ve kitaplara düşeceği notlarla tescillenmiş  oldu.  Daha ne olsun…  Ben Salihli Belediye Başkanı Sayın Zeki Kayda’yı bu ileri görüşlülüğü  nedeniyle,  yürekten tebrik ediyorum. Salihli’nin;  tarihi dokusu, zenginliği ve Mitolojideki yeri, ancak böyle bir sempozyumla ekonomik değere dönüştürülebilirdi. Bana göre reklamın en profesyonel ve  akademik  olanı, ancak bu formatta yapılabilirdi.