Kimsenin aklına gelmeyen bir kurum: Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü. Evet… Bakanlığa bağlı olan bu müdürlüğün neler yaptığını ve vatandaşa hangi konularda yardımcı olduğunu birkaç arkadaşıma sordum. Gelen cevaplar aynı. Bil-mi-yo-ruz… Doğrusunu isterseniz, ben de detaylı olarak bu kurumun içeriğini pek araştırmamıştım.Ayrıntıya indiğimde gördüm ki tamamen vatandaşa hizmet amacıyla kurulmuş ve her derde deva niteliğinde bir kurum. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı bir il müdürlüğü. Pek müdürlük neler mi yaptı? Soma faciasının oluşundan itibaren 300’e yakın deneyimli personel ilçeye giderek, hasta yakınları ve cenaze sahipleri ile birebir görüşmüşler. Onlara psikolojik ve sosyal destek sağlamışlar. Ailelerle bire bir iletişim kurarak, güçlendirme ve bilinçlendirme çalışmalarında bulunmuşlar. Anketlerde insanların öncelikli ihtiyaçlarını tespit etmişler. Bundan sonraki hayatlarının nasıl olacağını karşılıklı konuşmalarla, geleceğin planlamasında onlara yardımcı olmuşlar. 183 nolu telefon hattından arayan herkesin yardımına koşmuşlar ve bu koşuşturma hala devam ediyor. Ailelerin her türlü problemlerinde maddi ve manevi yanlarında yer alarak acılarını bir nebze de olsa hafifletmişler. İnsanlar bu yardımlardan sonra da devletin büyüklüğünü bir kez daha hatırlayıp “Arkamızda devlet var” demişler ve diyorlar. Soma’ya dair birebir görüşerek yaptığım tespitlerin bazıları bunlar. Bu hizmetlerin çok düzgün ve akıcı bir biçimde ilçede gerçekleşmesini sağlayan herkese teşekkür ediyorum. Ama en büyük teşekkürüm de İl Müdürü Murat Konan ve ekibine. Son sözüm Manisalılara. Başınız sıkıştığında 183’ü arayın. Arada size yardım için bekleyen birileri var. Bundan emin olabilirsiniz. GEDİZ ÖLÜYOR 2013 yılının Eylül ayında yerel seçim propaganda süreci başlayınca, tüm adayların elinde Gediz Projesi ve bu projeler doğrultusunda anlatılan hayaller vardı. Bunlardan bazıları şöyle idi: 1- Tertemiz akan bir nehir olacak 2- Bu nehirde balıklar cirit atacak. 3- Bu nehirde sandallarla gezinti yapılacak 4- Etrafında piknik, dinlenme alanları olacak ve turizme katkı sağlanacak. Bunlar seçimdeki anlatılanların bir kısmı. Peki gelinen noktada bugünkü durum nedir? derseniz. İşte işin orası bir hayli karışık. Nasıl mı? Kütahya ve Uşak’tan, Kemalpaşa’dan, Kula’dan, Manisa’ya kadar uzanan ve buradan İzmir’e ve denize dökülen bir nehir. Bu nehir pis mi pis kokuyor. Nehrin içinde canlı yaşayamaz durumda. Balıkların hepsi ölmüş ve artık şu günlerde karaya vuruyor. Özetle durum böyle ama peki ne olacak derseniz? 3-5 yıldır Gediz’i kurtarma komitesinin çalışmalarına bakmak lazım. Tüm yetkililere sesleniyorum! Lütfen bu Gediz’i KURTARIN. MURAT TÜRKYILMAZ’I KUTLUYORUZ Rahatsızlıklarından dolayı hastanede tedavi gören ve o gün okullarına karne almaya gidemeyen çocuklar… Siz hiç onları ve onların o günlerini düşündünüz mü? Peki ya okuldaki öğretmenleri düşünmüş olabilir mi? Bu konuya dair Manisa’dan bir örnek vermek istiyorum. Moris Şinasi Çocuk Hastanesi’nin odaları karne günü balonlarla süslendi. Hastaneye palyaçolar geldi. Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Murat Türkyılmaz tedavi gören çocukların önce okullarına, sonra sınıflarına ulaştı. Onların karnelerini aldı ve kendi elleriyle dağıttı. Sevgi, şefkat, eğlence. Çocuklar hem karnelerini Murat Bey’in elinden aldılar, hem de o gün palyaçolarla doyasıya eğlendiler. Son günlerde yaşanan sıkıntılı ve üzücü olaylardan sonra bu haberi izlerken; -Oh be ülkede güzel şeyler de oluyormuş, dedim. Çocuklarımız bizim için çok önemli. Ne verirseniz onu geri alıyorsunuz. İnanın onlar da ileride belli bir makama geldiklerinde bu yapılan jestin çok daha fazlasını yapacaklar. Özet: Çocuklarımıza güzel şeyler öğretmeliyiz ki onlar da ilerideki nesillere güzellikler dağıtsın. HAFTANIN SÖZÜ: “Ve çocuklar yaşlanıp ölünceye dek, her şeyi sadece büyüklerin yapabileceğine inanarak yaşarlar.