Merhaba kıymetli okurlarım; Öncelikle şunu belirteyim ki Alevilik, bir soy, bir ırk veya bir ulus değildir. İnancın kimliği olmadığı gibi evrenseldir. İslam’ın Tasavvuf inancı olan, dinsel bir mistizimdir, Alevilik, soya, ırka indirilemez. Bunu bilerek veya bilmeyerek yapmak isteyenler Islama dolayısıyla Aleviliğe haksızlık yapmış olurlar.
Aleviler; sen, ben demez ayrımcılık bilmezler, fakat yıllarca hep ayrıştırılmışlardır. Ben Alevi değilim ama Alevi dostlarım var yaşamlarında insana, hayvana, doğaya bakış açıları ve yardım severlikleriyle benim gönlümde bambaşka bir yerleri var.
Mesela genel olarak çok saygılılardır kimsenin hakkını yemezler sofraları açık ve paylaşımcı insanlardır. Yıllardır geleneklerini en iyi şekilde yaşatırlar. Çok üzücü şeyler yaşadılar evlerinin işaretlenmesinden tutunda sırf alevi oldukları için iş verilmemeye kadar tabi artık bunlar günümüzde eskisi gibi değil.
Hiçbir insan inanışı gereği ötekileştirilmemelidir. Herkes önce iyi insan olmalı ve sonrasında iyilik yolunda yarışarak iyiliği bulaştırır hale getirmeli. Kimse siz gibi düşünmüyor diye kötü ilan edilemez.
***
Alevîler, Muhammed'in son Peygamber olduğuna, Ali bin Ebu Talib'nin ise Veliliğine yani İmamlığına inanırlar. Alevîler, ibâdetlerini Cemevi'nde yaparlar. Kadir Gecesi'yle bağlantılı olarak üç gün ve Muharrem ayında ise on iki gün oruç tutarlar. Muharrem'den sonra da üç gün Hızır Orucu tutarlar.
Aleviler için Muhammed Ali yolunda, bir tek soy vardır ki, bunlara soy secereleri, Hz.Muhammed'in torunları olan 12 İmamlara bağlanır, "Evlad-ı Resul" denir. Evlad-ı Resül nesli Hak tarafından, tüm günahlardan arındırılıp nesli pak kılınmıştır. Seyyidler, topluma öncülük yapan, hizmet veren, Pir Hünkar Bektaş Veli gibilerine mürşit, bir onun altında görev yapanlara Pir, onların önünde talibe ilk hizmet verenlere de (Mürşid-Pir ile Talip arasındaki hizmetkar) Rehber denir. Mürşidlerin, pirlerin, rehberlerin asıl görevleri, İslam tasavvufunu tahsil etmektir. Topluma ilmi ve kemaleti ile öncülük yapıp, insanları kötülükten geri almak ve temiz bir toplum yapmakta çaba gösterirler.
Alevi inancı gereği mürşidi, piri ve rehberi olmalı ve musahibi de yoksa, musahip tutmalı. Pir nüfusunu kırmamalı, gönlünü turap edip, özünü dara çekebilmeli. İşte bu inanca, bu imana, bu gönle sahip olan insanlardır Aleviler.
Hangi ırktan, milletten, cinsiyetten, soydan olursa olsun, yukarıda ifade ettiğim gibi, İslam’ın tasavvuf inancına inanıp iman ediyorsa, Alevi inancının, ahlak ve duruşu olan, doğruluk ve dürüstlüğü evinde yaşıyorsa, hayatına uyguluyorsa, iyi bir insan ve Alevidir.
***
Kimi kendini bilmezler "Alevilik din değildir, inanç değildir, İslam ile bir alakası yoktur, Alevilik mezheptir, bir yaşam biçimidir" derler. Bu tür insanlar cahil ve art niyetli insanlardır. Sizce Alevilerin bu temiz yaşam kurallarına düzen veren nedir? İnancının öngördüğü ilkeler değil midir? Alevilik hakkında hiçbir şey bilmiyorsak bile Alevi cemlerine katılıp görmek ve yaşamak gerek. Tüm bu art niyetlerden uzak tamamen Alevi inanç ilkelerine bağlanıp yaşayan ve yaşatan herkes Alevidir.. Özetlersek; kendine insanım diyen, insan değerlerine sahip çıkıp sahiplenen ve yaşatan her Ademoğlu Alevidir, Aleviler için.
Hiç bir insan inanışı gereği ötekileştirilmemelidir. Herkes önce iyi insan olmalı ve sonrasında iyilik yolunda yarışarak iyliği bulaşıcı hale getirmeli. Kimse siz gibi düşünmüyor diye kötü ilan edilemez.
Tüm Alevi dostlarımıza gönülden selam ederim. Son günlerde onların kurumlarına yapılan saldırıları da kınıyorum.
Sevgi ve saygılarımla sağlıcakla kalın.