Merhaba kıymetli okurlarım, bu makalemde sizleri biraz geçmişe götürüp eski güzel anılarımı paylaşacağım...
Ne güzeldi eskiden deriz hep değil mi? Gerçekten de güzeldi bizler için belli bir dönem kiminiz anlatacaklarımdan pek bir şey anlayamasa da "yani zor geçen kısımları" benim ile aynı kaderi paylaşmış kişiler kendini bulacaktır bu yazımda.
Ben çocukken her şey samimiydi mesela gülersek hepimiz güler, ağlarsak hepimiz ağlardık, saygı vardı insanlarda bu bir fazlalık özellik değil olması gerekendi yalan söyleyip kendini yoran insanlar yoktu. Şimdi doğru ve dürüst olana farklı gözle hatta aşağılarcasına bakılıyor nereden nereye ne garip değil mi?
Babamın annemin hemşehrileri köylülerimizle aynı mahallede Karabağlar'da oturuyorduk o zamanlar Karabağlar, Konak İlçesine bağlı bir büyük mahalle idi birbirine yakın evlerde oturuyorduk. Mahallemizde zaman zaman bir araya gelip görüştüğümüz hemşehrilerimizle bayramlarda düğünlerde köyümüzde de bir araya geliyorduk. Yani o günlerden geliyor bu günlere hemşehrilerime bağlılığım.
Komşuluğa gittiğimiz zaman hep birbirini çok iyi tanıyan birlikte büyümüş büyüklerimin samimi sohbetlerine tanık olurdum. Bu bana öyle güven veriyormuş ki, normal zamanlarda evde erken uyuyamayan ben babamın dizinde o yüksek sesli sohbete rağmen tatlı ve derin bir uyku çekerdim.
Akrabalık aynı evde aile olmak gibi, dostluklar kardeşlik gibi, komşuluklar akrabalık gibi yaşanırdı.
Aile ayrılığı küslük yaşatmasın Allah zordur birliğin beraberliğin zarar görmesi insanda travmalar yaşatır. Neden yaşar ki insan hayatta, yemek yiyip, gezip dolaşmak mı herşey hissiz ve duygusuzca? İnsanı insan yapan insani ilişkileri olmalıdır bence.
İnsan bazen olayların en ortasında olsa bile anlayamıyor konduramıyorsun aslında ayrılığı Annen veya Baban bir seçim yapmak zorunda olduğunu. Çünkü içsel olarak alışık olmadığın bir durum bu anne ve babandan başka aile büyüklerinin bir anda değişip karşısında bir düşman muhatabı ararcasına çocuk olarak seni bulmaları büyük bir yük insana. Aşılmıyor değil tabii ki büyüdükçe unutuyorsun hatta üzülemiyorsun, kızamıyorsun bile kimseye sen unuttukça yenilense bile bazı konular yaralarını taze tutmak istercesine. Mesele tüm bunlara rağmen boş vermekti olumsuzlukları geride kaldı kötü günler...
Yine aynı hayattayız aynı dünyada, olumsuz her şeyi değiştirebiliriz bugün de yaşansa, güzellikler hep var onlar yalnızca onları yaşamamızı bekliyor. Zaman öylesine çabuk akıp gitmiş ki inanın bazen ailecek gittiğimiz misafirlikteki evde babamın dizinde yatıyorum ve biraz sonra uyanacakmışım gibi geliyor bana. Hala neyi bekliyoruz bundan sonra daha ilerideki zamanlarda da bu günler aranacak onun için biz birlikte her anımızın kıymetini bilelim ve ilerideki zamanlara da güzel günleri miras bırakıp sirayet ettirelim.
Sizleri seviyorum sevgi ve saygılarımla sağlıcakla kalın.
Anasayfa
Yazarlar
Halil Kocakabak
Yazı Detayı
Bu yazı 1938+ kez okundu.
Çocukluk yıllarımdan anılar
Merhaba kıymetli okurlarım, bu makalemde sizleri biraz geçmişe götürüp eski güzel anılarımı paylaşacağım...
Ne güzeldi eskiden deriz hep değil mi? Gerçekten de güzeldi bizler için belli bir dönem kiminiz anlatacaklarımdan pek bir şey anlayamasa da "yani zor geçen kısımları" benim ile aynı kaderi paylaşmış kişiler kendini bulacaktır bu yazımda.
Ben çocukken her şey samimiydi mesela gülersek hepimiz güler, ağlarsak hepimiz ağlardık, saygı vardı insanlarda bu bir fazlalık özellik değil olması gerekendi yalan söyleyip kendini yoran insanlar yoktu. Şimdi doğru ve dürüst olana farklı gözle hatta aşağılarcasına bakılıyor nereden nereye ne garip değil mi?
Babamın annemin hemşehrileri köylülerimizle aynı mahallede Karabağlar'da oturuyorduk o zamanlar Karabağlar, Konak İlçesine bağlı bir büyük mahalle idi birbirine yakın evlerde oturuyorduk. Mahallemizde zaman zaman bir araya gelip görüştüğümüz hemşehrilerimizle bayramlarda düğünlerde köyümüzde de bir araya geliyorduk. Yani o günlerden geliyor bu günlere hemşehrilerime bağlılığım.
Komşuluğa gittiğimiz zaman hep birbirini çok iyi tanıyan birlikte büyümüş büyüklerimin samimi sohbetlerine tanık olurdum. Bu bana öyle güven veriyormuş ki, normal zamanlarda evde erken uyuyamayan ben babamın dizinde o yüksek sesli sohbete rağmen tatlı ve derin bir uyku çekerdim.
Akrabalık aynı evde aile olmak gibi, dostluklar kardeşlik gibi, komşuluklar akrabalık gibi yaşanırdı.
Aile ayrılığı küslük yaşatmasın Allah zordur birliğin beraberliğin zarar görmesi insanda travmalar yaşatır. Neden yaşar ki insan hayatta, yemek yiyip, gezip dolaşmak mı herşey hissiz ve duygusuzca? İnsanı insan yapan insani ilişkileri olmalıdır bence.
İnsan bazen olayların en ortasında olsa bile anlayamıyor konduramıyorsun aslında ayrılığı Annen veya Baban bir seçim yapmak zorunda olduğunu. Çünkü içsel olarak alışık olmadığın bir durum bu anne ve babandan başka aile büyüklerinin bir anda değişip karşısında bir düşman muhatabı ararcasına çocuk olarak seni bulmaları büyük bir yük insana. Aşılmıyor değil tabii ki büyüdükçe unutuyorsun hatta üzülemiyorsun, kızamıyorsun bile kimseye sen unuttukça yenilense bile bazı konular yaralarını taze tutmak istercesine. Mesele tüm bunlara rağmen boş vermekti olumsuzlukları geride kaldı kötü günler...
Yine aynı hayattayız aynı dünyada, olumsuz her şeyi değiştirebiliriz bugün de yaşansa, güzellikler hep var onlar yalnızca onları yaşamamızı bekliyor. Zaman öylesine çabuk akıp gitmiş ki inanın bazen ailecek gittiğimiz misafirlikteki evde babamın dizinde yatıyorum ve biraz sonra uyanacakmışım gibi geliyor bana. Hala neyi bekliyoruz bundan sonra daha ilerideki zamanlarda da bu günler aranacak onun için biz birlikte her anımızın kıymetini bilelim ve ilerideki zamanlara da güzel günleri miras bırakıp sirayet ettirelim.
Sizleri seviyorum sevgi ve saygılarımla sağlıcakla kalın.
Ekleme
Tarihi: 05 Nisan 2021 - Pazartesi
Çocukluk yıllarımdan anılar
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.