Allah tan kar yağdı. Ona zam yok. Ücreti de yok ama şükür var. Neredeyse tüm ülke karın altında kaldı. Hele iç ve doğu bölgeler. Sibirya dan gelen soğuk her yeri etkiledi. Antalya ay bile kar yağdı. Koyu bir karakış yaşıyoruz. Yazın hem ürün hem de su sorunu azalıyor gibi. Karın çok yağdığı kışlarda yazın sorun daha az oluyor. Ama….
*******
Bu zamlar ne olacak? Nasıl altından kalkacağız halk olarak? Ürün artacak diyoruz ama gübre sıkıntı oluyor. Desteğin artması gerekiyor. Tarımcı yani çiftçi ve yan üreticiler zor durumda ve belirsizlik karşısında ne yapacağına karar vermiş değil. Nedir bu kararsızlık? Ürün maliyetinin altından kalkıp kalkılamayacağı. Satamaz ise hem çöpe atacak hem de para çıkacak. Eğer borç ile veya kredi ile yaptıysa yandı ki birçoğu kredi desteği ile çalışıyor. Yani çöpe atma riski. Çünkü fiyatlar yüksek ve ürün düşük olacak.
*******
Halk elektrik ve doğalgaza kafayı taktı. Haklı mı haklı. Neden haklı? Ödenemeyecek seviyeye geldi. Bir yerde okumuştum ki çök ayıp bir şey, bazı ev sahipleri kiracıyı çıkarıp daha yüksek kira alabilmek için yakınlarına mülkün tapusunun devrini yapıyorlarmış. Evet çaresizlik acı ama ahlakta önemli bir yerde. Hep birlikte bu sıkıntıları aşacağız dolayısıyla egoistliğe gerek yok.
*******
Esnaf aldığı malın üstüne cebinden para koyup yerine koyuyor. Bir lira karlan sigara satan üstüne üç lira koyup mal aldı. Aynı şekilde zeytin yağından, ayçiçeği yağından tutnda kahveye kadar mal tedarikinde esnafın cebinden para çıktı. Sermayeler küçüldü veya yedek akçeler eridi. Kış kışlığını yaparken ekonomide zam yaptı. Peki bu zamlar haksız mı? Üreticinin fiyat maliyet hesabına göre bu olması gerekiyordu çünkü dışa bağlı ekonomiyiz ve paramızın değeri çok düşük. Kısmen de şiddetle eridi. 68 dolar olan Brent petrolünün varili 88 dolara çıktı. Petrol ve doğalgazda da üretimde daralma var. Enerji tüm dünyanın sorunu.
*******
Bir haber kanalında izledim ki bu rakamlar verildi. Türkiye deki buğday üretimi toplam ihtiyacın yüzde 85 inin, ayçiçeği üretim ide yüzde altmışını karşılıyormuş. Yani toplam buğday ihtiyacının yüzde 15 ile ayçiçeğin yüzde 40 ı ithal ve biz kendi zeytinimden kendi zeytinyağımızı çıkarıyoruz. Yani kendimiz üretiyoruz. Madem böyle peki bu fiyat artışları neden? Ürettiğimiz yurtdışına satıyorsak bu hatalı ve devlet eğer gıda maddesi arzında daralma olursa ihracatı kısıtlayacak bir dizi önlemi devreye sokabilir ki bu doğrudur. Koyu kara kışın sonu nasıl bir yaz olacak, merak konusu. Saygılarımla…