Önceden Anadolu kültüründe özellikle de köylerde yeni evlenen çiftlere anne ve babaları evlerinin bir odasını tahsis ederdi ve aile bir bütün olarak aynı evin içerisinde yaşamaya devam ederdi. Şimdi şehir hayatında apartmanlara evrildik ve artık aileler özellikle de oğlan tarafı evlilik sonrası aynı apartmanda daireleri var ise boşuna kira vermemek için oraya yerleşmelerini ya da aynı apartmanda kirada oturmaları yönünde teşvik ediliyor.
*
Tabi bu durum da bazı sıkıntıların ortaya çıkmasına sebebiyet veriyor. Evet aile apartmanında oturmanın bir takım avantajları varken dezavantajları daha fazladır. Avantajlarından bahsedecek olursak, ileride çocukları anne ve babaya bırakıp eşler gezmeye gidebilir, anne yemekleri yenilebilir, hasta olduğunuzda ilgilenmek daha kolay olur vs. fakat zararlarına gelince zararlarının çok daha fazla olduğunu söylemek durumundayım.
*
On yıllar boyunca ilişkiye verilebilecek olan tahribat maalesef bir senede gerçekleşebiliyor. Evlilikte özellikle ilk 6 ayın çok önemli olduğunu söylüyoruz çünkü duygusal bağların ve duygusal kaynaşmanın olması gereken bir evre. Bu süre içerisinde eşler ne kadar yakın olurlarsa, birbirlerine ne kadar yakınlaşır ve birlikte zaman geçirirlerse duygusal doyum da o kadar gerçekleşir. Bu sebeplerden dolayıdır ki balayı denilen şey var çünkü eşlerin birlikte vakit geçirmesi, baş başa olmaları ve duygusal yakınlaşmaların yaşanmasının istenildiği bir evredir. Bu bal ayını bal yılına dönüştürebiliriz bu ilişki aylarca sürebilir ancak aile apartmanında bunu gerçekleştirmek pek de mümkün olmuyor. Çünkü anne baba çocuklarının gelip kendi evlerinde yemek yemelerini isterler, ikide bir yanlarına giderler, ikide bir çay içmeye gelirler, sürekli irtibat halinde olurlar ve hanımefendi giyim kuşamına dikkat etmek zorunda kalır ve kendi dairesinin içerisinde rahat edemez, rahat giyinemez, rahat davranamaz.
*
Eşiyle birlikte vakit geçirmek ister fakat bu pek de mümkün olmuyor çünkü çat kapı kayınvalide gelebiliyor, çat kapı kız kardeşi, erkek kardeşi, babası gelebiliyor. Bu yaşanan durumlar beraberinde bir çok sakıncayı doğuruyor başta gelin sabretmeye, tahammül etmeye başlar fakat zaman içerisinde bu tahammül sınırlarını aşmaya başlayınca bu defa çatışmalar maalesef kaçınılmaz oluyor. Bu sebebe istinaden ben aile apartmanında kalmaktansa daha uzakta hatta yürüme mesafesinde gidilemeyecek kadar aralarında mesafe olan bir yerde çiftlerin oturmalarının taraftarıyım.
*
Bir başka dezavantaj olarak çocuk doğduktan sonra bu defa bu ilişkinin çocuklara yansıyan boyutu devreye girmeye başlıyor. Kayınvalide geliyor doğal olarak o da torununu sahiplenmek istiyor bu defa çocuk eğitiminde kayınvalidenin deneyim ve tecrübeleri, gelinin de tecrübesizliği diyebilirsiniz çünkü ilk defa bir çocuk doğurmuş, ilk defa çocuğuna bakacak bu da çatışmaya dönüşebiliyor. Çocuğun eğitimi ile ilgili yeni şeyleri farklı kaynaklardan öğrenen gelin uygulamak isterken çatışmalar şiddetlenebiliyor.
*
Gelelim çocuk yürümeye başladığında da sorunlar da büyümeye başlar anne ve baba çocuğuna disiplin kazandırmak için kurallar koyar ve sınırlar çizer fakat dedeler ve nineler bu konularda daha relax oldukları için çocuklar onlara gider ve anne-baba kontrolü kaybediyoruz endişesine kapılır bu da gerilimi oluşturur. Bu sefer iki yüzlü çocuklar meydana gelebiliyor anne-baba yanında farklı dışarda farklı çocuklar görmeye başlıyoruz.
*
Durum böyle olunca gelin çocuğuna gizliden gizliye dede ve ninelerinin yanına gitmemelerine dair uyarılar yapar, kızar belki tehdit de eder bu da anne ve çocuk arasında oluşacak olan bağı zedeler. Gördüğümüz gibi nerede oturduğumuzun ne önemi var gibi basit bir durum bu tarzda büyük problemlere yol açabiliyor. Herkese iyi günler diliyorum.