Gençlerde depresyon tedavisi aynı zamanda ebeveynlerin de ruh sağlığına iyi gelmektedir. Amerikan Psikoloji Derneği kongresinde ebeveyn ve çocuk arasındaki bağ, dış görünüş ya da davranış benzerliliğinin çok ötesinde; ergenler ve ebeveynlerinde depresyon belirtileri de birbirleriyle bağlantılı görüldüğü belirtilmiştir. Günümüzde bir çok ergen birey sürekli umutsuzluk ve üzüntü yaşamakta ve intihar düşündüklerini bildirmektedirler.
***
Yapılan araştırmada 325 ergen ve 325 ebeveyn, vasi katılım sağlamıştır. Gençler 3 gruba ayrıldı ve bu gruplardan birinde sadece bilişsel davranışçı terapi, diğerinde yalnızca ilaç tedavisi ve en son ki grupta da her iki tedavi yöntemi bir arada kullanılarak bir yıllık bir çalışma yapıldı. Ebeveynlerin dörtte biri de tedavi sürecinden önce orta ve ağır düzeyde depresyon yaşadıklarını bildirdiler. Tedavi sürecinin aile merkezli olmamasına karşın bazı kısımlar ebeveynleri de kapsamaktaydı. Sonuçlar pozitif dalgalanma etkisinin söz konusu olduğunu gösterdi çünkü ergenlerde depresyon şiddeti azaldığında hangi tedavi yöntemi olursa olsun ebeveynlerde de depresyon belirtileri azalmaktadır.
DEPRESYON BULAŞICI BİR VİRÜS GİBİDİR
Depresyonla daha iyi şekilde mücadele edilebilmesi hususunda çeşitli yaklaşımlar benimseyecek büyük bir kitle gerekmektedir. Depresyon tek başına bireyi etkilemekle kalmayıp aile içi depresif belirtilere de yol açan bulaşıcı bir virüs gibidir. Depresyon bireyin bireysel bir problemi olmaktan çıkarak çevresini de kapsayarak topyekün bir tedavi yaklaşımı olmalıdır. Aile bu noktada çok kilit bir noktadadır ve ergen bireyin duygu durumunun tekrar normalleştirilmesi çalışmalarında en etkin rol oynayacak kişilerdir. Aile bireylerinin de bireysel iyi oluşları diğer fertler üzerinde etkilidir ve bu nedenle bütünsel bir yaklaşımla aile içi problemlere ve bireysel problemlere yaklaşılmalıdır.