Pazarcık merkezli olup 10 ilimizi acıya boğan deprem felaketi sonucu vefat etmiş tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, sevdiklerine ve yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum. Bölgelerde faaliyet göstermekte olan ve canla başla depremzedelere yardım için bitap düşen tüm vatandaşlarımıza bu duyarlılıkları ve tüm hizmetleri için minnet ve şükranlarımı sunuyorum.
İKİNCİL TRAVMALAR KAÇINILMAZ OLABİLİYOR
Pazartesi gününe acı verici haberle uyandık ve günlerdir oradaki insanlarımızla birlikte bizler de uykusuz şekilde bekliyoruz umut dolu haberleri ve mucizevi kurtuluşları. Saatlerce süren çalışmaları canlı yayınlardan sürekli olarak takip ediyoruz, depremden sağ kurtulan vatandaşlarımıza şahit oldukça acımızı bastıran bir coşkuya ve hatta kilometreler ötesinden sevinç gözyaşlarına boğuluyoruz. Tüm bu merakla süreci takip edişimiz bir yana buna şahit olan ve anlamlandıramayacak bir yaşta olan çocuklarımızın da ikincil travmalar yaşaması kaçınılmaz olabiliyor. Yaşanan afetin kişilerde dolaylı veya doğrudan oluşturduğu travmanın şiddeti bireyin yaşına, maruz kalma süresine ve şekline göre değişebilir.
***
Sürekli bir korku, seslere karşı hassasiyet, uyku problemleri, irkilme tepkileri, iştahta problemler, konuşmak istememe gibi belirtiler gözlemlenebilir. Bunlar yaşanılan veya maruz kalınan anormal duruma karşı verilen normal tepkilerdir. Deprem sonrasında da depremi çağrıştırabilecek uyaranlardan kaynaklı korku gelişebilir. Bir çoğumuz depremin bize getirdiği psikolojik travmanın etkileri ile baş edebiliyoruz herhangi bir tıbbi tedaviye ihtiyaç duymadan. Ancak bazı durumlarda kısa süreliğine gözlemlenmesi normal olan travma belirtilerinin uzun süre devam etmesi halinde travma sonrası stres bozukluğu gelişir ve işlevselliğimizi bozacak bir etkiye sahiptir.
SÜRECİ TAKİP EDİYORUZ
Travmaların beyinde kaydedildiği bölgelerin sürekli tetiklenmesi ile kişinin tüm fonksiyonları etkilenmektedir. Birkaç hafta geçmesine rağmen uykuda problem, kabuslarla uyanma, iştahsızlık, dikkat ve odaklanma problemleri yaşanıyorsa en hızlı şekilde travmaya yönelik bir psikoterapi ve ilaç tedavisi gerektirmektedir. Şu an için önceliğimiz deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın temel ihtiyaçlarının ivedilikle karşılanmasıdır. Halen enkaz altında canlarımız var ve çalışmalar hız kesmeden devam ederken bizler de ekran karşısında süreci takip ediyoruz. Çaresizlik, yetersizlik ve öfke gibi duyguları karmaşık bir halde yaşıyoruz.
RUTİNLERİMİZİ ASLA BOZMAYALIM
Şu an duyguları anlamlandıracağımız bir zaman değil. Anlam bulacağımız, üstüne konuşacağımız günler de gelecek fakat şu an için tüm odağımız deprem bölgelerindeki depremzede vatandaşlarımız için neler yapabiliriz bunlara odaklanmak. Yardımlara odaklanacağımız ve dualarla geçireceğimiz bir süreçteyiz. Tabi bu süreçte çocuklarımızın etkilenmemesi önemli ve bu haberleri, görüntüleri, çığlıkların olduğu sesli videoları yanlarında açmayalım ve izinsiz sosyal mecralarda paylaşmayalım. Dostlarımızla, komşularımızla bu konuda sohbet ederken şahit olan çocuklarımızın ikincil travma yaşamamaları adına bu konuda hassasiyetimizi koruyalım. Günlük yaşam aktivitelerimizi ve rutinlerimizi asla bozmayalım evet uyku problemleri yaşanabilir ama yatağa giriş ve çıkış saatlerimiz bizim kontrolümüzde olmalı.
HERKES ACIYI FARKLI BİÇİMDE YAŞAR
Dayanışma ve iletişimde olma bu sürecin ilacıdır bu sebeple birlik olmaya ve duygularımızı paylaşarak onlarla daha iyi baş edebilmeye ortam hazırlayalım. Herkes acıyı farklı biçimde yaşar ve bu acıyla farklı şekilde baş etmeye çalışır bu yüzden günlük yaşamından storyler paylaşanlara öfke ile yaklaşmadan önce anormal bir süreçte olduğumuzu hatırlayalım ve herkesin acıyı yaşama şekline saygı duyalım. Sevgi ve şefkatle kalın.