Engelli olmak bireyi fiziksel ve zihinsel olarak etkileyebildiği gibi psikolojik yönden de zorlamaktadır. Özellikle toplumdaki bireylerin engelli bireylere karşı düşünceleri ve davranışları bu süreci hızlandırabilmektedir. Engeli birey aile ve çevreden sürekli olarak bu tarzda geri bildirimler alırsa kendisini sosyal çevreden uzaklaştırabilir. Bu durum engelli bireyin özgüven kaybına, içe kapanıklığa ve mutsuzluğa neden olabilir. Engelli olmanın tanımını bireyin kişisel veya sosyal hayatında kendi başına yapması gerekenleri yapamaması şekilde ifade edilebilir. Meydana gelen bir hastalık, kaza vb. Gibi sebeplerle gelişebilir.
***
Her türlü ayrımcılığın temelinde farklı olanı yadırgamak yatar. Bilinçli veya bilinçsiz olarak alışılmamış özelliklerle karşılaştığımızda tepki verir ve bu duruma adapte olmakta zorlanırız. Olumsuz yönde olan bakış açısı engelli bireyi toplum içerisinde farklı tutar ve bunun bir sonucu olarak da engelli birey kendisini toplumdan uzaklaştırmaya başlar. Oysaki engelli insanlarımızın da sağlıklı insanlar gibi yaşam hakları vardır.
***
Engelli bireyler hayatlarını diğer bireylerin yaşadığı gibi yaşamakta güçlük çekerler. Toplumsal destek sistemi engelli yaşamını kolaylaştıracak kadar yeterli değildir. Bu sebeple engelli bireyin başkasına muhtaç şekilde yaşayan kimseye dönüşmesine neden olur. Bu sonuç karşısında engelli birey öz güven, öfke, korku, hayal kırıklığı, utanç ve içe kapanma gibi duygulara kapılarak sosyalleşmeyi reddeder. Aile İçi ilişkilerde de sıkıntı yaşayabilir ve iletişimde güçlükler çeker. Bu sebeple aile bireylerine büyük bir sorumluluk düşmektedir. Bu durumdan olumsuz etkilense bile aile bireyleri sabırlı olmalı ve bulunulan duruma uyum sağlamak için karşılıklı zaman tanınmalıdır.
***
En önemli konulardan biri kabuldür. Çocuğumuzu olduğu gibi kabul etmek ileride karşılaşılabilecek sorunların üstesinden gelebilmek için en önemli etkendir. Çocuğun mevcut engeli ne kadar kabullenilirse verdiği tüm tepkilerin üstesinden gelmek de o kadar kolay olur. Aşırı korumacı aile yaklaşımının ve korumacı tutum sergilemenin çocuğu sıkmaması, sosyal ve fiziksel ortamlardan çocuğu uzaklaştırmaması gerekir. Beklentiler çocuğun engeli ve özelliklerine göre ayarlanmalıdır. Kardeşler arası ilişkiler de çok önemlidir. Engelli bireyle kardeşleri arasında sevgi, şefkat paylaşımı olabileceği gibi öfke ve utanç gibi duygularda yoğun yaşanabilir. Böyle durumlarda anne ve babanın rol model olmaları gerekir. Çünkü ebeveynlerin tutum ve davranışları kardeşler arasındaki iletişimi belirler.