Nankörlük cümlesinin vücut bulmuş hali insanlar tanıyorum. Sahi, nankör ne demek? Kendisine yapılan iyiliğin değerini bilmeyen kişiye, nankör denir. Kendi gözlemlerimden yola çıkarak şunu söyleyebilirim. İnsanların işine yaradığımız kadar hayatlarına aldıklarını fak ettim. Bir insan size iyi anından çok kötü anını göstermeyi ve bu kötü anın geçmesi için yardımcı olmanızı istiyorsa eğer, sizi kullandığına emin olun.
*
Mesela bir örnek vereyim; Bir anne düşünün, çocuklarının her hastalığında, doğumunda zor zamanlarında yanınızda olmanızı istiyor. Kendine vakit ayırmak veya eşi ile yalnız kalmak istediği zamanlarda sizden yardım istiyor. Ve ne zaman ki, çocukları büyüyor ve kendilerine bakabilecek hale geliyor. O zaman sizinle arasına mesafeyi şak diye koyuveriyor. Teşekkür etmekten ziyade görevinizmiş gibi hissettirip bir de utanmadan sizi yapmadığınız konularda da kendisini mükemmel sandığı için birkaç uyarıda bulunuyor. Evet evet, bende işte nankörlük bu olsa gerek diyorum.
*
İnsanlar menfaatten çok, hoşgörülü bir farkındalığa sahip olsalar çok şeyin hızla değişeceğine sonsuz inanıyorum. Vefalı insan birçok zararınıza görse, bir iyiliğinizi unutmaz. Ama nankör insan; tekbir zararınızı görse bütün iyiliklerinizi unutur. Özdemir Asaf’ın çok güzel bir sözü var; bunca nankörlükten sonra, bazılarının ederi kalmadı gönlümde, kaça deseler hiçe sayarım. Herkes nankör olma potansiyeline sahiptir. Ama nankörlük yaptığını fark ederek, kendine çeki düzen verip telafi eden ve tekrarlamayan kişilere de insan denir.
*
Unutmayın hayatınızdan çekirdek aileniz hariç kim çıkarsa çıksın hiçbir şey kaybetmezsiniz. Anne, baba, kardeş kaybetmek ayrı bir durumdur, x kişisinin nankörlüklerinden dolayı değerinizi düşürmek istememek ayrı bir şeydir. Son olarak bir şiir yazarak bitireceğim.
MENFAATİ BİTENİN NANKÖRLÜĞÜ BAŞLAR
Başını ağrıtılar senin,
Yerinden oynarsa taşlar.
Menfaati biten kişinin,
O an nankörlüğü başlar.
Yusuf Tuna
Velhasıl, az insan çok huzur. Vesselam.