Saniyeler içerisinde tüm seraları yerle bir eden sel, bir gece ansızın bizi yataktan kaldıran sarsıntı ve en ufak bir dikkatsizliğin beraberinde gelen binalar boyunca alevler… tüm bunlar doğa veya insan kaynaklı meydana gelen ve bizi savunmasız bırakan olaylardır. Bu olaylar bize her zaman her şeyi kontrol edemeyeceğimizi ve her şeyi kontrol etmenin imkansızlığını hatırlatıyor fakat biz yaşam içerisinde bunu sıklıkla unutuyoruz.
TÜM ENERJİMİZLE HEDEFLERE YÖNELİYORUZ
Sen istedikten sonra bu hayatta yapamayacağın şey yok diyen kişisel gelişim kitapları ne kadar motive edici olursa olsun hayatın her alanında kontrol elimizde olabilir mi? Engeller ve kayıplarımız hayatın birer kaçınılmaz gerçeğidir. Ne kadar hayatımızın merkezine aldığımız hedefler için çabalasak da bu hedeflere ulaşabilmenin imkansızlığı bir yol ayrımını beraberinde getirmelidir. Her yıl veya her ay kendimize hedefler belirliyoruz fakat bunların gerçekçiliğine bakmadan tüm enerjimizle bu hedeflere yöneliyoruz.
KONTROL ALANIMIZIN SINIRLARI NELERDİR?
Belirsizlik hayatımızın her alanında bir yer sahibidir ve bizler her zaman bu belirsizliği tehdit olarak algılar ve ortadan kaldırmak isterken yoğun bir stres ve kaygı içerisinde buluruz kendimizi. Bu belirsizlikler bazı durumlarda netleştirilebilirken bazen belirlenemeyen belirsizlikler bize o yoğun stresi ve çaresizliği getiriyor. Bu belirsizliği en çok da pandemi sürecinde deneyimledik ve halen etkisi sürmektedir. Her şeyi kontrol edemiyoruz ama kontrol alanımızın sınırları nelerdir?
***
Bireyin kendisi, sosyal çevresi ve tabiat gibi kontrol alanında olan ve olmayan bir çok alan kompleks bir yapıdadır. Bireyin düşünce, duygu ve davranışlarının kendi kontrolünde olduğu bilinse dahi bu yapı içerisinde de kontrolümüzün dışında işleyişe sebep olan kalıtsal özelliklerimiz var. Bu bilgilerden hareket edersek şuna çıkacağız ki kontrol alanlarımız dahi belirsiz fakat tek belirli olan şuan için elimizde olan ve yapabildiklerimiz.
ÖFKE VE HAYAL KIRIKLIKLARI GÖZ ARDI EDİLMEMELİ
Kontrol yanılsaması dediğimiz bir kavram var ve bunu sizlere açıklamak istiyorum. Şans eseri olarak belirlenen durumlarda kontrol sahibi gibi davranmak çift yönlü bir sistem oluşturur. Kişinin düşündüğü ve kurguladığı gibi gerçekleşmeyen bir olayda kontrolü dış odaklara yönlendirir. Bu yönlendirme genellikle kadere bağlanmaktadır ülkemizde. Şuan için kadere boyun eğmek gibi bir kabulleniş stresten kurtardığı için güzel gözükse de sorumluluğu üstlenme noktasında eksik kalınabileceğini ifade etmektedir. Tüm bunların tersine birde bireyin yaşanan tüm durumların kendinden kaynaklandığını düşündüğü ve dış etkenleri tamamen göz ardı ettiği durumlarda da öfke ve hayal kırıklıklarını yoğun şekilde yaşayacağı göz ardı edilmemelidir.
***
Bu hayat yolculuğunda gerçekçi hedeflerle çıkılan yolda artıları ve eksileri göz ardı etmeden, umudun ve istikrarın, engellerin ve kayıpların hayatın içerisinde var olduğunu kendimize hatırlatarak, belirsizlikle birlikte yolculuk etmeye devam edeceğiz. Elimizde olan ve yapabileceklerimizi tamamiyle yapıp kontrolümüz dışında olanları da kabul edeceğiz.