Hayat boyu bize lazım olan bir his, bir algıdır kendilik algısı. Karşımıza çıkan gerçeklerden biri de birey kendini sevmediğinde ya karşısına onu sevmeyen birileri çıkar veyahut onu seven kişilerin gerçek sevgisine inanmaz. Günün sonunda birey kendisini sevmiyorsa eğer ya bunu destekleyecek ve pekiştirecek ilişkiler sürdürür ya kendisine değer vermeyen kendisini sevmeyen insanlara meyleder ya da kendisine değer veren onu seven insanların bu sevgi ve verdiği değeri teste tabi tutarak onları kaybeder. Kendimize karşı hissettiğimiz bu duygular ilerde değersizlik ve özgüven kaybına sebep olabiliyor.
***
Öz saygı dediğimiz kavram çok önemlidir çünkü öz saygı kişinin kendisine yönelik algılama şeklidir ve buna bağlı olarak hayatı ve dünyayı algılamasıdır. Öz saygı dediğimiz bireyin kendine değer vermesi kendilik algısının da olumlu yönde olması bireyi değersizleştirecek ilişki ve ortamlardan uzak durabilmesinde önemli bir faktördür. Birey önce kendine iyi olmalı, önce kendine değer vermeli ve önce kendisine şefkat gösterebilmelidir ki kendisini değersiz hissettiren ve onun ruhunu zedelemeye meyleden birey ve ortamlardan kendini koruyabilsin ve uzaklaşabilsin. Kişinin kendine saygı duyması başkalarının da ona saygı duyması ile sonuçlanır. Birey kendine saygı duyarsa, kendi değerine sadık olursa başkaları da eninde sonunda saygı duyar ya da yollarını ayırırlar. Birey kendine sadık olmalıdır. Birey kendine verdiği değere, kendi kişiliğine ve onu korumaya sadık olmalıdır. Birey bu şekilde bir yol izlediğinde kendisine değer vermeyen, kendisine saygı duymayan insanlarla bir yol ayrımına girer.
***
Özsaygıyı arttırabilmek için öncelikle bireyin kendisini başkalarına sevdirme eğiliminden vazgeçmesi gerekmektedir. Çünkü herkes beni sevmeli gibi bir düşünceye sahip olan insan kendisini sevdirebilmek için her türlü tavizi vermek zorunda kalarak öz saygısını yitirir ve hayattaki konumuna ve duruşuna zarar verir. Burada ana dinamik olan sevilmek bireyin sınırlarının ihlal edilmesine müsaade etmesine ve benlikte hasarlar oluşmasına yol açar. Talep edilmeden emek sunmamak gerekiyor. Yeri geldiğinde de hayır diyebilmek gerekiyor ki bazen kendimize dahi bu sınırları çizmemiz gerekiyor. Bize ihtiyaç duymayan bireylere fazlaca emek ve zaman harcamak, her şeyi ayaklarına götürmek özsaygımızı zedelerken bir yandan da yavaş yavaş insanların bize saygı duymamasına, emeklerimize saygı göstermemesine, fedakarlıklarımızı görmemesine sebep oluyor. O yüzden bizim kendimize de bu noktada sınır çizmemiz gerekiyor.
***
Bazı insanlar kendi istekleri doğrultusunda bizlerden fedakarlık ve emek talep edecekler ve bunu yapmak istemediğimizde suçlanarak hatalı ve yanlış insan etiketine maruz kalacağız. Bunların esasında bizim hatalı olduğumuzun değil karşı tarafın kendi çıkarları doğrultusunda bencil yaklaşımda olmasının ve bizim fikirlerimize saygı göstermemesinin bir sonucu olduğunu fark edebilmemiz gerekiyor. Öz saygının önünde olan engellerden biri de budur. Kendini, benliğini ve kişiliğini korumak suç değildir seni suçlu hissettiren insanlardan uzaklaşmak gerekir.