Kişinin yaşam kalitesini etkileyen durumların başındadır. Kişinin dış dünyayı algılamasını hem de arkadaşlık, ilişki ve iş yaşantısını olumsuz yönde etkiler. Duyulan kaygıdan kaçındıkça da bu bir çığ gibi büyür. Sosyal kaygı yaşamak sosyal durumlarda güçlü duygusal tepkilere sahip olduğumuz anlamına gelmektedir. Endişeli tepkilerin azalmasının yollarından biri vücudun rahat bir durumda olmasıdır. Vücudumuz gevşediğinde yavaş ve doğal bir nefes oluşurken zihin de olumsuz düşüncelerden arınmış olur. Endişenin oluşacağı durumlarda çok hızlı nefes alınabiliyor ve bu da diğer kaygı belirtilerini daha da kötüleştiriyor. *** Kaygının oluştuğu esnada nefesinize odaklanın. Burnunuzdan nefes alın ve ağzınızdan nefes verin.  3 saniye nefes alın, 3 saniye nefesinizi tutun ve 3 saniye nefes verin. Nefes verirken "gevşe" diye düşünün ve kaslarınızdaki gerilimi serbest bırakın. Sakinleşene kadar bu şekilde nefes almaya devam edin.   FARKINDALIK OLUŞTURMAYA ÇALIŞIN    Sosyal kaygı yaşayan biri diğerlerinin yorumlarını ve yüz ifadelerini yanlış yorumlama eğilimindedir. Endişe hissettiğiniz yakın zamanda yaşanan bir olayı düşünün ve olumsuz düşüncenizi durum öncesi, sırası ve sonrası şeklinde yazın. Fark edeceksiniz ki zihin okumalarınız ve olumsuz yönde oluşan tahminleriniz olay sonrasında değişmektedir. Bunu günlük hayatınızda da deneyimleyerek farkındalık oluşturmaya çalışın.   YAPABİLECEKLERİNİZE ODAKLANIN    Mükemmel olmaya odaklanmak yerine, en kötü senaryoları kabul etmeye odaklanıp bu durumun oluşmaması için yapabileceklerinize odaklanın. Sosyal kaygı bir kişilik özelliği değildir. İçine kapanık ve utangaç olma eğilimimiz kim olduğumuzu tanımlamayan bir sorundur. Başa çıkmakta zorlanıyorsanız bir uzmandan destek almak faydalı olacaktır.