İsmail Aydın
Köşe Yazarı
İsmail Aydın
 

BU MÜCADELE SÜRECEK…

Sevgili dostlar; Eğer yaptığım eleştirilerde haksızlık varsa, lütfen söyleyin. Biz öz eleştiri yapmasını da biliriz. Parti içi demokrasi konusunda neden bu kadar ısrarcı olduğumu merak edenlere söyleyeyim: Bu konu, ülkemizin demokratikleşme sürecinin önündeki en büyük engellerden biri. Burada benim derdim, bu yöntemle seçilenlerle değil; bu yöntemi getirenlere karşı bir duruş sergilemek gerektiğine inanmam. BU SİSTEM HERKESİN İŞİNE GELİYOR Siyasi partiler yasası ve seçim yasaları kökünden değişmediği sürece Türkiye’ye gerçek bir demokrasi gelmeyecek. İlginç olan şu ki, bu yasaların tam demokratik bir hale getirilmesi konusunda hiçbir siyasi partiden itiraz gelmiyor. Neden dersiniz? Çünkü bu sistem herkesin işine geliyor. Hem iktidarın hem muhalefetin aynı hamurdan oldukları zaten çok belli. SÖYLEMLER VE EYLEMLER BİRBİRİYLE UYUŞMUYOR Farkında mısınız? Bu ülkede muhalefet sürekli demokrasiden bahsediyor ama eylemlerine bakınca durum hiç de öyle değil. Söylemler ve eylemler birbiriyle uyuşmuyor. Çünkü bu bozuk sistemden onlar da besleniyor. Herkes kendi dediğinin doğru olduğuna inanıyor. Yapılan kongreler bana göre yok hükmündedir. Çünkü tamamı antidemokratik. BASTIRILMIŞ BİR TOPLUM HALİNE GELDİK Bu şekilde kongre yapmanın ne anlamı olabilir ki? İnsanlara eziyet etmekten başka. Üst düzey yöneticiler ve milletvekilleri kürsüye çıkıyor, konuşmalarını yapıyor, sonra asıl söz hakkı kongrenin üyelerine bile verilmeden kongre bitiyor. Vekiller, Meclis kürsüsünde yapamadıkları konuşmaları kongre salonlarında yaparak kendilerini ispat etmeye çalışıyor. Bu durum trajikomik değil de nedir? Konuştuğum herkes bu antidemokratik yapıdan şikayetçi ama iş gündeme getirmeye geldi mi etrafımızda kimseyi göremiyoruz. Neden? Çünkü bastırılmış bir toplum haline geldik. *** Şunu da net bir şekilde belirtmek isterim: Yazdıklarıma karşı yapılacak her eleştiriye açığım. Ama bu eleştiriyi sözle değil, köşe yazımın altına yazılı olarak yapma cesaretini gösterenlere saygı duyarım. Yoksa telefonla ya da beni gördüklerinde yapılan eleştirilerin hiçbir önemi yok. Üstelik bu durumda cevabımın sert olacağını da burada açıkça söylüyorum. Benim bu mücadelem yeni başlamadı, bilenler bilir. Asla yılmayacağım ve sonuna kadar devam edeceğim. Bu söylediklerim tek bir partiye değil, tüm siyasi partilere yönelik.
Ekleme Tarihi: 05 Aralık 2024 - Perşembe
İsmail Aydın

BU MÜCADELE SÜRECEK…

Sevgili dostlar; Eğer yaptığım eleştirilerde haksızlık varsa, lütfen söyleyin. Biz öz eleştiri yapmasını da biliriz. Parti içi demokrasi konusunda neden bu kadar ısrarcı olduğumu merak edenlere söyleyeyim: Bu konu, ülkemizin demokratikleşme sürecinin önündeki en büyük engellerden biri. Burada benim derdim, bu yöntemle seçilenlerle değil; bu yöntemi getirenlere karşı bir duruş sergilemek gerektiğine inanmam.

BU SİSTEM HERKESİN İŞİNE GELİYOR

Siyasi partiler yasası ve seçim yasaları kökünden değişmediği sürece Türkiye’ye gerçek bir demokrasi gelmeyecek. İlginç olan şu ki, bu yasaların tam demokratik bir hale getirilmesi konusunda hiçbir siyasi partiden itiraz gelmiyor. Neden dersiniz? Çünkü bu sistem herkesin işine geliyor. Hem iktidarın hem muhalefetin aynı hamurdan oldukları zaten çok belli.

SÖYLEMLER VE EYLEMLER BİRBİRİYLE UYUŞMUYOR

Farkında mısınız? Bu ülkede muhalefet sürekli demokrasiden bahsediyor ama eylemlerine bakınca durum hiç de öyle değil. Söylemler ve eylemler birbiriyle uyuşmuyor. Çünkü bu bozuk sistemden onlar da besleniyor. Herkes kendi dediğinin doğru olduğuna inanıyor. Yapılan kongreler bana göre yok hükmündedir. Çünkü tamamı antidemokratik.

BASTIRILMIŞ BİR TOPLUM HALİNE GELDİK

Bu şekilde kongre yapmanın ne anlamı olabilir ki? İnsanlara eziyet etmekten başka. Üst düzey yöneticiler ve milletvekilleri kürsüye çıkıyor, konuşmalarını yapıyor, sonra asıl söz hakkı kongrenin üyelerine bile verilmeden kongre bitiyor. Vekiller, Meclis kürsüsünde yapamadıkları konuşmaları kongre salonlarında yaparak kendilerini ispat etmeye çalışıyor. Bu durum trajikomik değil de nedir? Konuştuğum herkes bu antidemokratik yapıdan şikayetçi ama iş gündeme getirmeye geldi mi etrafımızda kimseyi göremiyoruz. Neden? Çünkü bastırılmış bir toplum haline geldik.

***

Şunu da net bir şekilde belirtmek isterim: Yazdıklarıma karşı yapılacak her eleştiriye açığım. Ama bu eleştiriyi sözle değil, köşe yazımın altına yazılı olarak yapma cesaretini gösterenlere saygı duyarım. Yoksa telefonla ya da beni gördüklerinde yapılan eleştirilerin hiçbir önemi yok. Üstelik bu durumda cevabımın sert olacağını da burada açıkça söylüyorum. Benim bu mücadelem yeni başlamadı, bilenler bilir. Asla yılmayacağım ve sonuna kadar devam edeceğim. Bu söylediklerim tek bir partiye değil, tüm siyasi partilere yönelik.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.