Bu kuşak dünyanın en şanslı kuşağı 1968 öğrenci hareketleriyle başlayan süreç bu kuşağın 68 öncesi ve sonrasına kısaca bakmak gerekiyor... 2’inci Dünya Savaşı sonrasının talihsiz çocukları da diyebileceğimiz bu kuşak büyük yoksulluklarla büyümüş ne karnını doyurabilmiş ne ayakkabı giyebilmiş, ne de plastik ve uzaktan kumandalı oyuncakla oynayabilmiş, büyük zorluklarla boğuşmuş çamur ve taşlar oyuncağı olmuş, açlıkla tokluk arasında zikzaklar çizmiş çocukluğunun büyük bir kısmı çıraklıklar yaparak yaşam savaşı vermiş.
***
Okul çağında her Türk asker doğar sloganıyla okula başlamış ilkokul çağında başlayan bir seri dayak fasıllarından geçmiş yani 7 yaşındaki bir çocuğun tahta cetvel ve sopayla işkencelere maruz kalmış ve bu işkenceler liseli yıllarının bitimine kadar devam etmiş ama o kuşak okumayı kendine ödev saymış, okumuş, araştırmış, hiç durmadan ülkesini ve dünyayı mercek altına almış ülkesinin sömürülmesine karşı çıkma eğilimini göstermiş, emperyalist ülkelere karşı duruş sergilemiş ve eğitim sisteminin yanlışlarını göz önüne sermiş ve de en önemlisi demokratikleşme adına mücadele kararı almış bir kuşak.
5 BİN GENCİ KATLETTİLER
Bu kuşak. 68 kuşağı, taleplerini demokratik yöntemlerle talep etmesine karşın yasaklarla, baskılarla karşılaştı. Ama bu kuşak kararlıydı kendileri yaşayamadığı insan olmaktan kaynaklı haklarını gelecek kuşaklara yaşatmak adına canı pahasına mücadeleye girdi. Emperyalizmin uşakları onların bu taleplerine ateşli silahlarla İşkencelerle cevap verdi Türkiye’nin asıl sahipleri olan o gençleri sağ-sol diye içi boş kavramlarla ikiye böldüler biz öldürmeyelim kötü görünmeyelim diye taktiksel bir oyunla Türkiye’nin en zeki 5 bin gencini katlettiler. Oysa sağcısı da solcusu da bu ülkenin daha güzel yaşanabilir olması mücadelesini veriyordu Birileri o zamanki SSCB’nin uzantısı diğerlerini de ABD uzantısı gibi göstermeyi başardılar aslında bunu emperyalizmin uşakları tezgahlamıştı. Başardılar da...
BU KUŞAĞI ZİNDANLARA TIKTILAR
Kullanabildikleri kadar bu kuşağı kullanıp zindanlara tıktılar. 27 Mayıs faşizmini Anayasa ve hürriyet bayramı olarak kutlattılar 1 Mayıslar Bahar bayramı olarak kutlatıldı. Bu kuşak ezildi yok edilmek istendi ancak kendileri yok oldu ama o kuşak aslanlar gibi tarihin sayfalarında adam gibi altın harflerle yerlerini aldılar. Deniz Gezmiş’i Muhsin Yazıcı’ları isimlerini yazsam kimseye yabancı gelmeyecek binlerce kişiyi öldüremediler onlar yaşıyor ve ilelebet yaşayacaklardır. Kısaca bu kuşak ezilmiş İşkencelerden geçmiş bir kuşak sıkıyönetimlere bağışıklık kazanmış sokağa çıkması defalarca yasaklanmış bastırılmak istenmiş ama bir türlü bastırılamamış aslanlar gibi dimdik duran bir kuşak adam gibi adam bu kuşak. Şimdi Korona geldi o da bu bağışıklık kazanan kuşağa başka yöntemlerle vurdu oysa bilmiyor ki o kuşak bugün değil dün de bu virüsleri farklı yöntemlerle yemiş ve bağışıklık kazanmış bir nesil ha emperyalist ve uzantısı virüs ha korona yok birbirinizden farkınız. Hepiniz aynısınız Emperyalistlerin uşaklarını yendiğimiz gibi koronayı da dize getireceğiz. Biz ondan korkmayız ama o bizden korkacak. Hiç kimse “biz bu kuşağın tecrübelerinden yararlanacağız bizim için çok önemlisiniz demesin oluşturduğunuz yasalarla bu kuşağa elinizden geleni yaptınız. Tıpkı Korona gibi... Elbet göçeceğiz ama korona ile değil biz bu virüsleri iyi biliriz kalın sağlıcakla beni sorarsanız evimde anılarımı tazeliyorum...
Selam ve sevgiyle...
En şanslı kuşağın kısa bir hikâyesini okudunuz...