Lütfi  Vural
Köşe Yazarı
Lütfi Vural
 

BARAJDAKİ SU ÇİFTÇİYİ DÜŞÜNDÜRÜYOR

Haziran ayı yaklaşıyor. Yetkililer sulama mevsiminin başlayacağı tarihi açıklayacaklar. Her yıl olduğu gibi bu yılda kaç hektar alanın sulanacağını ve bundan da kaç para fayda sağlanacağını beyan edilecek. Hiç kimse ne kadar eksik sulama yapılacağını ve bundan da çiftçinin ne kadar zararı olacağını açıklamıyor. Son yıllarda özellikle son iki yıl yeterli sulama yapılamadı. Bölgemizde tarımsal sulamada en büyük kaynağımız Demirköprü Barajı. Bugün itibari ile barajdaki su miktarı ve doluluk oranı %5,7. Sulama mevsimi öncesi tarihinin en düşük seviyesinde. Sulama mevsimi öncesi kısıtlı suyu nasıl kullanacağımızı ve sulamada nelere dikkat edeciğimizi açıklamamız gerekiyor. Sadece açıklamamız yetmiyor çiftçilerimizi de bu yönde bilgilendirmemiz ve bilinçlendirmemiz gerekiyor. Ayrıca orta ve uzun periyotta da suyu korumamız ve tasarruflu kullanımı için ayağı yere basan gerçekçi planlarımızın olması lazım. 2020 yılında yaşanan kuraklık sadece Gediz Havzasında etkili olmada Aydın da ve Menderes Havzasında da yaşandı. Aydın Valiliği “Kısıtlı Sulama Programı” başlattı. Program kapsamında 2021 yılı sulama sezonunda Adıgüzel, Kemer ve Çine Barajı’ndan sulanan Akçay, Aydın, Bozdoğan, Koçarlı ve Söke sulamalarında çiftçilere sadece 2 kez su verilmesi kararı alındı. ÇKS(Çiftçi Kayıt Sistemi) kayıtlarına göre buğday ekimi yapılan alanlarda, buğday hasadından sonra ikinci ürün ekilişleri için tav suyu dahil olmak üzere bir kere su verilmesi kararlaştırıldı. Suyumuzu korumak sadece su ile ilgili alacağımız tedbirlere bağlı değildir. Havamızı korumamız çevremizi, doğamızı, ekosistemi, biyolojik çeşitliliği ve iklimi de korumamız gerekiyor. Dünyanın ısınmasına neden olan fosil yakıtları bugünden itibaren hiç kullanmasak ve atmosfere hiç sera gazı göndermesek bile mevcut karbon emisyonlarının etkileri uzun yıllar devam edecek. Son yıllarda yanlış tarım uygulamaları ve çok fazla kimyasal kullanarak toprağın yapısını bozduk. Sadece bozmakla kalmadık çok aşırı şekilde kirlettik. Toprak, yaşayan bir canlıdır. İçerisinde sadece bitki kökleri değil birçok mikroorganizmalar, böcekler ve canlılar yaşar. Bütün bu yaşayan organizmalar toprakta bir denge oluşturur. Biz bu dengeyi bazen yanlış ürün seçerek bazen de aşırı sulama yaparak ya da çok fazla kimyasal kullanarak yok ettik.Suyu daha bilinçli ve tasarruflu kullanmamız gerekiyor. Geleneksel sulama yöntemlerini bir kenara bırakıp teknolojinin imkanlarından faydalanmalıyız. Suyumuz giderek azalıyor. Son yıllarda daha fazla etkili olmaya başlayan kuraklık bölgemizi olumsuz etkiliyor.2021 yılı yaz mevsimsinde Marmara Göl’ünü kuruttuk. Demirköprü Barajı’nda yeterli su yok. Yeraltı suları her yıl daha derine iniyor. Küresel ısınmanın etkileri bölgemizi giderek daha fazla etkilemesi bekleniyor. İklim değişikliğinin etkilerini hissetmeye ve yaşamaya başladık. Yapılan tahminlere ve çeşitli model çalışmalarına göre iklim değişikliği dünyanın her tarafında aynı seviyede etki göstermeyecek. Kuzey enlemlerde ve Türkiye’nin kuzeyinde yani Karadeniz Bölgesi’nde yağış miktarının ve sıcaklığın artması bekleniyor. Beklenen değişiklikler bu bölgede tarımsal üretime olumlu yansıyacak.Bunlardan biriside fındık rekoltesinde artış bekleniyor.  Akdeniz kuşağında ve Ege Bölgesi’nde ise durum farklı. Yağış miktarında azalma, düzensizlik ve kurak dönemlerde artış bekleniyor. Bununla beraber sıcaklık değerlerinde artış ve daha fazla sıcak hava dalgasının etkili olması bekleniyor. Yağışlardaki azalma, sıcaklığın yükselmesi sonucu artan buharlaşma yüzey sularımızı azaltıyor. Artan su talebi çiftçileri yer altı suyuna yönlendiriyor.Mevcut yer altı su rezervi gittikçe azalıyor.Böylece bir kısır döngünün içerisine giriyoruz ve her yıl suya olan talep giderek artıyor.
Ekleme Tarihi: 24 Mayıs 2022 - Salı
Lütfi  Vural

BARAJDAKİ SU ÇİFTÇİYİ DÜŞÜNDÜRÜYOR

Haziran ayı yaklaşıyor. Yetkililer sulama mevsiminin başlayacağı tarihi açıklayacaklar. Her yıl olduğu gibi bu yılda kaç hektar alanın sulanacağını ve bundan da kaç para fayda sağlanacağını beyan edilecek. Hiç kimse ne kadar eksik sulama yapılacağını ve bundan da çiftçinin ne kadar zararı olacağını açıklamıyor. Son yıllarda özellikle son iki yıl yeterli sulama yapılamadı.

Bölgemizde tarımsal sulamada en büyük kaynağımız Demirköprü Barajı. Bugün itibari ile barajdaki su miktarı ve doluluk oranı %5,7. Sulama mevsimi öncesi tarihinin en düşük seviyesinde. Sulama mevsimi öncesi kısıtlı suyu nasıl kullanacağımızı ve sulamada nelere dikkat edeciğimizi açıklamamız gerekiyor. Sadece açıklamamız yetmiyor çiftçilerimizi de bu yönde bilgilendirmemiz ve bilinçlendirmemiz gerekiyor. Ayrıca orta ve uzun periyotta da suyu korumamız ve tasarruflu kullanımı için ayağı yere basan gerçekçi planlarımızın olması lazım.

2020 yılında yaşanan kuraklık sadece Gediz Havzasında etkili olmada Aydın da ve Menderes Havzasında da yaşandı. Aydın Valiliği “Kısıtlı Sulama Programı” başlattı. Program kapsamında 2021 yılı sulama sezonunda Adıgüzel, Kemer ve Çine Barajı’ndan sulanan Akçay, Aydın, Bozdoğan, Koçarlı ve Söke sulamalarında çiftçilere sadece 2 kez su verilmesi kararı alındı. ÇKS(Çiftçi Kayıt Sistemi) kayıtlarına göre buğday ekimi yapılan alanlarda, buğday hasadından sonra ikinci ürün ekilişleri için tav suyu dahil olmak üzere bir kere su verilmesi kararlaştırıldı.

Suyumuzu korumak sadece su ile ilgili alacağımız tedbirlere bağlı değildir. Havamızı korumamız çevremizi, doğamızı, ekosistemi, biyolojik çeşitliliği ve iklimi de korumamız gerekiyor. Dünyanın ısınmasına neden olan fosil yakıtları bugünden itibaren hiç kullanmasak ve atmosfere hiç sera gazı göndermesek bile mevcut karbon emisyonlarının etkileri uzun yıllar devam edecek.

Son yıllarda yanlış tarım uygulamaları ve çok fazla kimyasal kullanarak toprağın yapısını bozduk. Sadece bozmakla kalmadık çok aşırı şekilde kirlettik. Toprak, yaşayan bir canlıdır. İçerisinde sadece bitki kökleri değil birçok mikroorganizmalar, böcekler ve canlılar yaşar. Bütün bu yaşayan organizmalar toprakta bir denge oluşturur. Biz bu dengeyi bazen yanlış ürün seçerek bazen de aşırı sulama yaparak ya da çok fazla kimyasal kullanarak yok ettik.Suyu daha bilinçli ve tasarruflu kullanmamız gerekiyor. Geleneksel sulama yöntemlerini bir kenara bırakıp teknolojinin imkanlarından faydalanmalıyız.

Suyumuz giderek azalıyor. Son yıllarda daha fazla etkili olmaya başlayan kuraklık bölgemizi olumsuz etkiliyor.2021 yılı yaz mevsimsinde Marmara Göl’ünü kuruttuk. Demirköprü Barajı’nda yeterli su yok. Yeraltı suları her yıl daha derine iniyor. Küresel ısınmanın etkileri bölgemizi giderek daha fazla etkilemesi bekleniyor. İklim değişikliğinin etkilerini hissetmeye ve yaşamaya başladık. Yapılan tahminlere ve çeşitli model çalışmalarına göre iklim değişikliği dünyanın her tarafında aynı seviyede etki göstermeyecek.

Kuzey enlemlerde ve Türkiye’nin kuzeyinde yani Karadeniz Bölgesi’nde yağış miktarının ve sıcaklığın artması bekleniyor. Beklenen değişiklikler bu bölgede tarımsal üretime olumlu yansıyacak.Bunlardan biriside fındık rekoltesinde artış bekleniyor.  Akdeniz kuşağında ve Ege Bölgesi’nde ise durum farklı. Yağış miktarında azalma, düzensizlik ve kurak dönemlerde artış bekleniyor. Bununla beraber sıcaklık değerlerinde artış ve daha fazla sıcak hava dalgasının etkili olması bekleniyor. Yağışlardaki azalma, sıcaklığın yükselmesi sonucu artan buharlaşma yüzey sularımızı azaltıyor. Artan su talebi çiftçileri yer altı suyuna yönlendiriyor.Mevcut yer altı su rezervi gittikçe azalıyor.Böylece bir kısır döngünün içerisine giriyoruz ve her yıl suya olan talep giderek artıyor.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.