Sonbaharın gelişi ile birlikte sıcaklıklarda yavaş yavaş düşmeye başladı. Uzun süren yaz mevsiminden sonra eylül ayı ile birlikte serinlemeye başladık derken yeni bir sorunla yüz yüze geldik: hava kirliliği. Yaz aylarında Türkiye’nin geniş bir bölümü Basra Alçak Basıncının etkisinde kaldı. Kuru ve sıcak çöl havası yurdumuzun batı bölgelerine kadar etkili oldu. Ege bölgesi zaman zaman Afrika’dan gelen sıcak havanın da etkisinde kaldı.
***
Yeryüzü ve toprak zemin su ve havaya göre daha hızlı ısınır ve soğur. Yaz günlerinde uzun süren güneşlenme ile birlikte yeryüzü aşırı ısındığı için yüzey sıcaklığı hızla yükselir. Isınan bu yüzey kendisi ile temas halinde olan hava kütlesini de ısıtır. Isınan hava yükselmeye başlar ve soluduğumuz havadaki kirleticileri de yukarı taşır. Bunun için yaz mevsiminde partikül madde, kükürt dioksit, karbon monoksit gibi kirleticilerin yoğunluğu azalır.
***
Sonbaharın gelişi ve sıcaklıkların da düşmesi ile birlikte durum tam tersine döndü. Çöl sıcakları yurdumuzda etkisini kaybetti. Sıcaklık değerleri yavaş yavaş düşmeye başladı. Sıcak karakterli alçak basınç yerine yüksek basınç etkili olmaya başladı. Sonbaharda etkili olan yüksek basınçla birlikte gece saatlerinde yeryüzü daha fazla ısı kaybeder ve sıcaklık düşer. Biz buna radyasyon soğuması diyoruz. Bu mevsimde gece saatlerinde gökyüzü açıktır yani bulut çok azdır radyasyonla soğuma etkisini gösterir ve sıcaklık hızla düşer.
***
Atmosferde normal şartlarda yükseklikle sıcaklık düşer. Bazen bu durumun tam tersi oluşur. Yeryüzü eğer çok fazla soğursa üst tabaka sıcak kalır ve yükseklikle sıcaklık artmaya başlar. Yükseklikle sıcaklığın arttığı bu atmosferik koşullar “enverziyon” olarak adlandırılıyor. Bu durum atmosferin tamamı için geçerli değildir. Genelde yeryüzüne yakın hava tabakasında olur. Sonbaharla birlikte enverziyon şartları da oluşmaya başladı. Son günlerde gece soğumaları hissedilmeye başlandı. Gündüz saatlerinde mevsime göre sıcak hava yaşanırken gece saatlerinde radyasyon soğuması ile birlikte sıcaklık düşüşleri gerçekleşiyor. Geçtiğimiz hafta sonu Manisa merkez ve bazı ilçelerde kaydedilen en düşük sıcaklıklar aşağıdaki tablodaki gibidir.
22 Ekim |
24 Ekim |
|
AHMETLİ |
0,6 |
2,4 |
ALAŞEHİR |
1 |
3,5 |
GÖLMARMARA |
1,6 |
3,6 |
SALİHLİ |
6,2 |
7,3 |
SARUHANLI |
4,5 |
3,3 |
TURGUTLU |
-0,2 |
2,1 |
MANİSA |
7,5 |
7,7 |
Gece saatlerinde soğuma ile gerçekleşen minimum sıcaklıklar sonucunda bölgemizde enverziyon şartları da oluşmaya başladı. Sabah saatlerinde oluşan puslu ve sisli hava bu durumun bir göstergesidir. Enverziyon koşulları ile birlikte hava kirliliğinde de artış yaşanmaya başladı.
***
Hava kirliliğini artıran tek etken atmosferik şartlar değildir. Artan sanayileşme ve kentleşme en önemli faktördür. Ülkemizde hava kirliliği yüksek olan şehirleri incelediğimizde sanayileşmenin belirleyici olduğunu görürüz. Geçtiğimiz hafta sonu ve pazartesi günü kirlilik değerlerinde artış gözlendi. Partikül madde (PM10) en yüksek Akhisar’da 261,41 µg/m3, Salihli’de 124,23 µg/m3, Soma’da 125,55 µg/m3, Turgutlu’da 127,5 µg/m3, Manisa şehir merkezinde 178,08 µg/m3 olarak ölçüldü.
***
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 15 yıl aradan sonra hava kirliliği limit değerlerini 2021 yılı eylül ayında güncelledi. Temel kirleticiler arasında bulunan PM10 için yıllık limit değeri 20 mikrogramdan 15’e düşürdü. Kanserojen madde olarak tanımladığı PM2.5 değeri, 10 mikrogramdan 5’e çekildi.