Manisa’nın dereleri ve çayları renkli akmaya devam ediyor. Gediz Nehri ise malumunuz. Durumunda bir değişiklik yok. Sadece biraz daha koyulaştı. Bugünlerde, yağmurlardan önce suçlu yine kuraklık ve iklim değişikliği oldu. Su azaldı kirlilik ondan arttı diyorlar. Hiç kimse kirliliğin kaynağını araştırmıyor. Hatta bazı derelerdeki kirlenme için ihbar yapılsa bile yine aynı şekilde akmaya devam ediyor. *** Daha önce Akhisar ve Gördes ilçemiz sınırları içerisinden geçen Başlamış Deresi ve Hanpaşa Deresi’nin renginin kırmızı aktığı basında çıkmıştı. Sonradan Nif Çayı onu takip etti. Hafta içi gri renkte akan Nif Çayı, hafta sonları daha da koyulaşıyor, bazen de kırmızıya dönüyordu. Renklilik kervanına Akhisar Gürdük Deresi de katıldı. Onun da rengi siyahtı. Buna “zeytin karası” demiştik. Alaşehir Çayı da Gürdük Deresi ile renk kardeşliği yapıyor. Şimdi bunlara bir yenisi daha eklendi. Karacaali Çayı. Turgutlu ilçesine bağlı Derbent Mahallesindeki Karacaali Çayı, işletmelerin arıtmalarını çalıştırmaması ve kimyasal atıklarını boşaltması nedeniyle siyah akıyor. Aslında yeni değil. Uzun süredir siyah akıyor. Basında yer alınca haberimiz oldu. *** Karacaali Çayı’nın geçtiği bölgede halk kokudan ve kirlilikten etkilenmiş. Öyle ki, etrafındaki meyve ağaçlarının bir kısmı kurumuş. Hayvancılık yapanlar koyunlarını bölgeden uzaklaştırmış. Çobanlar, su içen hayvanların hastalandığını ve telef olduğunu söylüyor. Arıcılık yapanlar kovanlarını buradan götürmüşler. Suya giren sokak köpekleri tüy dökmüş ve uyuz hastalığına yakalanmış. En korkunç olanı da bu derenin Gediz’e akması. Karacaali Çayı Derbent Mahallesini geçtikten sonra Gediz Nehri ile birleşiyor. Taşıdığı kimyasal atıkların kirliliğini de buraya taşıyor. Gediz Nehri’nin Turgutlu İlçesini geçtikten sonra kirliliğinin daha da arttığı herkes tarafından biliniyor. Sadece nehirdeki kirlilik artmıyor. Sulama kanalları da kirletiliyor. Bu konu ilçe belediye başkanı ile İzmir büyükşehir Belediye Başkanı arasında gerilime neden olmuştu. İki belediye başkanı kamuoyu önünde birbirlerini suçlamıştı.    *** Gediz’i kirlilikten arındırma ve tekrar eski günlerine kavuşması için yoğun çaba harcanıyor ama bir türlü sonuç alınamıyor. Bugüne kadar birçok proje yapıldı, yetkililer çok iddialı hedefler koydular hatta gün ve saat verdiler tertemiz olacak diye. Yine de sonuç alınamadı. Aksine kirlilik oranları günden güne arttı. Harcanan para, sarf edilen emek de boşa gitti. Kirliliğin en büyük nedeni vurdumduymazlık, yetkililerin ilgisizliği ve denetimlerin yetersizliği. *** Su kaynaklarımız tükeniyor. Suya olan talep giderek artıyor. Gediz Havzasında gelecekte su en değerli varlık olacak. İklim değişikliği ve küresel ısınma su kaynaklarını daha fazla etkileyecek. Artan nüfus ve daha fazla su talebi su stresini oluşturacak. İçme suyunda ve tarımsal sulamada, su yoksunluğu artacak. Böyle bir durumda, suyun her damlasının çok kıymetli olduğu bir zamanda suyumuzu kirletme lüksümüz yok.