Bugünlerde yaz mevsiminin etkisini yeterince hissediyoruz. Sıcaklık değerleri son günlerde 40 derecenin üzerine çıkıyor. Günlük yaşantımızda, şehir hayatında, tarım ve enerji sektöründe sıcak hava hayatımızı olumsuz etkiliyor.
***
İnsan vücudunun fonksiyonlarını devam ettirebilmesi için bulunduğu ortamın sıcaklık değerleri büyük önem taşıyor. Tabii ki dünyanın değişik yerlerinde ve değişik iklimlerde insan vücudunun uyum sağladığı sıcaklık değerleri var. Ama, insanoğlu bazen öyle bir öyle bir sıcaklıkla karşılaşıyor ki daha fazlasına dayanamıyor. Bu noktada sınır değerler oluşuyor. Yani bundan sonra hayati fonksiyonlar için tehlike çanları çalmaya başlıyor. İşte bugünlerde bu durumu yaşıyoruz.
SICAKLIĞIN YÜKSELMESİNE NEDEN OLUYOR
Dünyamız sürekli ısınıyor. Bunun en büyük sorumlusu fosil yakıtların kullanılmasından sonra ortaya çıkan ve atmosfere karışan sera gazları. Karbondioksit ve metan en fazla salgılanan sera gazları. Atmosferde etkisini uzun süre devam ettiriyor. Güneşten gelen kızılötesi radyasyonu emiyor ve yeryüzünden geri yansıyan radyasyonu da tekrar yeryüzüne yönlendiriyor. Böylece bir sera örtüsü gibi dünyayı örtüyor ve sıcaklığın yükselmesine neden oluyor. Ayrıca atmosferik sistemleri de etkiliyor. Ekvatorun 30 derece kuzey ve güney enlemleri arasında Hadley Hücresi yer alıyor. Ekvator kuşağının sıcak havası yükselerek kuzeye doğru yöneliyor ve 30 derece kuzey enlemi civarında alçalıcı etki gösteriyor. Alçalan bu hava yeryüzünden güney enlemlere doğru yöneliyor. Böylece ekvator ile 30 derece enlemleri arasında sirkülasyon oluşuyor. Bu kuşakta tropikal iklim oluşuyor. Dünyadaki çöl alanlarının önemli bir kısmı ve sıcak alanlar bu bölgede yer alıyor. Türkiye’nin güneyi tropikal kuşağa yakın ve subtropikal iklim özelliği gösteriyor. Küresel ısınma Hadley Hücresi kuzey ve güney yönünde genişliyor. Bu durumda Akdeniz kuşağı ve Ege Bölgesinin güneyi tropikal kuşağın etkisine giriyor. Bunun sonucu olarak da daha fazla sıcak hava dalgasının etkisinde kalıyoruz.
TROPİKAL İKLİMİ DAHA FAZLA HİSSETMEYE BAŞLADIK
Eskiden yurdumuzda sıcak hava dalgaları, Basra’dan gelen sıcak havanın sonucu oluşurdu. Güneydoğu Anadolu Bölgesinden yurdumuza giren ve batı bölgelerine kadar ulaşan bu kuru ve sıcak hava temmuz ve ağustos aylarında etkili olurdu. Küresel ısınmanın sonucu Hadley Hücresinin de kuzeye doğru genişlemesi ile bölgemiz daha fazla Afrika çöl sıcaklarının etkisinde kaldı. Tropikal iklimi daha fazla hissetmeye başladık.
***
Küresel ısınma, sıcak hava dalgalarının, kuraklığın ve olağanüstü meteorolojik olayların sayısını ve etkisini artırıyor. Ege bu olayların en fazla etkileneceği bölgeler arasında yer alıyor. Su kaynaklarının azalması, orman yangınları, kuraklık, çölleşme ve bunlara bağlı ekolojik bozulmalar en önemli riskler.