24 ve 25 Kasım günlerinde etkili olan yağış ve fırtına, 26 Kasım günü gece saatlerinde “deniz taşkını” ile felakete dönüştü. Meteoroloji günler önce uyarmıştı. Deniz taşkını nadir görülen bir olaydı. Deniz taşkını ile beraber sağanak yağış, fırtına ve hortum uyarısı da yapılmış, vatandaşların ve yetkililerin tedbirli olmaları bildirilmişti. *** Hortum, fırtına ve deniz taşması Çeşme ve İzmir’de afete dönüştü. Gece saatlerinde Çeşme limanda deniz kabarmaya ve kıyıda taşmaya başladı. İlerleyen zamanda Alsancak, Mavişehir ve Bostanlı aynı görüntülere sahne oldu. *** Deniz taşması, basıncın hızla değişmesiyle, aniden çok kısa sürede düşmesi ve vakum etkisi sonucu yaşanan bir olay. Bu durumda deniz yüzeyi bir anda çok hızlı bir şekilde yükselir. Eğer bu olay yerleşim yerine yakın bir yerde olursa taşkın meydana gelir. Bu bir doğa olayıdır. Denizin doldurulması ile ilgili değildir. Şayet taşan suyu tahliye edecek altyapınız yoksa yada kapasitesi yeterli değilse olay afete dönüşür. DENİZİN DOLDURULMASIYLA ALAKALI DEĞİL Deniz taşması nadir görülen bir olay. Taşkın sonucu birçok işyerini su bastı. Cadde ve sokaklar adeta göle döndü. Filmleri aratmayacak kurtarma sahneleri yaşandı. Sosyal medyadan olayın görüntüleri yayınlandığında bu durumu denizin doldurulmasına bağlayanlar oldu. Deniz doldurmasaydı dahi bu taşkın olurdu. *** Çeşme'de hiç deniz doldurulmadı ama orada da taşkın oldu. Denizin kıyısına dolgu yapmakla taşkın olmaz. Geçtiğimiz günlerdeki yağmurda deniz taşkını olmadı çünkü basınç çok düşmedi. Bu taşkın yağmur kaynaklı değil, basıncın kısa sürede çok düşmesinden kaynaklanıyor. METEOROLOJİ UYARI YAPMIŞTI İzmir Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamada, kentte deniz seviyesinin 1 metre yükseldiği belirtildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, Meteoroloji Genel Müdürlüğünden aldığı bilgiye dayanarak, deniz kabarması ve aşırı yağıştan kaynaklı deniz taşkını yaşanabileceğini belirterek vatandaşı uyardığını belirtti. ALTYAPI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ Son zamanlarda yağan yağışların en çok yerleşim yerlerinde etkili olduğunu ve afete dönüştüğünü görüyoruz. Eğer tedbir alınmazsa bundan sonrada aynı sorunlarla tekrar karşılaşacağız. Bunun için altyapının gözden geçirilmesi ve yerleşim yerlerindeki yeşil alanlar artırılması gerekiyor. *** Anayol kenarlarına ve yürüyüş yollarına suyu emen ve geçirimli malzeme döşenmelidir. Apartman ve sitelerde yağmur suyunu biriktirilmesi için depolama düzeneğinin kurulması gerekiyor. Bu uygulamalar için yerel yönetimler harekete geçmeli ve “yeşil altyapı” anlayışı ile bir bütün olarak ele almalıdır.