2017 VE TÜRKİYE: NASIL BİR İNSAN TOPLULUĞU…

Yeni yılınız kutlu ve sizlerde mutlu olun. Nasıl bir 2017. Ticaret ve sanayi nasıl bir şekil alacak. Kapanan dükkanlar, dolandırıcı şahsiyetler, yalancılar, siyasetten başka bir halt bilmeyen ve fikir üretemeyenler, kavga ile para denilen zaafa esir düşenler, zırzoplar, kendini haklı göstermek isteyen sahtekarlar. Say say bitmez. Peki nerede dürüst düşünüp önü tıkanık olan kaliteli insanlar. Yani analitik düşünen ve te antitez ile senteze ulaşanlar. Nerede bu tipler?

1929 dünya buhranı olmadık sebeplerden çıktı. Mesela Amerika'da Florida'nın bir tatil cenneti olduğu anlaşıldı. Herkes oraya yatırım yaptı. Ama bir şeyi unuttu. Kasırga. Kasırga ortalığı mahvedince yatırımlar battı. Ortalık toz duman oldu. Kara Perşembe .  Wall Street binasının çatısında biri aşağıya atlayacak. Amerika da 1000 tane finans kurumu batmıştır. Ama ülkemize dönelim. Genç Türkiye Cumhuriyeti çarklarını yeni çalıştırıyor. Kendi kaynaklarını kazıyor. Yeni Cumhuriyet kendi kaynakları ile 1949 yılına kadar yüzde 80 ihracat fazlasına ulaşıyor. En çokta tekstil sektöründe. Sümerbank sayesinde. Ayrıca Etibank madenleri kontrol ediyor. Kısacası büyük bir başarı elde ediyorlar. Dünya da eşi benzeri olmayan bir öykü yaratıyorlar. Başarı örneği. Sonrada bu Cumhuriyeti gençliğe armağan eder beyaz atlara binip gidiyorlar. Nerde bu neslin devamı? Yok.

Bugün bize kalan menfaatçi, kişiliksiz bir nesil. Peki kim yaptı bunu? Bizler yaptık. Hadisendecilikle. umurumuza bile takmadık. Benden atlasında nerede patlarsa patlasın mantığımızla. Gelecek neslimize saygılı olmadık. Kimimiz din şemsiyesi içine büründük ve gerçek dinin ahlak ve adaletten geçtiğini anlatmadık. Kimimizde o saygın dini düşman ilan edip çocuklarımıza anlattık. Kısacası kabahatlerimiz çok. Af olur mu bilemem ama yanlış yaptığımız bir gerçek. İslam dini fazilet gerektirir. Bunu o yavrulara anlatmaksa ailelerin görevi.

Bugün kimse sözünde durmuyor. Neden mi? Para için. Çünkü 1978 yılından beri para araç olmaktan amaç olmaya meyledilmiş bu dünyada. Fakat bunu meyil edenler sonunu kendisi hazırlamaya başladı. Ancak bunun sonu geldiği zaman insanlar ne yapacak. Eskiden olduğu gibi çalışacak mı yoksa ne olursa olsun mı diyecek? Asıl soru burada. İşte 2017 bu sorulara cevap bulacak. Vaat ettiklerini vermeyen sahtekarlar mı yoksa dürüst çalışanlar mı. Gerçek cevap burada. Bende bu işlerin kurbanıyım ve gelecekte açıklarım ama asıl olan dürüstlük mü yoksa onun içine sıkışmış kişiler mi? Ciddi bu soru bu. Sizler yanıtlayın. İyi düşünüp karar verin. Ortamdaki dürüstler sahtekar mı yoksa sahtekar anılan dürüstler mi? İyi düşünün ve karar verin. Verdiğiniz kararlar 2017 yılına ışık tutacaktır.
Saygılarımla…