BİSİKLET YOLLARI: DOĞRU MU YANLIŞ MI...

Bisiklet bir Alman, Baron Drais tarafından bulundu. Yıl 1817. O zamandan beri çeşitli evreler geçirerek bugün kullandığımız teknolojik halini aldı. Aynı zamanda sporun bir dalı oldu, olimpiyatlara alındı. Eskiler Velespit derdi. İtalyancası Velocipiedi. Ayakla hızlanma gibi bir çevirisi vardır. Gelişmiş ülkelerin tercihidir ve yoğun olarak kullanılır. Hem bacaklarınız hareket eder, hem de dikkatinizle dengeniz. Doyasıyla beyniniz devrededir. Bugün kros bisikleti denilen modeller ile insanlar dağlara bile tırmanıyor. Büyük tekerlekli ve vitesli modeller ile çok daha rahat kullanımlar sunuluyor. Hiç unutmam, 1978 İran krizi sırasında petrol fiyat artınca Belçika'da bisiklet satışları patlamış, halkın neredeyse tamamı bisiklet kullanmaya başlamıştı.
 
Tabi böyle bir taşıt için farklı yollara eskiden gerek yoktu ama bugün kü araç trafiği yoğunluğu ve maganda gibi araç kullananlar yüzünden ayrı yollara ihtiyaç duyulmaya başlamıştır. Bu tip uygulamalar Kanada ve Avrupa'da acilen gündeme gelmiş ve bisikletler için ayrı yani separe yollar yapılmıştır. Ayrıca bugün başta Kayseri ile başlamakla beraber bisiklet istasyonları kurulmuştur. Kentkart gibi bir kart ile bisikleti alıp, şehrin bir semtine gidip bisiklet istasyonuna bisikleti bırakıyor ve kirala bedelini de ödüyorsunuz. Televizyonda izlemiştim, Kanada'nın Montreal kentindeki sistem ve yollar harika idi.
 
Peki de yolları nasıl düzenlemek gerekiyor? Nasıl bir yol olmalı? Manisa'da 75.yıl da bulvarın kenarına mavi bir çizgi çekildi ve bisiklet yolu dendi. Olmadı ama. Çünkü ayrık değil. Yani bisiklet sürücüsü otobüslerin duracağı duraktan geçiyor olacak. Otobüs sağa yanaşacak ve yolu kapatacak. Veya bisikletliyi çiğneyecek eğer görmez ise. Ayrıca araçlar, özellikle belli mahallerde servisler sağa yanaşıp flaşörü yakıyorlar. Bekleme yapıyorlar. Yine olmadı. Bisikletli ya caddeye çıkacak veya araçların tepesinden geçecek. Tepesinden geçemez ama caddeye çıktımı her an çarpılabilir. Maganda çok. Şimdi ise farklı bir uygulama yapılıyor. Bisiklet yolları için parter yapılıyor. Ama yine otobüs durakları devrede. Yani otobüs yolcu alırken ya yolu kapatacak, veya bisikletli otobüse binenlerin üstüne çıkacak. Önceki sistem de böyle idi. Şimdide aynı.
 
Bir şeyleri yapmak için düşünmek gerek. Bu biraz düşünmeden yapılıyor ve her an değiştirilebilir. Yol bir kere daraldı. Sağda durulacak yer kalmadığı için özellikle okullar açıldıktan sonra bu cadde de bir kaos yaşanacak. Servisler sağa yanaşacak. Yer olmadığı için bir şeridi kapatacak ve yol tek şeride inecek. Bakıldığında bu durum geçerli. Artık bundan kurtuluş yok. Nasıl bir tedbir alınır bilinmez ama sabah ve akşam trafiğinde sorun yaratacak. Ama şu anda yapılan bisiklet parteri kaldırıma dönüştürülür ve arkadaki kaldırım da bisiklet yoluna dönüşürse o zaman doğru olur. Yani bisikletli ile cadde arasında kaldırım olacak ve bisikletli güvenli şekilde yoluna devam edecek. Bu değişim yapılabilir veya yapılıyordur. Doğrusu bisiklet yolunun otobüs durağının arkasından geçmesidir. Tüm dünyada böyle kuruldu. Kaldırımın ortada kalıyor.
 
Yapılacak işlerde güvenliği esas alıyoruz da neden düşünmeden iş yapıyoruz anlamam. Çünkü esas olan güvenli seyahat ise neden kemer bağlamayız ve bunu; ben kemer asla bağlamam deyip bir maharet olarak kullanırız. Oysa kaza anında kemer bağlamamak ya sizi camdan fırlatır veya ani şişen airbag boynunuzu kırar. Neden kask takmayız. Bunu bir maharet olarak görürüz ama bir kaza anında insanın başı ağır olduğu için önden gider ve asfalta vurur. Kısacası kafanız patlar. Bunlar güvenliğiniz içindir. İşte bu bisiklet yollarının da ayrık olması ve cadde ile arasında kaldırımın olması şarttır. En azından. Eleştiriyoruz ki doğruyu bulalım. Ama bugün yapılan uygulama dediğim gibi yapılacaksa lafım yok. Aksi takdirde tehlike oluşturur.
Saygılarımla...