Bence fark insanın kendinde. Bayram geldi mi kaçacak delik arıyor. Hangi sahile gideriz. Veya yazlığına kaçıyor. Eskiden yazlık yoktu. Birçok varlıklı insanın bile yazlığı yoktu. Sonra bir yazlık modası başladı. Ardından geçen yıllar boyu ha bire tatil köyleri açıldı. Sonra cep telefonu ile bayram tarifeleri ile kafa çelmeler. Ardından yok bayram kredisi. Al 3 günde bitir 12 ay öde hesabı. Ne büyüğümüzü hatırlar olduk. Ne birbirimizi. Acıdır ki bugün herkesin özlemini duyduğu batı ülkelerinde hala bayramlar ailelerin ve akrabaların kaynaşması ile yürüyor. Mesela Amerikalıların bir şükran günü vardır ki 7 göbek sülale toplanır. Mesela 24 aralıkta bütün akrabalar toplanır. Bizde dağılma var bence. Hele büyük şehirler de ki Manisa da buna dahil.
Yıllar geçtikçe bayramlar gibi toplumsal bazı değerlerimizde yitiyor. Bunda yöneticiler mi yoksa halk mı suçlu bilinmez ama bir yanlışlık var muhakkak. Mesela Manisa da pazar kavramı bitti. Neye göre eskiye göre. Çarşı mahallesi esnafı perşembe pazarı kalktı diye kızgın. Belki ifade etmiyor ama kiminle konuştumsa böyle. Sultan önü ve aşağıya doğru tüm mahalleler otobüse binip pazara gittikleri için şikayetkar. Neden kaldırıldı pazar? Sordunuz mu bu soruyu. Manisa pazarları ile güçlü bir kent. Bunu daha öncede belirtmiştim. İzmir de hala semt pazarları dururken neden Manisa da kaldırıldı. İtfaiye giremez veya ambulans giremez diye mi? Ambulans tren yolundan çıkamıyor diye hala üst yol bekleniyor. Ama pazar kaldırmak daha kolay geliyor. Salı pazarı da yok oldu. Mesela nereye pazar lazım? Güzelyurt. Sokak aralarına bile yayılsa olur. Kimsecikler yok ki. Ama oldukça fazla bir nüfus yaşıyor. Eskiden hele bayram pazarları böyle mi olurdu? Hayır.
Çarşılarda ayni şekilde suskun puskun bir vaziyette. Bayram öncesi sokaklara tezgah kurulur ve şekerler boy boy tip tip dizilirdi. Belediye 3 gün Müsaade ederdi. Çok güzel bir doku oluşurdu. Belki şimdi yasak. Ama Avrupa ya gidin bir bayram geliyorsa sokaklara yayılmak serbest. Yılbaşı, paskalya da ortalık hareketleniyor. Kaç kere gittiğimde gördüm. Bizde de öyle idi neden böyle oldu. Nerede o coşkulu bayramlar. Çocuklar bayram geliyor diye sevinirdi. Artık pek sevinemiyorlar gibi. Bayram nedir fikri sanki beyinlerinde yok. Çok üzücü.
Peki kim sorumlu bundan? İnsan faktörü sorumlu. İstenirse adetler yok olmaz. Eski bayramlar gibi coşkulu ortamları oluşturmak yine insanın elinde. Biz burada pazar istiyoruz demek te insanın elinde. Yönetici kademe halk için var. halka hizmet için. Eğer halk duyarsız olursa veya fikir beyan etmez ise o zaman halktan başka bir suçlu aranamaz tabii ki. Toplumsal değerleri elinde tutacak olan halktır. Bayramların kıymetini gelecek nesle öğretmek gerek. Böylece ananeler nesiller boyu devam eder. Çarşı pazarlarda öyle.
Saygılarımla hayırlı bayramlar dilerim...