Mehmet ÇELİKEL
Köşe Yazarı
Mehmet ÇELİKEL
 

DOLAROPERASYON VE BELİRSİZLİK: DAVRANIŞ EKONOMİSİ...

Korkulacak bir durumdayız. Dolardaki artış sürüyor ve korku dağları bekliyor. Cumhurbaşkanı ile Merkez Bankası arasındaki tartışmalardan mı oluyor yoksa başkaca sebepler mi var? Bence başkaca sebepler var. Aslında bir FED politikası bence. Yani doları kıymetli bir para birimi haline getirmek isteyen bir FED anlayışı oluştu. Ne mi göreceğiz? Bence dolar ile Euro’yu eşit görebiliriz. Bunun bizim ile hiç alakası yok. Bu uluslararası bir durum ama bizi ters etkileyecek gibi görünüyor. Ekonomik tahminlerde bulunmak aslında yazı-tura atmaya benzer. Ekonomilerde kahin çoktur ama birçoğu da doğru tahmin yapamaz. Çünkü ekonomi normatif bir bilimdir ve her ne kadar matematiksel yanı olsa da halkın psikolojisine doğru bilmek gerektir. Yani kaygan bir zemini vardır. Bu nedenle Davranış Ekonomisi diye yeni bir dal oluştu. Bu dal veriler her ne olursa olsun toplumların ekonomik yöneylemine bakar. Yani psikolojiler bozuk mu veya sıkıntılar derin mi? Kısacası Belirsizlik. Bir taraftan kur operasyonu, öte taraftan soru işareti içinde yüzen bir toplum. Tüm veriler düzgün olsun, isterse kasalar dolu olsun eğer moraller bozuksa hiçbir şey beklemeyin. Her şeyin başında hem iş dünyasının, hem de toplumun kafasının salim, görüşlerinin açık ve beklentilerinin pozitif olması gerekiyor. Aksi takdirde tıkanmış bir ortam, moralsiz bir ortam gözler önüne serilir. 2008 krizinde de bu tip şeyler tüm dünyada ve ülkemizde yaşandı. Aslında biraz da bu ünlü iktisatçı Keynes in subjektif görüşü ile bağlantılı. Yani davranış psikolojisinin çok etkisi var ama neden olmasın. Gırtlağa kadar borca batmış bir toplum ve ortada dolaşan ve birbirini çarpmaya çalışan insanlar. Bankalar kredi verecek insan veya firma bulamayacak böyle giderse. Birde üstüne dolarizasyon ve kurlarda çekişme her kesimin hesabını tersine çevirdi. Bu nedemek? Bu parası olsada çıkarmayan veya dursun bakalım sonra düşünürüz diyen insanlar demek. Yani Belirsizlik ortamı devreye girmiş, insanların beyni karışmış durumda demek. Peki, eleştir eleştir de çözüm ne? Her şeyden önce harcamalar artmalı. Peki nasıl? Emekli ve çalışan maaşları artmalı. Öyle 30 TL-40 TL değil. Şöyle adam gibi bir iyileştirme yapmalı. Şöyle yüzde 30-40. Efendim olmaz enflasyon hortlar. Hortlamaz. Ama borçlar ödenir ve gelir artışı piyasaya pozitif etki verir. Bizde böyle olur. Batıda olmaz çünkü orada gelir artışı daha çok tasarrufa meyilli. Amerika hariç. Onlarda bize benzer. Gerçi 2008 krizinde çok dayak yediler belki fikirler değişmiştir. Ama bizde bellidir. Mikro açıdan düşünsek hane halkı geliri arttığı için varsa ki çoğunun var borçları ödenir. Daha iyi bir yaşama yönelir hane halkı. Şimdi ben size bir soru sorayım. Fiyatlarda özellikle gıda da hiç mi artış olmadı? Etten süte, peynirden yoğurda ne kadar artış oldu bir yılda? En az yüzde 30- 40 arası. Pazar hiç pahalılaşmadı mı? Geçen seneki fiyatlara bakın, bir de bu seneye. Ama gelir artışı yok, enflasyon baki. Ne alakası var harcamaların artışı ile. Ayrıca harcamaların artışı yatırımları da tetikler. Dolayısıyla işkollarında küçülme değil büyüme olur. Ayrıca size bir haber: petrol fiyatlarındaki düşüş Amerikan halkının hane gelirini 300 dolar arttırmış. Peki, bizde ne kadar arttırdı. Arttırdı mı acaba. Dolar biraz kımıldadı ve hemen akaryakıt fiyatları eskisine geldi. O zaman dolaylı vergilerinde biraz indirilmesi gerekir. Bu da halkın gelirini arttırır. Hala asgari ücretten dünya vergi alıyoruz. Asgari ücrette komik zaten. Doların yükselipte sonra düşeceği lafı pek doğru gelmiyor. Çünkü bu bir para politikası operasyonu ve biz de doğrudan etkiliyor. Muhakkak ki fiyatları ve halkın yaşamını doğrudan etkileyecektir. Bu işin nerede duracağı bilinmediği için de piyasalarda da belirsizlik oluşmakta. Buda işlerin ve düşüncelerin negatif eğilim de olması demek oluyor. Yani Davranış Ekonomisi burada devreye giriyor ve ekonomik bazı tedbirlerin alınması gerekiyor. Nasıl olabileceğini ve piyasaların morallerinin nasıl pozitif olabileceğini yukarıda izah etmeye çalıştım. Umarım beklentilerimiz gerçekleşir ve daha güzel bir piyasa oluşur. Saygılarımla...
Ekleme Tarihi: 17 Mart 2015 - Salı
Mehmet ÇELİKEL

DOLAROPERASYON VE BELİRSİZLİK: DAVRANIŞ EKONOMİSİ...

Korkulacak bir durumdayız. Dolardaki artış sürüyor ve korku dağları bekliyor. Cumhurbaşkanı ile Merkez Bankası arasındaki tartışmalardan mı oluyor yoksa başkaca sebepler mi var? Bence başkaca sebepler var. Aslında bir FED politikası bence. Yani doları kıymetli bir para birimi haline getirmek isteyen bir FED anlayışı oluştu. Ne mi göreceğiz? Bence dolar ile Euro’yu eşit görebiliriz. Bunun bizim ile hiç alakası yok. Bu uluslararası bir durum ama bizi ters etkileyecek gibi görünüyor.

Ekonomik tahminlerde bulunmak aslında yazı-tura atmaya benzer. Ekonomilerde kahin çoktur ama birçoğu da doğru tahmin yapamaz. Çünkü ekonomi normatif bir bilimdir ve her ne kadar matematiksel yanı olsa da halkın psikolojisine doğru bilmek gerektir. Yani kaygan bir zemini vardır. Bu nedenle Davranış Ekonomisi diye yeni bir dal oluştu. Bu dal veriler her ne olursa olsun toplumların ekonomik yöneylemine bakar. Yani psikolojiler bozuk mu veya sıkıntılar derin mi? Kısacası Belirsizlik. Bir taraftan kur operasyonu, öte taraftan soru işareti içinde yüzen bir toplum. Tüm veriler düzgün olsun, isterse kasalar dolu olsun eğer moraller bozuksa hiçbir şey beklemeyin. Her şeyin başında hem iş dünyasının, hem de toplumun kafasının salim, görüşlerinin açık ve beklentilerinin pozitif olması gerekiyor. Aksi takdirde tıkanmış bir ortam, moralsiz bir ortam gözler önüne serilir.

2008 krizinde de bu tip şeyler tüm dünyada ve ülkemizde yaşandı. Aslında biraz da bu ünlü iktisatçı Keynes in subjektif görüşü ile bağlantılı. Yani davranış psikolojisinin çok etkisi var ama neden olmasın. Gırtlağa kadar borca batmış bir toplum ve ortada dolaşan ve birbirini çarpmaya çalışan insanlar. Bankalar kredi verecek insan veya firma bulamayacak böyle giderse. Birde üstüne dolarizasyon ve kurlarda çekişme her kesimin hesabını tersine çevirdi. Bu nedemek? Bu parası olsada çıkarmayan veya dursun bakalım sonra düşünürüz diyen insanlar demek. Yani Belirsizlik ortamı devreye girmiş, insanların beyni karışmış durumda demek.

Peki, eleştir eleştir de çözüm ne? Her şeyden önce harcamalar artmalı. Peki nasıl? Emekli ve çalışan maaşları artmalı. Öyle 30 TL-40 TL değil. Şöyle adam gibi bir iyileştirme yapmalı. Şöyle yüzde 30-40. Efendim olmaz enflasyon hortlar. Hortlamaz. Ama borçlar ödenir ve gelir artışı piyasaya pozitif etki verir. Bizde böyle olur. Batıda olmaz çünkü orada gelir artışı daha çok tasarrufa meyilli. Amerika hariç. Onlarda bize benzer. Gerçi 2008 krizinde çok dayak yediler belki fikirler değişmiştir. Ama bizde bellidir. Mikro açıdan düşünsek hane halkı geliri arttığı için varsa ki çoğunun var borçları ödenir. Daha iyi bir yaşama yönelir hane halkı. Şimdi ben size bir soru sorayım. Fiyatlarda özellikle gıda da hiç mi artış olmadı? Etten süte, peynirden yoğurda ne kadar artış oldu bir yılda? En az yüzde 30- 40 arası. Pazar hiç pahalılaşmadı mı? Geçen seneki fiyatlara bakın, bir de bu seneye. Ama gelir artışı yok, enflasyon baki. Ne alakası var harcamaların artışı ile. Ayrıca harcamaların artışı yatırımları da tetikler. Dolayısıyla işkollarında küçülme değil büyüme olur. Ayrıca size bir haber: petrol fiyatlarındaki düşüş Amerikan halkının hane gelirini 300 dolar arttırmış. Peki, bizde ne kadar arttırdı. Arttırdı mı acaba. Dolar biraz kımıldadı ve hemen akaryakıt fiyatları eskisine geldi. O zaman dolaylı vergilerinde biraz indirilmesi gerekir. Bu da halkın gelirini arttırır. Hala asgari ücretten dünya vergi alıyoruz. Asgari ücrette komik zaten.

Doların yükselipte sonra düşeceği lafı pek doğru gelmiyor. Çünkü bu bir para politikası operasyonu ve biz de doğrudan etkiliyor. Muhakkak ki fiyatları ve halkın yaşamını doğrudan etkileyecektir. Bu işin nerede duracağı bilinmediği için de piyasalarda da belirsizlik oluşmakta. Buda işlerin ve düşüncelerin negatif eğilim de olması demek oluyor. Yani Davranış Ekonomisi burada devreye giriyor ve ekonomik bazı tedbirlerin alınması gerekiyor. Nasıl olabileceğini ve piyasaların morallerinin nasıl pozitif olabileceğini yukarıda izah etmeye çalıştım. Umarım beklentilerimiz gerçekleşir ve daha güzel bir piyasa oluşur.

Saygılarımla...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.