Türkiye’de Cuma günü eğitim- öğretim sezonu bitti. Çocuklar karnelerini aldı. Bazıları takdir belgeleriyle koştu ailelerine, bazıları ise köşe bucak karne sakladı ailesinden.  Karnesini ailesinden saklayan öğrenci kabahatli mi?  Bence değil.  Zira getirdiği zayıf karnenin sorumluluğu, tamamıyla çocuğun üzerine yüklenmemeli. Kabahatin bir bölümü ailede, bir bölümü de Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim sisteminde.   En az 35, bazı okullarda  40 kişilik sınıflarda; öğretmenin lütfedip ders anlattığını iddia ettiği eğitim sistemiyle, bir öğrencinin akademik başarısını tamamlaması mümkün değil.  Öğretmenin anlattığı ders  öğrencinin  eğitim kaderini çizen; TEOG, LYS ve üniversite sınavında beklenen başarının gelmesine yetmiyor. Çünkü  Öğrenci dersi anlamıyor.  Yıllardır Manisa’nın eğitim çıtasının neden daha çok yükselemediğini  hep sorarım kendime?  Ve sonra tekrar cevap veriyorum kendime.   “İnşallah önümüzdeki yıl eğitim çıtamızı dahada yükseltiriz” diyerek teselli buluyorum. Şunu göz ardı etmemeliyiz. Devletimiz öğrencilerin daha iyi bir ortamda eğitim görmeleri için, bir çok fedakarlık yaptı. Ama bana göre özel sektörde kendini yenileyerek, rekabet ortamını yaratmalı ve tüm okullar kendi aralarında kalitelerini ön plana çıkarmalılar. * * * Manisa’ya ilkleri getiren iş adamlarından biriyim. İlk Yerel Televizyon ETV, Denge Gazetesi, Bosch Ev Aletleri, Kelebek  Mutfak, Fenerium, Kiğılı, Aygaz, Milangaz, Ofishome, ETV Emlak… Bu önemli ticari işletmeler Manisa’nın ilklerindendir.  Ve hepsi istikrarlı bir şekilde yürüyor. Girmediğim bir sektör vardı. O’da eğitim sektörü. Gördüm ki  eğitim sektöründe de Manisa yerelinde bir toparlanmaya, çıtayı yükseltmeye ihtiyaç var. * * * Henüz 3 hafta önceydi. Kafamı  Manisa’nın eğitimi ile ilgili bu sorular sürekli meşgul ediyordu ki;  ziyaretime Amerikan Kültür Koleji’nin Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda bir öğretmen olan Sayın Ömer Yeğen geldi. Kendini tanıştırdı. Niyetini anlattı.  Manisa’ya Amerikan Kültür Koleji’ni getirmişler. Ve 3 ay öncede okulun inşaatına başlamışlar. Beraber okul inşaatına gittik. Projeyi inceledik.  Tek kelimeyle hem okul binasına, hem de kolejin eğitim sistemine hayran kaldım.  Zira benim Türk Milli eğitim sisteminde eksik gördüğüm her konunun çözümü, bu okul ve öğrencileri için düşünülmüş, planlanmış, eğitim yol haritası öğrencilerinin geleceğine yön verecek şekilde hazırlanmış bile…  * * * Peki Amerikan Kültür Koleji’nin farkı ne?  - Kusursuz, ferah, aydınlık ve tam donanımlı, 750 öğrenci kapasiteli bir eğitim kompleksi - Okul Öncesi, İlkokul, ortaokul, Fen Lisesi, Anadolu Lisesi aynı kampüs  içinde - İngilizce bir ders olarak değil, hayatın olağan akışı içinde bir dil olarak öğretiliyor - Bir diploma Manisa’dan, ikincisi İngiltere’den. İki diploma programı.  - Uluslararası Öğretmenlik sertifikalı öğretmen kadrosu - Bir sınıfta biri Türk, diğeri İngilizce öğretmeni olmak üzere; 2 öğretmenli eğitim - Avrupa Dil Pasaportu   - Avrupa Birliği ülkeleri  üniversiteleri ve Amerikan üniversitelerine sınavsız giriş hakkı - Türk ve yabancı akademisyenler  - Mental Eğitim - Yönetici ve liderlik, Kariyer planlama ve meslek eğitim. - Üniversiteye erken hazırlık  - Her türlü sosyal aktivite, sportif faaliyetler  ve eğitimler - Deprem yönetmeliğine uygun proje ve nefes alan duvarlar - Kafeterya,  sosyal paylaşım alanları, çocuk oyun alanı, amfi derslik, İleri teknoloji ile donatılmış laboratuvarlar, kütüphane,  atölyeler, konferans salonu, yemekhane, sığınak,  spor salonları,  Market,  basketbol sahası,  tenis kortu,  futbol sahası… Kendi gözlerinizle görmenizde yarar var.  * * * Okul binası; Muradiye yolu üzerinde, Yapınet’in hemen yanında. Binayı gördüm. 9.500 metre kare toplam, 6.500 metre kare kapalı alan içerisinde. İnşaat çok hızla yükseliyor. Okul 2015-2016 eğitim-öğretim sezonu için; 14 Eylül’de eğitime start verecek. İşin özü… Amerikan Kültür Kolejinin eğitim sistemine inandım. Sayın Ömer Yeğen’den gelen   ortaklık teklifini de hiç te çok düşünmedim.  Artık bende  Amerikan Kültür Koleji’nin Manisa ‘daki tek  ortağıyım.  Eğitim sistemine inandığım Amerikan Kültür Koleji’nin ortağı olmaktan da onur duyuyorum. Çünkü biliyorum ki; Bu kolej mezun vermeye başladığında,  Manisa’nın Eğitim çıtası da zirve yapacak.  Ve Manisa eğitimi ile ilgili sadece üzüntü,  endişe duymak ve konuşmaktan öte  bir şey yapmış olmamın… ‘Taşın altına elimi koymuş’ olmanın vicdani huzurunu yaşayacağım.