İslam dinini en güzel Türk toplumu uygular. Anadolu adetleri ile de birleştirip insancılığı en yüksek noktaya taşır. Fakire her daim yardım eder. Devletine saygılıdır ve borcunu ödemek için elinden geleni yapar. Komşusuna saygılıdır, aç ise bakar veya yardım toplar verir. Kısacası geliri az olsun çok olsun gücü ile birşeyler yapar ve bunu Müslümanlık felsefesine uygun yapar. Yani bulunmaz namzet bir halk. Birde bu halkı yok ramazan geldi alışveriş artar diye kazıklamaya çalışan bir grup. Yahu her ramazan geldiğinde yok pidenin yok eti yok peynirin fiyatı ne olacak artmalı diye tartışmalar oluyor. Peki ben soruyorum neden özellikle ramazan da? Canım başka aylarda da zam oluyor. Ama neden ramazan gelince ayyuka çıkıyor. Basında ekonomi sayfalarında yok et şu kadar olmalı, yok pide şu kadar olmalı, yok süt ürünlerine zam gerekli gibi demeçleri görüyoruz. İnsanların cebindeki parayı nasıl alırız ve nasıl çok kar ederiz diye hesap edenler var açıkçası. Ne yapmak gerek eskiye narh sistemine mi dönmeli. Biraz başımızı önümüze koyup düşünmemiz gerekiyor.
Hiç kendinize sordunuz mu ramazan ayında fiyatlarda düşüş oldumu diye. Veya az kazanalım da bu kutsal ayda bizde halka destek çıkalım diyen var mı diye hiç araştırdınız mı? Var sa tamam ama ben göremiyorum. Alış verişin ve özellikle gıdanın tavan yaptığı bu ayı fırsat bilenlerin olduğu gerçeğini göz ardı etmemek gerekli. Ramazan sonunda bayram geliyor. Hem yaz hem de bayram hadi bakalım gidin bir tatil köyüne veya basit bir otele. Cebinizden normal zamandan iki üç misli daha fazla para çıkar. 10 liralık şeye elli lira derler. Kısacası her ramazan geldiğinde bu tabloları görmekten ben sıkıldım. Sizi bilmem ama fiyatların biraz kontrol altında tutulması gerekli bence. Çünkü halkın çoğunluğu cebindeki parasını yetiremiyor bile.
Eskiden ramazandan önce yapılacak yardım belirlenir ve dağıtılırdı. Özellikle bir hafta öncesinden ne dağıtılacaksa ayarlanır ve ramazan başlamadan herkesin alacağı yardım ile geçerdi. Mesela dedem 2-3 çuval pirinç ile yağ aldırır, hem kendi insanına yani çalışanına hem de fakirlere 2şer kilo pirinç ile yağ verir ve hadi bizden de yiyin derdi. O zamanlar bugünkü olanaklar yoktu. Lüks yoktu. Şimdi pek böyle olmuyor. Yapanlar vardır yani önceden dağıtanlar ama genelde ramazan içinde yapılıyor. Evvel yardım yapılırsa o ailelerde ramazan da ne yapacağını bilir ve doğrusu budur. Zaten eli dar ise yardım edilen kişinin başta gelecek olanın ortada veya sonda gelmesinin bir faydası olmaz.
Bir de başka Bir şey var ki bana hep komedi gibi gelir. Fitre. Yahu ufacık paralar. Millette ne deniliyorsa o imsakiyenin dibinde onu verir. Bir kuruş fazla vermez ama altında son model araba ile gezer. Mesela 50 TL. Neden 200 TL değil. Kişi başına verilen bir değer. Ailede kaç kişi var. 4 kişi. Aile için 200 TL verildi. Neden 1.000 TL değil. Neden ramazanın başında değil de sonuna doğru? Bence fitrenin tek özelliği ramazana has olması da ufak bir rakam olması bir soruna çözüm getirmiyor. Çok parası olan da az parası olanda aynısını veriyor. Biraz adaletsiz değil mi? Başlamadan verilmesi ve biraz çokça olması fakire daha faydalı değil mi? Hem ekonomiye de katkısı olmaz mı? Harcamalar artar. Daha mantıklı düşünmeliyiz. Kuran öyle diyor.
Müslümanlık bir yaşam felsefesi hemde ideal yaşam. Paylaşmayı, toplumu dengelemeyi esas tutmuş bir felsefe. Bu mükemmel felsefeyi elimizden geldiğince uygulamamız gerekiyor. Topluma saygılı olmamız gerekiyor. Şu kutsal ayda halkı kazıklamamız gerekiyor. İyi ramazanlar.
Saygılarımla...