28 Temmuz günü Hüseyin abim dükkanı kapatır. Akşam olmuştur. Evine gidecektir. Günün yorgunluğunu atmak için şöyle ayaklarını uzatacaktır. Saat tam 8 de 4 numara gelir ve Hüseyin abim otobüse biner. Zaten yaşı da vardır. Kartı basacakken otobüs yürür. Dengesini kaybeder ve kapıya ayağı takılır ve otobüsün dışına asfalta düşer. Başının arkasını vurur. Otobüs basıp gider. Duraktakiler kalkmasına yardım eder. Hemen hastaneye gider. Ayakları tutmaz durumdadır. Düşmenin etkisi tabii. Nörologlar kontrole alır. Sonra eve yollarlar. Ayak bileğinden ayak ters döndüğü için morarmış, şişmiş vaziyette hala yatmakta.
Halk için çalıştığı bilinen halk otobüsleri halka neden bunu yapar? Benim aklım kesmedi. Eğer bu yazı okunuyor ise bu kişi lütfen hesap versin. Nice bu türlü olay ortaya çıkıyor. İnsanlıktan nasibini almamış olanlar nasibini almış olanları da zül altına sokuyorlar. Neden durulmadı? Neden şoför inip müdahale etmedi? 78 yaşında bir adama bedava biniyor mu diye yapılıyor bu? Sorular çok ve yoğun ama olaya müdahale sıfır. Kimin için çalışılıyor? O binen yolcular için. Onlardan para kazanılıyor. Ama para her şey değil insanlık da gerekir.
İzmir de körüklü Mercedes otobüsle gidiyoruz. Herhalde 3-4 sene önce idi. Şoförle sohbet ediyoruz. Otobüs boş. Önde oturuyorum. Otobüs durakta durdu ve yolcu indirecek. Şoför bağırdı: Kapıdan çekilin. Ne oldu dedim. Eğer dedi kapıda biri varsa gaza bassam da bu araba yerinden kımıldamaz. Çakılı kalır. Kapılar kapanır. Sonra hareket eder. Eğer kapılardan biri açık ise gitmez. Ulan dedim ne güzel bir sistem. Gaz pedalı kapı açık ise devre dışı. Peki bizdeki bu otobüslere bu sistem neden yapılmasın. Her tarafları elektronik ve bir yazılıma bağlı. Böyle bir sistem hem şoför hem de yolcular için gerekli. Otobüs dolu. Arka kapıyı göremiyorsun. Kamera var ama insan kalabalığı kapatıyor. Eğer inen varsa otobüs çakılı olmalı. İzmir deki yeni otobüslerde. Şoför kapı kapatma tuşuna basıyor. Yolcu varsa kapıda beklemeye devam ediyor. Sonra kapılar kapanıyor ve 2 saniye sonra otobüs hareket ediyor. Bence böyle bir sistem bizdeki otobüslere de uygulanabilir. Yetkililer araştırsın bir zahmet.
Hüseyin abim yere düştü otobüs hareket etti. Duraktakiler yardım etti kaldırdı. Ayağı kapıları tutan borulara takıldığı için düşerken ters dönüp ensesini vurmuş ve takılmadan dolayı düşüş yavaş ve tehlikesiz olmuş. Söylediği bu. Ya beyin üstü düşse ve hayatını kaybetseydi. O zaman bunun hesabını kim verecek, sorumluluğu kim üstlenecekti. Hüseyin abim bir örnek. Daha nicesi vardır. Hem yolcunun hem de şoförün dikkatli olması gerekir. Ama böyle bir olayda şoför basıp gidemez. Bakın bir anımı daha anlatayım. Eve gidiyorum ve ayakkabıcılar sitesinden 5 numaraya bindim. Şoförleri çoğun u tanıyorum. Bu şoförde sohbet ettiğim bir şahıs idi. Köşeyi dönünce yaşlı ve bastonlu bir amca bindi. Gidiyoruz. Amca garaja gider mi dedi. Tam ters yöndeyiz. Şoför karşıdan gelen 8 i durdurdu. Kenara çekti. Amcayı aldı ve elinden tutup karşıya geçirdi. Hatta ücreti aldık kart bastırmana gerek yok demiş. Döndü geldi bindi ve yola devam ettik. Asalet budur. Her kim olursa olsun. Bu olayı herkese anlattım. Hala beni görünce selamını esirgemez. Ama düşen bir yaşlı adama bakmadan basıp gitmek insan asaletine sığmaz. Ayıptır. Umarım yetkililer gerekli tedbirleri alır. Hüseyin abimiz iyi ama sabırla yatması lazım ki ayağı toparlansın. Acil şifalar dileriz.
Saygılarımla...