TRAFİK SORUNU VE GELECEĞİ: OTOPARK YOLLAR VE IŞIKLAR…

Manisa'nın asıl sorunlarından biri. Örneği İzmir. Büyüyen nüfusa göre yollar, otoparklar yetersiz kalıyor ve trafiği yönetenler de duyarsız kalıyor. Özellikle sabah ve akşam aşırı yoğun bölgeler olduğu gibi Büyükşehir olmanın verdiği sıkıntılarda artık hissedilmeye başladı. Trafiği sıkıştıran bazı etkenler olmasına karşılık onlar olmadan da olmaz durumu var. Servisler, otobüsler ve maalesef bir türlü organize edilemeyen ışıklar. Tabii araba kullanan şahısları da unutmamak gerek. Yeşil yanınca yürümeyen, yanındaki ile sohbet eden veya telefonla konuşan mı ararsınız. Yayalar da etken çünkü ışık diye bir şeyi tanımayan ve caddenin ortasından yürüyenler de mevcut. 

Büyükşehir olacağı zaman seçim kampanyası sırasında Belediye Başkanı Sayın Cengiz Ergün biz gazete yazarlarına bir brifing verdi. O zaman söylediği laf hala kulaklarımda. Dedi ki: Manisa'da nüfusa göre çok fazla araba var. Otopark yetmiyor ve ne kadar yapsak da yetecek gibi durmuyor.  Üstelik kimse de arabasını otoparka koymak istemiyor. Haklı ve doğru bir konuşma idi. Sonradan Anafartalar mahallesinde otomatik otopark yapıldı ki 576 araçlık ve Türkiye'nin en büyük otomatik otoparkı. Belki daha büyüğü yapılıyordur. Bilemem. Ama o civarda oturan kişiler bu otoparka, hükümet meydanındaki otoparka veya emekliler parkının altında yapılan otoparka arabasını park edip abone olmak istemiyor. Sokaklarda yer arıyorlar. Arabaların değerlerine bakılırsa otopark abone ücreti komik kalır. Çünkü araba da korunuyor aslında. Ama kimse aldırmıyor. Aldırıp yapanlara şapka çıkarırım. Ben bile her zaman arabamla şehre gelmediğim halde abone olmayı düşünüyorum.

Alternatif yolların açılması gerek. Çünkü beş yıl sonra Manisa İzmir gibi kilit olacak. İzmir'de akşamüstü çıkın bakalım şehirden çıkabiliyor musunuz. Veya havalimanından birini almaya gidin dönebiliyor musunuz. İşte o duruma yaklaşmak üzereyiz Manisa'da.  Üstelik Manisa sanayisi ile bir duayen durumda ve gelecekte bu daha çok artacak. İzmir'e göre sanayisi çok büyüyor. İzmir'deki sanayiler yarım çalışırken Manisa her geçen gün büyüyor. Ege'nin sanayi incisi olma yolunda. Alternatif yolların devreye sokulması gerek. Şehirden çıkış kolaylaştırılmalı.  Menemen yoluna bağlanacak kısımların bir an önce devreye sokulması gerek. Yani Barbaros mahallesi tarafından bağlantısı. Ama üç yıldır imar çekişmesi yüzünden yapılacak işler bekliyor. Mesela ilk sorunumuz yeni garaj kavşağı. Geçen yani üç gün önce kavşaktan dericiler sitesine kadar tıkalı idi. Ama aldıran yok. İş ceza kesmek mi yoksa trafiği tanzim etmek mi? Ben daha çözemedim. Belediye mi bakacak yoksa trafik mi birisinin acilen ilgilenmesi gerekiyor. Aslında oraya alt üst geçit gerekli. İzmir deki Zafer Payzin köprüleri gibi. Yatırımlar halk için yapılmalı.

 Ayrıca bir derdimiz de ışıkların koordinasyonu. Bazı kavşaklarda ciddi sorunlar var. Ayrıca geçen gün bende ceza yedim. Neden? Efendim kırmızıda geçmişim. İyi de o kavşağa gidin bakın. Sekiz havuzunun oradaki kavşak. Sarı bir saniye yanıyor ve yeşil ışık göz kırpmıyor. Bas frene desen arkadan gelen vuracak. Bir saniye yanan sarıda siz duramazsınız. İsterseniz deneyin. Düşündüm ki bu ışıklar bubi tuzağı gibi. Ceza kesmek için bir fırsat. Peki biz araç trafiğini mi tanzim edeceğiz yoksa insanlara ceza kesmek için tuzağa mı düşürmeyi. Sanki yasak savıyormuşuz gibi. Bir kere hızlı yollarda yeşil dalgayı uygulamak gerekiyor. İzmir bunu yapıyor. Gidin bakın. Gaziemir, Karabağlar. Mustafa Kemal sahil bulvarı. Daimi 70 km. hızı ayarlarsanız  hiç kırmızıya yakalanmazsınız. Bunlar yapılmalı. Ceza kesmek için yok trafik. Tanzim etmek için. Kavşaklarda sarı ışığı beş on saniye tut ve yeşil ışığa göz kırptır. Adam kırmızıda geçerse kes o zaman cezayı. Ama bir şey daha. O kırmızıda geçen yayaya da ceza kes ki anlasın. Komik değil İzmir'de bunu yaptılar. Bekleyen salak değil saygısından bekliyor.

Bu sorunların ele alınması gerekiyor. Biz yazarlar fikir verir ve eleştiririz ama iyiye doğru gidilsin ve doğru olan uygulansın diye. Yoksa şehrimizde bu kutsal şehirde her şey karmaşaya döner ve içinden çıkılamaz bir hale gelir.
Saygılarımla…