Manisa'da imarda neticeye varılmak üzere. Tam 4 yıllık bir zaman diliminde nihayet diyebileceğiz. Belediyeler arasındaki çekişmeler tartışmalar sonucunda bir neticeye varılmak üzere. Bakıldığı zaman şehrin belli bölgelerinde imara açılma durumu var. belli bölgeler ise kentsel dönüşüme sokulmak isteniyor. Burada halkın tepkisi çok önemli.
Ada bazında kentsel dönüşüm çok daha iyi. Bir binayı kentsel dönüşüme sokmaktansa bir adayı kentsel dönüşüme sokmak daha mantıklı. Ama bu adanın büyüklüğü ile doğru orantılı. Birde en önemli faktör o bölgede yaşayan hak sahipleri ne düşünüyor. Açıkçası ikna edilmesinden önce buradaki halkın nereye gideceği. Devlet kentsel dönüşüm için para veriyor. Kira parasının yanı sıra inşaat içinde metrekare ile doğru orantılı bir para çıkarılıyor. Bunun 2 sene ödemesiz, 10 yıla yayılan ve düşük faizli olduğunu birçok kişi biliyor. İnşaatı yapacak firma da bulunabilir veya bir konsorsiyum kurularak bu iş o şekilde yapılabilir. Tek bir sorun bu halkı nereye götüreceğiz geçici olarak. Şimdi diyeceksiniz ev mi yok. Yok. Bu kadar halkın gideceği ev yok ve fiyatlarda arz talepten artacağı kesin. Nasıl bir çözüm üretilecek. Yani dört yıl evvel imara açılacak bölgelere inşaat izni çıksaydı da bu halk bugün buralara geçmiş olsaydı diyebilir miyiz?
Şimdi bir laf daha duyar gibiyim. Efendim işte Temmuz Ağustos'ta imar işi bitiyor. Yeni yerler ve var olan alanlara inşaat yapılacak. Kim tarafından ve nasıl? İnşaat piyasası maliyet yüksekliğinden ve satış olmamasından dolayı tıkanma noktasına doğru giderken bu alanlara kim nasıl inşaat yapacak, satacak ve işini çevirecek. Tabii mevzu bahis alanlarında büyük alanlar olduğunu unutmamak gerekiyor. Halkın alım gücü genelde düşük. Bir şey alacak durumu yok gibi. Efendim faizler derseniz bugüne göre çok yüksek. Borçlanma ortala 10 sene olursa ne olur kimse bilemez. Bugün 3 sene önümüzü görmekte zorlanırken kim nasıl alacak ve kim nasıl satacak. Ama bundan 4 sene önce tartışmalar yerine bu imar işi bitirilseydi şimdi elimizin altında bazı doneler olurdu. Ama sürtüşme bitmedi. Her meclis toplantısında kavga çıktı. Dört yıl geldi geçti. Seçimler geldi ve imar işi bitiyor. Varın siz karar verin gerisine.
Bugünkü koşullar 4 yıl öncesine göre daha ağır. Birçok müteahhit firma ile konuştuğumda hiçbirinin bir şey yapası yok. Büyük şehirlerde durum daha vahim. Televizyonda reklamların yüzde 80'i inşaat ve satış üzerine. Şimdi al iki sene sonra öde. Ha babam ha. İstanbul'da dairelerde arz fazlası oluştu ki rekabet karşısında fiyatlarda aşağı düşmeye başladı. Elde şişen daire çok fazla. Artık yap sat değil yap sabret dönemi başladı. İstanbul gibi diğer mega şehirlerde de durum farklı sayılmaz. Anadolu'nun da aynı olduğu söyleniyor. E şimdi Manisa'daki büyük küçük her müteahhit firma bunu görürde ne düşünür. Kalsın para bankada der hiçbir işi yapmaz veya yapmak istemez çünkü risk yüksek.
Peki bu durumdan nasıl çıkılacak. Demir çimento gibi kalemlerdeki yükseliş sorduğuma göre genel imalatta büyük para tutmuyor. Ama genel inşaat imalatında ciddi yükseliş var. olsun varsın. Ama daha önemlisi piyasada ciddi bir emisyon daralması var. Bunun nedeni ne? Yüksek faiz ve gelecek korkusu. Yani psiko ekonomik etki. Nasıl aşarız? Sihirli değnek mi lazım? Evet lazım. Bu birazda devletin desteğine ve kamu maliyesine bağlı. Önce faizlerin ciddi inmesi gerekiyor. Bunun sonucu dışarı para kaçacaksa kaçacak. Ama elde kalandan sonra daha ciddi bir para politikası uygulanacak. İnanın bir arkadaşın tam dört yıl önce bir daire aldı. Faizi aylık 0.67 idi. Şimdi kaç? 1.14. bir misli. İşlerin döngüye girmesi için paranın dönmesi ve maliyetinin de ucuz olması demek. Halkın gelirinin yüksek olması demek. Buna müdahale etmek demek. Gelir artar ve faizler genel seviyesi aşağı yönelirse daha güzel bir piyasanın içinde oluruz. O zaman inşaatlarda yapılır, halkta taşınır, dairelerde satılır. Para bir araçtır ama ekonomideki sirkülasyonu yüksek olduk sıra başarılı olunur. Muamele saikiyle olan paranın artması gibi.
Saygılarımla...
Anasayfa
Yazarlar
Mehmet ÇELİKEL
Yazı Detayı
Bu yazı 1328+ kez okundu.
İMARDA SONA DOĞRU MANİSA...
Manisa'da imarda neticeye varılmak üzere. Tam 4 yıllık bir zaman diliminde nihayet diyebileceğiz. Belediyeler arasındaki çekişmeler tartışmalar sonucunda bir neticeye varılmak üzere. Bakıldığı zaman şehrin belli bölgelerinde imara açılma durumu var. belli bölgeler ise kentsel dönüşüme sokulmak isteniyor. Burada halkın tepkisi çok önemli.
Ada bazında kentsel dönüşüm çok daha iyi. Bir binayı kentsel dönüşüme sokmaktansa bir adayı kentsel dönüşüme sokmak daha mantıklı. Ama bu adanın büyüklüğü ile doğru orantılı. Birde en önemli faktör o bölgede yaşayan hak sahipleri ne düşünüyor. Açıkçası ikna edilmesinden önce buradaki halkın nereye gideceği. Devlet kentsel dönüşüm için para veriyor. Kira parasının yanı sıra inşaat içinde metrekare ile doğru orantılı bir para çıkarılıyor. Bunun 2 sene ödemesiz, 10 yıla yayılan ve düşük faizli olduğunu birçok kişi biliyor. İnşaatı yapacak firma da bulunabilir veya bir konsorsiyum kurularak bu iş o şekilde yapılabilir. Tek bir sorun bu halkı nereye götüreceğiz geçici olarak. Şimdi diyeceksiniz ev mi yok. Yok. Bu kadar halkın gideceği ev yok ve fiyatlarda arz talepten artacağı kesin. Nasıl bir çözüm üretilecek. Yani dört yıl evvel imara açılacak bölgelere inşaat izni çıksaydı da bu halk bugün buralara geçmiş olsaydı diyebilir miyiz?
Şimdi bir laf daha duyar gibiyim. Efendim işte Temmuz Ağustos'ta imar işi bitiyor. Yeni yerler ve var olan alanlara inşaat yapılacak. Kim tarafından ve nasıl? İnşaat piyasası maliyet yüksekliğinden ve satış olmamasından dolayı tıkanma noktasına doğru giderken bu alanlara kim nasıl inşaat yapacak, satacak ve işini çevirecek. Tabii mevzu bahis alanlarında büyük alanlar olduğunu unutmamak gerekiyor. Halkın alım gücü genelde düşük. Bir şey alacak durumu yok gibi. Efendim faizler derseniz bugüne göre çok yüksek. Borçlanma ortala 10 sene olursa ne olur kimse bilemez. Bugün 3 sene önümüzü görmekte zorlanırken kim nasıl alacak ve kim nasıl satacak. Ama bundan 4 sene önce tartışmalar yerine bu imar işi bitirilseydi şimdi elimizin altında bazı doneler olurdu. Ama sürtüşme bitmedi. Her meclis toplantısında kavga çıktı. Dört yıl geldi geçti. Seçimler geldi ve imar işi bitiyor. Varın siz karar verin gerisine.
Bugünkü koşullar 4 yıl öncesine göre daha ağır. Birçok müteahhit firma ile konuştuğumda hiçbirinin bir şey yapası yok. Büyük şehirlerde durum daha vahim. Televizyonda reklamların yüzde 80'i inşaat ve satış üzerine. Şimdi al iki sene sonra öde. Ha babam ha. İstanbul'da dairelerde arz fazlası oluştu ki rekabet karşısında fiyatlarda aşağı düşmeye başladı. Elde şişen daire çok fazla. Artık yap sat değil yap sabret dönemi başladı. İstanbul gibi diğer mega şehirlerde de durum farklı sayılmaz. Anadolu'nun da aynı olduğu söyleniyor. E şimdi Manisa'daki büyük küçük her müteahhit firma bunu görürde ne düşünür. Kalsın para bankada der hiçbir işi yapmaz veya yapmak istemez çünkü risk yüksek.
Peki bu durumdan nasıl çıkılacak. Demir çimento gibi kalemlerdeki yükseliş sorduğuma göre genel imalatta büyük para tutmuyor. Ama genel inşaat imalatında ciddi yükseliş var. olsun varsın. Ama daha önemlisi piyasada ciddi bir emisyon daralması var. Bunun nedeni ne? Yüksek faiz ve gelecek korkusu. Yani psiko ekonomik etki. Nasıl aşarız? Sihirli değnek mi lazım? Evet lazım. Bu birazda devletin desteğine ve kamu maliyesine bağlı. Önce faizlerin ciddi inmesi gerekiyor. Bunun sonucu dışarı para kaçacaksa kaçacak. Ama elde kalandan sonra daha ciddi bir para politikası uygulanacak. İnanın bir arkadaşın tam dört yıl önce bir daire aldı. Faizi aylık 0.67 idi. Şimdi kaç? 1.14. bir misli. İşlerin döngüye girmesi için paranın dönmesi ve maliyetinin de ucuz olması demek. Halkın gelirinin yüksek olması demek. Buna müdahale etmek demek. Gelir artar ve faizler genel seviyesi aşağı yönelirse daha güzel bir piyasanın içinde oluruz. O zaman inşaatlarda yapılır, halkta taşınır, dairelerde satılır. Para bir araçtır ama ekonomideki sirkülasyonu yüksek olduk sıra başarılı olunur. Muamele saikiyle olan paranın artması gibi.
Saygılarımla...
Ekleme
Tarihi: 01 Nisan 2018 - Pazar
İMARDA SONA DOĞRU MANİSA...
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.