Eğitim her yaşta en çok gereksinim duyulan bir olgudur.
İnsanın kişiliği, karakteristik özelliği de eğitimle gelişir.
İnsanların yetenekleri de eğitimle gelişir, onunla da ortaya çıkar.
İnsanların sorunlarının yaşandığı ortamlar da eğitimle kazanılan yeni davranışlar, insanlara yardıma koşar.
Mutlu huzurlu ve uygar yaşamların olanaklarına insanlar eğitimle ulaşırlar.
Bireylerin, insanların bu yaşamsal gereksinimlerini genelde DEVLET karşılamaktadır.
Ülkemiz de;
Anaokulundan, üniversiteyi değin eğitim kurumlarını devletimiz açmaktadır.
Bunun yanı sıra da Özel Eğitim Kurumlarına bağlı olarak, ülkemiz insanın daha da bilinçli yetiştirilmesini ön ayak olacak eğitim kurumları açılmalıdır.
Bu eğitim kurumların da çocuklarımızı, öğrencilerimizi, gençlerimizi devlet ve devlete bağlı özel kurumlarımızda eğitim verilmelidir.
Öğrencilerimizin gençlerimizin yetenekleri yönün de meslek edinmeleri için çalışmalar düzenlenmelidir.
Bu merhale de;
Eğitici kadrolarını,
Yönetici kadrolarını,
Öğretmen yetiştirme kadrolarını, Devletimiz üstlenmektedir.
Devletimiz de;
Programlar, yönetmelikler hazırlamakta ve bu yönde uygulamalar yapmaktadır.
Ama; Görüyoruz ki;
Devletimiz bu çarkı yeterli düzeyde döndürememektedir.
Devletimizin açtığı okullar, yetiştirdiği öğretmenler, ortaya koyduğu çeşitli donatılar,
Ülkemiz gereksinimlerini tam olarak karşılayamamaktadır.
Çünkü;
Üremeyi çok hızlı sürdüren bir ülke insanımız var.
Nüfusumuzun son yıllarda hızlı artışı,
Öğrenci sayımız da her yıl milyonların üstün de öğrenci artışı olduğu görülmektedir.
Her insanımızın da çağdaş olanaklardan daha fazla yararlanabilmesi için, yeterince eğitilememek gibi bir sorunumuz ortaya çıkmaktadır.
Eğitimsizliğin nedenli ilkelliğe, geri kalmışlığa, yoksulluğa ve fakirliğe yol açıp ortam hazırladığını görmekteyiz.
Eğitim vermekte olan okullarımız; Yayın organlarımız, medyamız, bu gün olduğu gibi yarın da yalnız çocuklarımız, gençlerimizle sınırlı kalmamalıdır.
Aynı zaman da öğrenci olmayan her vatandaşımızın sorunlarının çözümüne, eğitim düzeylerinin yükseltilmesine fırsatlar verilmelidir.
İnsanlarımızı;
Yetiştirici kurslar, seminerler, sempozyumlar yaparak ne istediklerini, neler yapabileceklerini öğretmeli, onlara bu olanaklar sağlanmalıdır.
İnsanlarımızın birbirleriyle buluşmalarını, tartışmalarını, birlikte olumlu eylemler oluşturmalarını, yapılanları da değerlendirmelerini sağlayan koşullar geliştirmelidir.
İşte;
O zaman her vatandaşımız eğitime, eğitim kurumlarına, daha çok inanarak ilgi duyar, sahip çıkar, eğitimin daha yararlı olmasına gönüllü katkı sağlarlar.
Koşullanmış düşüncelerden sıyrılarak, daha çok zaman yitirmeden öğrencilerimiz, gençlerimiz başta olmak kaydıyla her yaştaki insanımıza ve yurttaşımıza okullarımız da eğitim kapılarını açalım.
Okullarımızda buluşan çevre insanlarımız, kültür, sanat ve eğitim etkinliklerine iç içe yaşasınlar.
Bu öneriler gerçekleşirse;
Şimdiye kadar hep sözünü ettiğimiz, her türlü başaramadığımız toplum kalkınması süreci de gerçekten başlamış olur.
Ülkemin değerli yöneticileri;
Ülkemin değerli yurttaşları;
Geliniz birlikte olalım. Benimseyelim. Bunun gibi eğitim sistemine.
Halkımıza sunulan ve sunulacak olan bu yüce hizmete ilk ışığı ülkemize yöneten ve sorumluluk alan yöneticilerimizden bekliyoruz.
Bu bağlam da;
Eğitime medya sahip çıksın.
Yerel yönetimler sahip çıksın.
Sivil toplum kuruluşları sahip çıksın.
Hep birlikte yürütelim bu seferberliği.
Köy okullarımız kapatılmasın.
Yapılan ve yapılacak olan bu çalışmalarla halkımız bu iyiliklere elbette unutmaz.
Yanlış mı düşünüyorum?
Esen Kalınız Efendim.
Anasayfa
Yazarlar
Bülent Orakoğlu
Yazı Detayı
Bu yazı 1874+ kez okundu.
ÇEVRE KÜLTÜRÜ ve EĞİTİM…
Eğitim her yaşta en çok gereksinim duyulan bir olgudur.
İnsanın kişiliği, karakteristik özelliği de eğitimle gelişir.
İnsanların yetenekleri de eğitimle gelişir, onunla da ortaya çıkar.
İnsanların sorunlarının yaşandığı ortamlar da eğitimle kazanılan yeni davranışlar, insanlara yardıma koşar.
Mutlu huzurlu ve uygar yaşamların olanaklarına insanlar eğitimle ulaşırlar.
Bireylerin, insanların bu yaşamsal gereksinimlerini genelde DEVLET karşılamaktadır.
Ülkemiz de;
Anaokulundan, üniversiteyi değin eğitim kurumlarını devletimiz açmaktadır.
Bunun yanı sıra da Özel Eğitim Kurumlarına bağlı olarak, ülkemiz insanın daha da bilinçli yetiştirilmesini ön ayak olacak eğitim kurumları açılmalıdır.
Bu eğitim kurumların da çocuklarımızı, öğrencilerimizi, gençlerimizi devlet ve devlete bağlı özel kurumlarımızda eğitim verilmelidir.
Öğrencilerimizin gençlerimizin yetenekleri yönün de meslek edinmeleri için çalışmalar düzenlenmelidir.
Bu merhale de;
Eğitici kadrolarını,
Yönetici kadrolarını,
Öğretmen yetiştirme kadrolarını, Devletimiz üstlenmektedir.
Devletimiz de;
Programlar, yönetmelikler hazırlamakta ve bu yönde uygulamalar yapmaktadır.
Ama; Görüyoruz ki;
Devletimiz bu çarkı yeterli düzeyde döndürememektedir.
Devletimizin açtığı okullar, yetiştirdiği öğretmenler, ortaya koyduğu çeşitli donatılar,
Ülkemiz gereksinimlerini tam olarak karşılayamamaktadır.
Çünkü;
Üremeyi çok hızlı sürdüren bir ülke insanımız var.
Nüfusumuzun son yıllarda hızlı artışı,
Öğrenci sayımız da her yıl milyonların üstün de öğrenci artışı olduğu görülmektedir.
Her insanımızın da çağdaş olanaklardan daha fazla yararlanabilmesi için, yeterince eğitilememek gibi bir sorunumuz ortaya çıkmaktadır.
Eğitimsizliğin nedenli ilkelliğe, geri kalmışlığa, yoksulluğa ve fakirliğe yol açıp ortam hazırladığını görmekteyiz.
Eğitim vermekte olan okullarımız; Yayın organlarımız, medyamız, bu gün olduğu gibi yarın da yalnız çocuklarımız, gençlerimizle sınırlı kalmamalıdır.
Aynı zaman da öğrenci olmayan her vatandaşımızın sorunlarının çözümüne, eğitim düzeylerinin yükseltilmesine fırsatlar verilmelidir.
İnsanlarımızı;
Yetiştirici kurslar, seminerler, sempozyumlar yaparak ne istediklerini, neler yapabileceklerini öğretmeli, onlara bu olanaklar sağlanmalıdır.
İnsanlarımızın birbirleriyle buluşmalarını, tartışmalarını, birlikte olumlu eylemler oluşturmalarını, yapılanları da değerlendirmelerini sağlayan koşullar geliştirmelidir.
İşte;
O zaman her vatandaşımız eğitime, eğitim kurumlarına, daha çok inanarak ilgi duyar, sahip çıkar, eğitimin daha yararlı olmasına gönüllü katkı sağlarlar.
Koşullanmış düşüncelerden sıyrılarak, daha çok zaman yitirmeden öğrencilerimiz, gençlerimiz başta olmak kaydıyla her yaştaki insanımıza ve yurttaşımıza okullarımız da eğitim kapılarını açalım.
Okullarımızda buluşan çevre insanlarımız, kültür, sanat ve eğitim etkinliklerine iç içe yaşasınlar.
Bu öneriler gerçekleşirse;
Şimdiye kadar hep sözünü ettiğimiz, her türlü başaramadığımız toplum kalkınması süreci de gerçekten başlamış olur.
Ülkemin değerli yöneticileri;
Ülkemin değerli yurttaşları;
Geliniz birlikte olalım. Benimseyelim. Bunun gibi eğitim sistemine.
Halkımıza sunulan ve sunulacak olan bu yüce hizmete ilk ışığı ülkemize yöneten ve sorumluluk alan yöneticilerimizden bekliyoruz.
Bu bağlam da;
Eğitime medya sahip çıksın.
Yerel yönetimler sahip çıksın.
Sivil toplum kuruluşları sahip çıksın.
Hep birlikte yürütelim bu seferberliği.
Köy okullarımız kapatılmasın.
Yapılan ve yapılacak olan bu çalışmalarla halkımız bu iyiliklere elbette unutmaz.
Yanlış mı düşünüyorum?
Esen Kalınız Efendim.
Ekleme
Tarihi: 10 Aralık 2018 - Pazartesi
ÇEVRE KÜLTÜRÜ ve EĞİTİM…
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.