Mehmet ÇELİKEL
Köşe Yazarı
Mehmet ÇELİKEL
 

TARIM, SANAYİ VE İNSANOĞLU...

Belki çok saçma bir başlık oldu ama gerçekten bu gün sorulması gereken bir soru bu. Evet hangisi daha önemli. Aslına bakarsanız ikisinin de yeri farklı ama insanlık için tarım daha fazla yer tutuyor. Özellikle nüfusların kabardığı son yıllar. Sanayi iş demek. Ama tarımda aş demek. Bu konuda sıkı bir münazara yani yeni dilde tartışma oluşturulabilir. Belki de saatler sürebilir ve sonuçta kitlenebilir. Ama gerçekten irdelenmesi gerekli bir konu. Artık sanayiler organize bölgelerde hüküm sürüyor. Bunların ufak olanlarına orta ölçekli deniliyor. Şehrin belli bölgelerinde ve yerleşim yerleri ile biraz mesafeli düşünülüyor. Manisa Organize Sanayi Bölgesi yani MOSB 1970 li yıllarda kuruldu. Keçiliköy bu yer için idealdi. Tarımsal faaliyet pek yoktu ve suda yoktu. Zemin sertliği tam bu tip bölge içindi. Yanılmıyorsam 1.75. montaj sanayi için idealdi. Fizibilite yapılmış ve faaliyete geçmişti. Büyüdükçe büyüdü. Bir dev sanayi bölgesi oldu. Türkiye de sayılı sanayi bölgesi var ve bu bir gurur tablosu. Fakat bu tablonun altında yatan bazı gerçeklerde göz ardı edilemez. Bu da tarımsal arazilere bulaşmak. Yani tarımsal alanlar bu işin içine katılmamalı. Tarım sanayiye dönmemeli. Bu bazı bölgelerde oldu. Aslında birazda siyasi içerikli oldu. Çünkü gerçekten artan nüfusu besleyecek ve kendi kaynaklarını kazıyacak bir devlet olabiliriz. Harran ovası tarihten önceden beri nadas bir bölge idi ve sırf burayı faaliyete geçirmek için İran ile Irak savaşırken Atatürk Barajı yapıldı. Rahmetli Özal şöyle demişti: Bu ikisi savaştı, biz ise barajı yaptık. Savaş bitince su tuttuğumuz için Saddam bizi tehdit bile etti. Evet artık Harran hazırdı. 1965 li yıllarda bir Amerikalı profesörün raporunda bu bölgenin 35 milyon insana ihtiyacı olduğu ve 200 milyon insanı doyurabileceği belirtilmişti. Yılda 3 mahsul alınabilir raporu verilmişti. Sorun bir mahsulün dip, diğerinin yüzey olması gerekiyordu. Yani biri patates ise diğeri pamuk gibi. Birde ara mahsul alınacaktı. Sonra ne oldu? Yılda bir mahsul ekildi. Pamuk. Dip mahsul ekilmedi. Sulamada yoğun yapılınca toprağın altındaki mineraller yüzeye çıktı. Toprak çatladı. Televizyonda seyretmiştim ki oradaki bir çiftçi veriyordu dumanı. Bilgisiz insanların eline mi düştü yoksa bilerek mi yapıldı bilinmez. Nerdeyse doğmadan öldürdük. Şu anki durumunu bilmiyorum ama tarımsal arazileri sanayiye çevirmek hatası kadar, tarımı bilmeden yapmakta insanoğlunun bilgisizliğinden kaynaklanıyor. Nüfus artıyor ve gıda ihtiyacı da. Malthus’un dediği olacak galiba. Karamsar iktisatçı olan Malthus, gıdaların aritmetik ortalama ile arttığını ama nüfusun geometrik ortalama ile arttığını ve günün birinde bu gıdaların insanlara yetmeyeceğini söylemiştir. Aslında bugün uygulanan tarım sanayi politikaları bu noktaya doğru gidiyor. Gün gelecek gıda yerine makine parçası kemireceğiz. Evet, tarım yapmak için alan çok. Devletten icri misil yani kira ile arazi tesis edip üretenlerde var ama gerekli desteği vermedikten ve tarımsal arazileri sanayiye kaydırdıktan sonra bu araziler boş kalmaya devam edecek. Yine insanoğlunun akıl ve çalışması için desteklemek ve yeni tarımsal alanların açılması şart gibi görünüyor. Saygılarımla...
Ekleme Tarihi: 06 Eylül 2019 - Cuma
Mehmet ÇELİKEL

TARIM, SANAYİ VE İNSANOĞLU...

Belki çok saçma bir başlık oldu ama gerçekten bu gün sorulması gereken bir soru bu. Evet hangisi daha önemli. Aslına bakarsanız ikisinin de yeri farklı ama insanlık için tarım daha fazla yer tutuyor. Özellikle nüfusların kabardığı son yıllar. Sanayi iş demek. Ama tarımda aş demek. Bu konuda sıkı bir münazara yani yeni dilde tartışma oluşturulabilir. Belki de saatler sürebilir ve sonuçta kitlenebilir. Ama gerçekten irdelenmesi gerekli bir konu. Artık sanayiler organize bölgelerde hüküm sürüyor. Bunların ufak olanlarına orta ölçekli deniliyor. Şehrin belli bölgelerinde ve yerleşim yerleri ile biraz mesafeli düşünülüyor. Manisa Organize Sanayi Bölgesi yani MOSB 1970 li yıllarda kuruldu. Keçiliköy bu yer için idealdi. Tarımsal faaliyet pek yoktu ve suda yoktu. Zemin sertliği tam bu tip bölge içindi. Yanılmıyorsam 1.75. montaj sanayi için idealdi. Fizibilite yapılmış ve faaliyete geçmişti. Büyüdükçe büyüdü. Bir dev sanayi bölgesi oldu. Türkiye de sayılı sanayi bölgesi var ve bu bir gurur tablosu. Fakat bu tablonun altında yatan bazı gerçeklerde göz ardı edilemez. Bu da tarımsal arazilere bulaşmak. Yani tarımsal alanlar bu işin içine katılmamalı. Tarım sanayiye dönmemeli. Bu bazı bölgelerde oldu. Aslında birazda siyasi içerikli oldu. Çünkü gerçekten artan nüfusu besleyecek ve kendi kaynaklarını kazıyacak bir devlet olabiliriz. Harran ovası tarihten önceden beri nadas bir bölge idi ve sırf burayı faaliyete geçirmek için İran ile Irak savaşırken Atatürk Barajı yapıldı. Rahmetli Özal şöyle demişti: Bu ikisi savaştı, biz ise barajı yaptık. Savaş bitince su tuttuğumuz için Saddam bizi tehdit bile etti. Evet artık Harran hazırdı. 1965 li yıllarda bir Amerikalı profesörün raporunda bu bölgenin 35 milyon insana ihtiyacı olduğu ve 200 milyon insanı doyurabileceği belirtilmişti. Yılda 3 mahsul alınabilir raporu verilmişti. Sorun bir mahsulün dip, diğerinin yüzey olması gerekiyordu. Yani biri patates ise diğeri pamuk gibi. Birde ara mahsul alınacaktı. Sonra ne oldu? Yılda bir mahsul ekildi. Pamuk. Dip mahsul ekilmedi. Sulamada yoğun yapılınca toprağın altındaki mineraller yüzeye çıktı. Toprak çatladı. Televizyonda seyretmiştim ki oradaki bir çiftçi veriyordu dumanı. Bilgisiz insanların eline mi düştü yoksa bilerek mi yapıldı bilinmez. Nerdeyse doğmadan öldürdük. Şu anki durumunu bilmiyorum ama tarımsal arazileri sanayiye çevirmek hatası kadar, tarımı bilmeden yapmakta insanoğlunun bilgisizliğinden kaynaklanıyor. Nüfus artıyor ve gıda ihtiyacı da. Malthus’un dediği olacak galiba. Karamsar iktisatçı olan Malthus, gıdaların aritmetik ortalama ile arttığını ama nüfusun geometrik ortalama ile arttığını ve günün birinde bu gıdaların insanlara yetmeyeceğini söylemiştir. Aslında bugün uygulanan tarım sanayi politikaları bu noktaya doğru gidiyor. Gün gelecek gıda yerine makine parçası kemireceğiz. Evet, tarım yapmak için alan çok. Devletten icri misil yani kira ile arazi tesis edip üretenlerde var ama gerekli desteği vermedikten ve tarımsal arazileri sanayiye kaydırdıktan sonra bu araziler boş kalmaya devam edecek. Yine insanoğlunun akıl ve çalışması için desteklemek ve yeni tarımsal alanların açılması şart gibi görünüyor. Saygılarımla...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.