Bazı toplumların, yüz yıllar önceki yaşam biçimi, günümüz dünyasın da bugün de sürüp gidiyor.
Aynı inançlar,
Aynı dünya görüşleri,
Aynı alışkanlıklar,
Aynı düşünceler,
Uzayıp gidiyor. Gidiyor da nereye gidiyor? Bilinmezlik aldı başına gidiyor.
Oysa;
Bilimler, sanatlar, teknolojiler, felsefik görüşler,
Ne kadar değişti biliyor muyuz?
Bilinmeyen birçok şeyler bugün artık biliniyor, ama bilinmezlikten geliniyor.
Ona göre insan yaşamı da, değer yargıları da gün geçtikçe değişiyor.
Yanlışlıklar artık düzeltilmeli diyorum.
Toplumumuzda ki eğitimsizlik, ya da yanlış eğitim, başımızın hep belası olmuştur.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ Bin Dokuz Yüz Yirmi Üç yılların da çağdaş, bir toplumu yaratmak için kurulmuştu.
Laik, bilimsel akılcı eğitimin amacı da bu değil miydi?
Amaç;
Toplumumuzu çağdaş uygarlığa kavuşturmak, sağlıklı, başı dik, bir ulus olarak dünyada ki yerini almaktı.
Şerefli yaşamak ana gayesiydi.
ATATÜRK yokluklar için de bu ülkeyi, bu toplumu, birçok beladan kurtarıp en doğru yolu çizmemiş miydi?
Ulusumuzu da o çağdaş yolu yöneltmemiş miydi?
Ne büyük bir şanstı o.
Bu gün ise; O İlerici cumhuriyetten ne kaldıysa yok edilmeye çalışılmıyor mu?
Bunca insan da başını öne eğmiş sustukça susuyor.
Ülkemizin gittiği yeri görmezden geliyorlar.
İç politikamız,
Dış politikamız, tam bağımsızlık ilkemiz,
Yurtta barış, Dünya da barış ilkemiz,
Eğitimimiz, tarımımız, ekonomimiz, sanayimiz, sağlık sektörümüz,
Hezeyana uğramış durumda değil mi?
Borç… Borç… Borç…
İç borç. Dış borç. Hepsi de borç. Gırtlağa kadar borç.
Çık çıkabilirsen işin içinden.
Nice değerli arsaların, nice değerli fabrikaların, nice değerli kurumların, nice değerli limanların satılması doğru mu acaba?
Gene de açık üstüne açık.
Sanki eski bir deyimle üstü açık bir köylü olduk.
Bütçe; Açık. Açık. Açık.
Her gün törpülenen demokrasi,
Çiğnenen hukuk,
Demokrasiden uzak ne olacak bu işin sonu.
Bugün ülkemiz de;
Töre cinayetleri var mı?
Kadınlara dövmeler var mı?
Yolda belde bıçaklananlar var mı?
Çocuk yaşlardaki kızlarımızın evlendirmeleri var mı?
İki, üç, dört evlilik yapanlar var mı?
Bunlar rezillik, eğitimsizlik değil de nedir?
Çağ dışı görüntüler değil midir bunlar?
Toplumumuz doğru dürüst bir eğitimden geçirilse, çağdaş uygarlık seviyesi değerlerine ulaştırılabilse...
Bu gericilik kalır mı bu ülke de?
Aşiretler, cemaatler, tarikatlar yaşayabilir mi bu ülke de?
Bu orta çağ görüntüleri devam edip gidebilir mi?
Asıl amacımız;
Eğitim ve kültürde taşların yerine oturtulabilmesi için, kendi tarihimize yeniden ve çözümleyici bir bakış açısıyla yönelmek, yeni bir çıkış yolları yaratmak zorundayız.
Eğitimdeki boşluklar, müfredatla olur. Demokratik laik, hukuk ve çağdaş bir sistem için de olur.
Ülkemizin bölünmez bütünlüğü ve ulusal birlik içinde olur.
Yanlış mı?
Esen kalınız efendim.