Yeni bir yıl. Tıpkı Russell Crowe’un iyi bir yıl filimi gibi olsun.
Adam broker iken birden amcasından kalan kocaman bir bağı çalıştırmaya karar veriyor. Ama türlü mücadelelerden sonra. İlk önce kendi ile mücadele ederek. Koca bir yıl geçti gitti. Kayıplar ve kazançlar var. Arkada bıraktığımız yılda neler olup bittiğini bir düşünün bakalım. Neler bekliyordunuz ve neler oldu? Şimdi 2020 için ne tip program ve hedefleriniz var? Bunları belirlemek gerekiyor.
YENİ ASGARİ ÜCRET
Ülkemizde yeni yılla birlikte yeni zamlar geliyor. Oranları belli oldu. Mesela asgari ücret yüzde 15 civarında zamlandı. Yeterli mi sizce? Bence değil. Biraz daha dokumamız gerekiyor, çünkü enflasyon oranı kadar dense de, aslında enflasyon bazı kalemlerde verilen zamdan daha fazla yükseldi. Tabi asgari ücret tartışmalarında her iki tarafta haklı. Nasreddin Hoca hikayesi gibi. Burada hesabını her çalışan, hem de patron kendinden tarafa yapıyor. Patron için maliyet artışı, işçi için fakirleşme. Peki, burada sorulacak yegane soru şu; Neden devlet maliye stopajda biraz geri gelmiyor? Brüt ile net arasındaki farkı biraz düşürürse, yani daha az oranda stopaj alırsa hem patron için maliyet değişmez, hem de işçi biraz daha zenginleşir.
Aynı şekilde kiralık emlaklarda da bu sorun var. Bunun da yeni yılda bir düzene girmesi gerekiyor. Bu da işyerlerinden alınan kira stopajı. Yüzde 25’e dayanıyor. 10.000 TL bir aylık kira için kiracı 2.500 TL stopaj ödüyor. Bu bayağı bir maliyet artışı. Kirayı bile zor ödediği şu günlerde insanların bir kısmı stopajını ya ödeyemiyor veya çift kontrat yapıp kirayı düşük gösteriyor. Aslında maliye bunu biliyor. Peki bu oranı yüzde 10’a çeksek ne olur. Hemen herkes kirasını tam beyan eder. Amam 10.000 TL’lik yer 5.000 TL’den gösterilmez, devlet 5.000 değil 10.000 TL üzerinden gayrimenkul vergisi alır. Yani gayrimenkullerden, işyerlerinden daha fazla vergi tahakkuk ettirir. İnsanlar kaçınıyorsa, devlette insanların menfaati üzerine düzenlemeler yapması gerekiyor. Çünkü bu dolaylı olarak devletinde menfaatini yükseltecektir.
ALKOL VE SİGARA ZAMMI
Mesela alkollü içki fiyatları ha bire zamlanıyor. İnan olsun geçen biri söyledi; Kaçak, yani evinde rakı yapanların oranı yüzde 90’lara yükselmiş. Yani rakı değil, etil alkol satılıyor. O da etilse? Yoksa metil alkolse sonu kişinin ölümü ile sonuçlanıyor. Geri dönüşü zor bir durum. Ayrıca fabrikalarda üretilenle zaten bir olmaz. Adam içecek bunu. Ama pahalılıktan dolayı kaçağa yöneliyor. 50 TL’ye litresini satıyorlar bildiğim. Ben ağzıma koymam, içeceksem büyük marketlerden alırım ayrı mesele ama toplumun bir kısmı fazla fiyat artışından dolayı resmi olanı almıyor, kaçağa yöneliyor. Devlette alacağı vergiyi alamıyor. Neden? Çoğu kişi kaçak içiyor da ondan. Peki fiyatlarda bir indirime gitse yani ÖTV’yi düşüre acaba içenlerin bir kısmı, belki de çoğu normale dönmez mi? Kaçağı terk eder ve devlet ÖTV’de indirim yapsa bile cirodan daha fazla vergi toplamaz mı? Bence toplar. Sigaralara bir şey demiyorum çünkü o alkolden daha fazla zarar. Hatta hep söyleriz, Hazreti Peygamber sigarayı görseydi baştan haram ederdi. Avrupa’daki sigara fiyatları bizden daha pahalı. O konuda devlet haklı. Sarma sigara içenlerde var ama kaçak alkol kadar değil.
YENİ MİLLİ OTOMOBİL
Yeni milli arabamız geliyor. Çok güzel. Eleştiriye gerek yok. Çağa uygun bir yatırım. Bazıları diyor İtalyan Desinatör Pininfarina’dan alınmış. Eee Mercedes, BMW nereden alıyor veya yaptırıyor yeni modellerini? Çoğu Pininfarina’dan alınır. Bir kısmıda Bertone’den alınır. Dizayn işini hep İtalyanlara yaptırırlar çünkü hem büyük yatırımları var hem de onlar Leonardo da Vinci’nin torunları. Geç bile kalındı. Gerçekten de Türkiye Cumhuriyeti müreffeh medeniyet seviyesine her geçen gün biraz daha tırmanıyor. Ama halka biraz daha ehemmiyet vermesi gerek.
EĞİTİM
Mesela eğitim sistemi revize ediliyor ki bu çok güzel. Çocuklarımız bizlerden çok daha değişik düşünüyor ve algılıyor. Artık çoğu bilgisayar kullanmasını biliyor. Soru değil sorun çözmeye yönelik ve test değil, öğrenme odaklı bir eğitimi yaymamız gerekiyor. Gerçi şimdi test ile birlikte doğru cevabın neden bu olduğu konusunda açıklamalı yayınlar var. Mesela ben bu yaşta Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesinde Sosyoloji okumaya başladım. Yakın bir dostum da okuyor. O beni ikna etti. Çalıştığım kitaplarda, testlerin altında sana neden bu sorunun doğru veya yanlış olduğunu açıklayan metinler sunuyor. O zaman biraz test birazda tekrar ve öğrenme odaklı oluyor. Bu kişinin kendisinde de bitiyor. Öğrenme tutkusunu, merak etmeyi çocuklarımıza anlatmalıyız. Özellikle öğretimde daha yol kat etmek gerekecek ama iyi gidiyoruz. Atatürk ün en değerli kişileri öğretmenler ve öğrencileri idi. Çünkü o toplumdaki cehaleti görüp yaşamıştı. Eğer nesilleri iyi eğitir de yükseltirseniz, hiç kimse size külah giydiremez. Olgun bir toplum olursunuz. Herkese sağlıklı, başarılı iyi bir yıl dilerim. Russell Crowe’un filmindeki gibi.
Saygılarımla...