Son zamanlarda neler oluyor bilinmez ama en önemli olan şeyi, doğayı kaybetmek üzereyiz. Bunları şu deniz salyası yani müsilaj, kuraklık ve suların çekilmesi, tarımsal üretimde bazı ürünlerdeki düşüş ve aşırı fiyat artışları gibi ciddi konuları sayabiliriz. Son zamanların en önemli gündemi covid kadar bunlarda. Çünkü doğa ile ilgili sorunlar diğerlerinden daha az önemli olamaz. Ciddi sorunları beraberinde getirir ve önlem alınmazsa yıllar boyu sıkıntılara sebep olur. Bu nedenle gelişmiş ülkelere baktığımızda doğa ve tarımın her şeyin başında bir önceliği, bir ciddiliği vardır.
*******
Şu deniz salyası denilen ve Marmara’yı tehdit eden durum. Kapalı bir deniz olan Marmara Denizi, yıllardır birçok sorunla mücadele etti. Etti diyorum çünkü gün geldi insanlar hiç yardımcı olmadı. Kendi başına bırakıldı. Sonradan sorunları giderilsin diye insanlar seferber oldular. Yirmi yılım İstanbul da geçti. Marmara da balıkta avladım, yüzdüm de. Hem kuzeyinde hem güneyinde hem de Adalarda. Ama hiç böyle bir duruma rastlamadım. Daha doğrusu kirlilik gördü, denizanası akını gördüm, lağım sularının boşaltıldığını gördüm, zift ve sintine pisliklerini gördüm ama böyle garip bir durum görmedim. Çok şaşırtıcı bir durum.
*******
Biraz araştırınca anladığım kadarı ile bu müsilaj denilen şey ölmüş fitoplankton birikintileri. Şöyle ki fitoplanktonlar denizlerde oksijenin oluşumu, deniz çayırlarının oluşumu ve balıkların yaşamı ile beslenmesi için olmazsa olmazı. Öyle ki geçen bir yerde okuduğum kadarı ile okyanusta bulunan fitoplanktonlar, bitkilerden daha çok deniz üzerinden atmosfere oksijen üretiyorlar. Kısacası yaşam destek üniteleri. Ama bunlar ölünce bu destek bitiyor. Marmara oksijensiz kalmaya başladı. Bu sene hatta seneye balık yiyemeyebilirsiniz. Denizin dibindeki deniz çayırlarıda tehlikede. Birçok sanayiyi bu kapalı denizin çevresinde toplamak ve yetersiz arıtmada buna sebep olmuş olabilir. Bakalım nasıl çözülecek.
******
Göletler ve bentlerde de su kaybı başladı. Sanki doğa bizi sorguluyor. Bilim insanları aşırı derin kuyu kullanılmasını ve dengesiz su harcanmasının nedeni diyorlar. Aslında haksızda sayılmazlar. Çünkü nüfus hızla büyüyor ve alt yapı da yetmemeye başlıyor. O kadar ikaza rağmen insanlarda bildiğini okursa kirlilikte artıyor, su yetmiyor ve israfta hat safhaya çıkıyor. Bu konuda geleceğimizi yok etmeye başladık ki alt yapı yatırımları da aşırı masraflı işler bilindiği üzere.
******
Tarımsal üretimde bazı kalemlerde rekolte düşük. Bazı malları da fiyat alamadığı için üretici çöpe döküyor. Aslında günah ama bir şey denemez çünkü ihtiyaç sahiplerine ulaştırmakta maliyet. Pazarlar aşırı pahalı. Aracılardan mı başka etkenlerden mi bilen yok ama sıkı kontrol altına alınması gerek çünkü geliri düşük olan kesim beslenemeyecek durumda. Mesela mevsimi gelmiş bazı sebze ve meyvelerde fiyatlar düşmedi. Yalnızca marketlere suç bulmayın, çıkında pazara bir bakın. Denetim gerektiriyor. Neden bu kadar yüksek fiyatlar veya şöyle desek daha doğru ki tarlada bu kadar ucuz ve çiftçi kazanamıyorken pazarlar neden pahalı. Acil önlemler gereken konular var. Yetkililere başarılar. Saygılarımla…