Siyasette belli bir makamda ve konumda sürekliliği korumak çok zor. Çünkü her insanın fikri ve düşünceleri farklı. Bazen genel başkanınızla ters düşer üzeriniz çizilir, bazen de medya önünde bir gaf yapar siyasi kariyeriniz bir anda bitebilir. Hele bir de iktidar partisinin bir üyesiyseniz ve resmi olarak bir görev yapıyorsanız işiniz o zaman çok daha zor.
Size bugün yakından tanıdığımız bir siyasiden bahsedeceğim. Söylediği her söz siyasette olay olan, yaptığı açıklamalarla siyasetin bir anda yönünü değiştiren, çoğu zaman siyasette neler oluyor, parti içinde ne gibi sorunlar var, acaba kimi kastetti, partiden mi ayrılıyor, ipler koptu mu? gibi sorulara muhatap olan ve bulunduğu parti içinde başından beri ağırlığını koruyan hemşehrimiz sayın Bülent Arınç'tan bahsediyorum. Parti içinde kendine özgü uslubu, sözünü esirgememesi, doğruya çekinmeden doğru demesi, yerine göre partinin hatalarını dile getirmesi hatta Cumhurbaşkanı için bile gerekli uyarıları hiç çekinmeden yapması, son günlerde kraldan fazla kralcı partililere tokat gibi cevap veriyor. Hal böyle olunca kimse sizi siyasette yerinizden veya makamınızdan edemiyor. Halkın desteği, parti içi aklı selim kişilerin desteği sizi sadece ama sadece doğruları söylemeye itiyor.
Sayın Arınç geçen gün iftar için Manisadaydı. Yine kendine özgü uslubu ve cesaretiyle "Ekonominin kötü gittiğini, enflasyonun yüzde 60 lara geldiğini, böyle bir ekonomide laf cambazlığının karın doyurmayacağını, bir Milletvekili için ulan 2 kilo et kaç para senin haberin var mı? diyerek sert bir dille eleştirdiği biliyoruz. Anlaşılan sayın Arınç da hem ekonomiden hem de parti içindeki boş konuşan partililerden çok rahatsız. Umarım sosyal medyada hiçbir ekonomik sıkıntı yokmuş gibi atıp tutat trollerde sayın Arınç'ın söylediklerine biraz kulak verir.
ÖZGÜR ÖZEL ARINÇ İÇİN SİSMOGRAF DEDİ
Sismograf meydana gelen depremin nerede olduğunu ve kaç şiddetinde olduğunu gösteren bir alet. Oysa ben sayın Arınç için sigorta deyimini daha uygun buluyorum. Çünkü sigorta bir yerde kaçak veya hata varsa tüm sistemi kapatan bir sistemdir. Siyasette de öyle hata yapan bir vekilin ardını temizlemek ve onun yaptığının yanlış olduğunu kamuoyuna anlatmak işte sigorta vazifesinin yani sayın Arınç gibilerin işidir. Acemi, toy, tecrübesiz siyasilerin yaptıkları gafları elbette usta bir siyasetçi kapatacaktır.
MURAT BAYBATUR'U DA BU YÜZDEN TEBRİK ETMİŞTİM
Sayın Baybaturda Etv ekranlarında ekonomiyi eleştirmiş " Biz de uzayda yaşamıyoruz, eskiden 300 tl ye dolan poşetler şimdi 600-700 tl'ye doluyor" diyerek ekonominin ne kadar zor bir süreç yaşadığını söylemişti. Hatta bu sözleri çarpıtılıp ulusal kanallarda sanki reise karşı bir tutum izliyormuş gibi lanse edildi. Demekki doğrular yeri ve zamını geldiğinde uslubunca söylenebiliyor. Kimsenin korkmasına gerek kalmıyor. Evet çoğu zaman hükümet ile ilgili eleştriler yapıyor ve yazılar yazıyorum ama doğru olan ve halkın yanında olan söylemleri de kim ve hangi görüşten olursa olsun yanında olur sonuna kadar destek çıkarım.
DOĞRU SÖYLEYEN DOKUZ KÖYDEN KOVULMAMALI
Bir siyasi partinin içinde yer alan herkes, bir Arınç kadar güçlü ve vazgeçilmez olmuyor ya da olamıyor. Zaten şu an siyasi partilerin çoğu ya parti içi küskünlerden ya da fikir uyuşmazlığından kaynaklanıyor. MHP'den ayrılan sayın Akşener İyi partiyi, CHP'den ayrılan sayın İnce Memeleket partisini, AK partiden ayrılan sayın Babacan Deva Partisini gibi. Oysa parti içi eleştirilerde bulunmak, yolunda gitmeyen konuları dile getirmek, sorunlara çözüm bulmak o kişinin partiye karşı sivrilik yapması değil, çözüm bulmaya çalışması olarak algılanmalı. Genel başkanların herşeyi doğru bilmesi ya da her söylediği kabul görmesi gibi bir durum olmamalı. Ne demişler "El elden üstündür" Ülke için, millet için faydalı bir fikri olan hiçbir zaman korkutulmamalı. Makamlardan almakla tehtid etmek, görevine son vermek, gereksiz yere disiplin kurulan sevk etmek ya da partiden ihraç etmek ne parti içi demokrasiye ne de kişilik haklarımızla bağdaşmaz. Korkmadan fikirlerimizi beyan etmeli, fikirlerini söyleyenlerede sahip çıkmalıyız. Bu ülke nasıl cesur, korkusuz, yiğit evlatların sayesinde kurulduysa yine böyle insanların sayesinde var olacaktır.