Küreselleşmenin olduğu ve dünyanın küresel bir köye dönüştüğü bu çağdaki en önemli konu. Yıllar öncesinden dünya da bu konuda çalışmalar ve fikirler mevcut. Geleceği gençlere nasıl göstereceğiz veya onları nasıl bilgi sahibi yapacağız. Eğitimde kullanılan yöntemleri ne şekilde ve nasıl rasyonel bir hale getirebiliriz. Tabii ki geleceğin konusu ama hızla ele alınması gerekiyor bence.
***
Bu konuda yaklaşık 100 yıl önce yazılan bir kitap var. Hatta bu kitap Atatürk tarafından askeri liselerde ve normal liselerde mecburi kılınmış. Beyaz zambaklar ülkesinde. Gregory Petrov. Bir Bulgar yazar. Finlandiya’yı anlatıyor. Teması bataklıklar ülkesinden nasıl bir cennet yaratılır. Ne ile? Eğitim ve organizasyon ile. Bence herkesin okuması gereken bir kitap. Hem de altını çizerek. Bu kitaptaki ana konu kişinin kabiliyetine göre öğrenme odaklı eğitim. Bu da öğrencileri bir gününün 3’te 2’sini dışarda doğada uygulamalı geçirmesi demek. Yani açık hava laboratuvarı.
***
Esas olan sınav odaklı mı yoksa proje odaklı mı olmak? Tabii ki sınav odaklı da olmak gerekiyor ama kişinin o sınava girdiği dersi veya konuyu öğrendiğini ispat ediyor mu? Tam olarak hayır. Çünkü sınavların çoğu test ve doğru şık bilmeden de veya şansen işaretlenebilir. Yani sınav her şeyi belirlemiyor. Kişinin o konuyu tam olarak öğrenmesi gerekiyor ki, uygulamada başarılı olabilsin. Bu da projeyi bir laboratuvarda geliştirmek ile olur. Öyle bileğini öpüp şıkkı işaretlemekle olmaz.
***
Peki nasıl yapmalı ki bu tip bir eğitime geçilsin. Bu konuda çalışmalar tüm dünyada var. Özellikle batı ülkelerinde ve bizde de uygulanmaya başladı. Bazı okulların lise kısmı bu şekilde bir eğitim verip çocukları projeleri ile sınıyor. Tabii bu başka bir kazanımda sağlıyor. Kişinin neye kabiliyeti olduğu ve hangi dala yatkın olduğu. Bunu yaparken spor ve sanatı da bu işin içinde tutuyorlar. Batıda sizden aranan bir spor ve sanat dalı ile meşgul olmanız. Tüm okul kabullerinde bu aranıyor. Hatta başarılı kişilere bu dallarda burs bile veriliyor.
***
Böyle bir dönüşüm hemen olmaz ve çok sayıda kişi ile yapılamaz. Bu çocukları bulmak için yine sınav odaklarından faydalanıyoruz ama tam olarak tabii ki bulamıyoruz. Sınav olmalı ama bu bir kişinin neye kabiliyeti olduğunu kanıtlamaz. Yani test. Mutlaka kişisel izleme ve takip gerekli. Bu da öğrenci sayısı kadar eğitmen demek. Kısacası aşırı nüfuslu bir ülkede bu tarz bir öğretim masraflı ve zor. Yine yapılamaz değil. Dediğim gibi bu sistem yani proje odaklı sistem artık ülkemizde de uygulanmaya konuldu ve artacağından eminim. Daha kaliteli bir gelecek toplumu için. Saygılarımla.