Geçen hafta 23 Nisan'ı kutladık ve bir kez daha meclisin ve demokrasinin ne kadar önemli olduğunu sanırım kavradık. Atatürk'ün çocuklara armağan ettiği bu bayram sırf bizim için değil tüm dünya çocukları içinde önemli. Çünkü dünyada örneği yok. Yalnızca bizden çıkan bir bayram. Atatürk'ün bu bayramı çocuklara armağan etmesinin bir önemi var. Çünkü çocuklar geleceğin teminatı ise geleceği şekillendirecek olanda onlar. Meclisin ve demokrasinin devamı şimdinin çocukları ile sürecek. Şimdinin çocukları gelecekte bu ülkeyi yönetecek ve en önemli bir kararın takipçisi olacaklar. Meclis. Dimağların tartıştığı ve birlikte karar alınan bir sistem. Ben yok biz varız.
Meclis çok eskilerde bile kullanılmış bir yönetim tarzı. Akdeniz site devletlerinde senatolar kurulmuş. Burada ilk önce zengin ve varlıklı kişiler bir meclis oluşturmuşlar. Daha sonra ilim adamlarından gelen bir teklife uyup yerlerini ehliyetli kişilere bırakmışlar. Özellikle Pisagor yönetim tarzı bu konuda başı çeker. Doğru ve akılcı yönetim sonucu bu site devletlerinde büyük gelişmeler ve refah yaşanmıştır. İşte en büyük nüans doğru kişileri doğru yere koymaktır. Bu demokrasilerde olmazsa olmazdır. Meclis bu nedenle önemlidir. Orada görev yapacak kişilerin yeti sahibi olması ve aklını kullanması gerek. Çünkü alınacak kararlar direkt milleti etkileyecektir. Geleceği şekillendirecektir.
Artık her yerde bir meclis var. Büyük Millet Meclisi, belediyelerin meclisi, partilerin meclisi gibi meclisler var. buralarda kararlar alınıyor ama tasvip etmediğim kavgalarda oluyor. Meclisin ana fikri elbette tartışarak kararlar almaktır. Kavga yapmak değil ama ne yazık ki bunlar oluyor. Millet kendine hakaret gibi algılar böyle şeyleri. Çünkü millet meclisteki kişileri kendisini düzgün yönetsin diye yolluyor. Kavga etmeleri için değil. Ama bazen sanki milletin önemi yokmuş gibi kavgalar oluyor. Bazen de hiç alakasız konular işleniyor. İşte bu gibi davranışlar millete karşı hakaret gibi oluyor. İşte bu tip şeyler olmamalı. Çünkü meclis her şeyin başı ve demokrasinin ana temasıdır. Saygılı olmak şarttır.
Atatürk ne demişti: Ey yükselen yeni nesil. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yaşatacak ve yüceltecek sizlersiniz. Ve şöyle demişti: Öfkesine de isyanına da katlanmak zorundayız. Ben meclissiz yapamam efendiler. Onun aklında meclissiz bir yönetim olamazdı. İlk önce meclisi kurdu, sonra savaşı kazandı ve Cumhuriyeti ilan etti. Meclis onun için olmazsa olmazdı. Bir karar mekanizması, düşünen ve yaşayan bir ortamdı onun için. Bugünde öyle olmalı. Dimağların birleştiği yerler olmalı. Yoksa gözünün üstünde kaşın var deyip kavga edilen yerler olmamalı. Mesela bazen izliyorum konuşulmaması gereken şeyler konuşuluyor, bitmesi gereken işler ha babam bekliyor. Milletse ha olacak ha bitecek diye bekliyor. Sonunda da umutları yitmeye başlıyor. Nerede mi? Belediyelerin meclislerinde. Sen şunu dedin ben bunu dedim diye boşuna çekişmeler işler bitirmiyor.
Geleceği şekillendirmek bu meclislerle olacak ama üyelerinin de ilk önce milleti düşünmesi gerekiyor. Meclisleri oluşumundaki ana tema demokrasi ise buna uygun hareket etmek milletin beklentisidir. Bu nedenle seçilen üyelerin bunu düşünmesi ve buna göre davranması gerekiyor. Milletvekillerinden diğer meclis üyelerine kadar.
Saygılarımla...
Anasayfa
Yazarlar
Mehmet ÇELİKEL
Yazı Detayı
Bu yazı 1823+ kez okundu.
MECLİS, MİLLET VE GELECEK...
Geçen hafta 23 Nisan'ı kutladık ve bir kez daha meclisin ve demokrasinin ne kadar önemli olduğunu sanırım kavradık. Atatürk'ün çocuklara armağan ettiği bu bayram sırf bizim için değil tüm dünya çocukları içinde önemli. Çünkü dünyada örneği yok. Yalnızca bizden çıkan bir bayram. Atatürk'ün bu bayramı çocuklara armağan etmesinin bir önemi var. Çünkü çocuklar geleceğin teminatı ise geleceği şekillendirecek olanda onlar. Meclisin ve demokrasinin devamı şimdinin çocukları ile sürecek. Şimdinin çocukları gelecekte bu ülkeyi yönetecek ve en önemli bir kararın takipçisi olacaklar. Meclis. Dimağların tartıştığı ve birlikte karar alınan bir sistem. Ben yok biz varız.
Meclis çok eskilerde bile kullanılmış bir yönetim tarzı. Akdeniz site devletlerinde senatolar kurulmuş. Burada ilk önce zengin ve varlıklı kişiler bir meclis oluşturmuşlar. Daha sonra ilim adamlarından gelen bir teklife uyup yerlerini ehliyetli kişilere bırakmışlar. Özellikle Pisagor yönetim tarzı bu konuda başı çeker. Doğru ve akılcı yönetim sonucu bu site devletlerinde büyük gelişmeler ve refah yaşanmıştır. İşte en büyük nüans doğru kişileri doğru yere koymaktır. Bu demokrasilerde olmazsa olmazdır. Meclis bu nedenle önemlidir. Orada görev yapacak kişilerin yeti sahibi olması ve aklını kullanması gerek. Çünkü alınacak kararlar direkt milleti etkileyecektir. Geleceği şekillendirecektir.
Artık her yerde bir meclis var. Büyük Millet Meclisi, belediyelerin meclisi, partilerin meclisi gibi meclisler var. buralarda kararlar alınıyor ama tasvip etmediğim kavgalarda oluyor. Meclisin ana fikri elbette tartışarak kararlar almaktır. Kavga yapmak değil ama ne yazık ki bunlar oluyor. Millet kendine hakaret gibi algılar böyle şeyleri. Çünkü millet meclisteki kişileri kendisini düzgün yönetsin diye yolluyor. Kavga etmeleri için değil. Ama bazen sanki milletin önemi yokmuş gibi kavgalar oluyor. Bazen de hiç alakasız konular işleniyor. İşte bu gibi davranışlar millete karşı hakaret gibi oluyor. İşte bu tip şeyler olmamalı. Çünkü meclis her şeyin başı ve demokrasinin ana temasıdır. Saygılı olmak şarttır.
Atatürk ne demişti: Ey yükselen yeni nesil. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yaşatacak ve yüceltecek sizlersiniz. Ve şöyle demişti: Öfkesine de isyanına da katlanmak zorundayız. Ben meclissiz yapamam efendiler. Onun aklında meclissiz bir yönetim olamazdı. İlk önce meclisi kurdu, sonra savaşı kazandı ve Cumhuriyeti ilan etti. Meclis onun için olmazsa olmazdı. Bir karar mekanizması, düşünen ve yaşayan bir ortamdı onun için. Bugünde öyle olmalı. Dimağların birleştiği yerler olmalı. Yoksa gözünün üstünde kaşın var deyip kavga edilen yerler olmamalı. Mesela bazen izliyorum konuşulmaması gereken şeyler konuşuluyor, bitmesi gereken işler ha babam bekliyor. Milletse ha olacak ha bitecek diye bekliyor. Sonunda da umutları yitmeye başlıyor. Nerede mi? Belediyelerin meclislerinde. Sen şunu dedin ben bunu dedim diye boşuna çekişmeler işler bitirmiyor.
Geleceği şekillendirmek bu meclislerle olacak ama üyelerinin de ilk önce milleti düşünmesi gerekiyor. Meclisleri oluşumundaki ana tema demokrasi ise buna uygun hareket etmek milletin beklentisidir. Bu nedenle seçilen üyelerin bunu düşünmesi ve buna göre davranması gerekiyor. Milletvekillerinden diğer meclis üyelerine kadar.
Saygılarımla...
Ekleme
Tarihi: 29 Nisan 2018 - Pazar
MECLİS, MİLLET VE GELECEK...
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.