Herkes haklı da ben mi haksızım. Doğru ve akıllı yönde düşünmeyi başaramıyor muyum. Kısacası biraz kuşkucuyum. Ama çevreme baktım mı hep kavga, hep çekişme, hep itişme. Neden?
Her yıl mecliste bütçe görüşmeleri yapılır ve her yıl kavga çıkar. İlk önce şöyle düşünelim. Bütçe nedir? Bir ülkede ilerisi için yapılan ekonomik denkleştirme hesabı değil midir. Yani gelecek yıl nereden gelecek ve nereye gidecek değil midir. Bilinenler yanında tahminlerde vardır. Bir nevi planlamadır. Bazen tümden gelimi bazen de tümevarımı kullanırsınız ve bir denklik yaratmaya çalışırsınız. Hata payını da göz önünde bulundurursunuz. Bunu kimin için yaparsınız. Başta halk olmak üzere tüm ülkenin selameti için yaparsınız. Yani siyaset değil ekonomi yaparsınız diyelim. Ama ben baktığımda siyaset yapılıyor. Görüşmelerde siyasi konulardan kavga çıkıyor ve gerçekten halk bunu ayıplıyor. Uzlaşma diye Bir şey yok. Bütçe ortada yok. Ama yok sen bunu yaptın, yok ben haklıyım kavgası.
Milletimizde değişik. Her yerde siyaset konuşuluyor. Takım tutar gibi parti tutuluyor. Bazen bakıyorum da işini yapacağına siyaset yapanlar var. Garip değil mi sizce. Yok şu haklı yok bu haklı. Ne zaman silkinip kendimize geleceğiz biz. Ne zaman akıllı bir toplum olacağız. Akılsız değiliz ama kullanmadığımız aşikar. İşine bakan bir toplum olmak gerek. Siyasetçi siyasetini yapar ama toplumda işini yapmalı. Hemen her şeyden şikayet ediyoruz. Yok fiyat tutmuyor, yok vergiler yüksek. Tamam yüksek olan yüksek ama geçenlerde birinin dediği gibi: Yıllık 3000 TL çok dedi. Ama on tane daire var. Kaç para yapar on daire. Ne kadar kira alırsınız bir ayda on daireden. Nasıl hizmet verecek belediyeler. Her haltı istemesini biliyorsunuz. Gökten zembille para mı inecek belediyelere. Efendim ÖTV çok. Evet çok ama yıllardır devlet vergiyi alamıyor. Bunu hesap etmek gerek. Aldığı yerden alıyor. Alamadığı yerlerde var. nasıl yapacak faaliyetlerini devlet. Bir kişinin de alınması gerekir dediğini duymadım. Neden negatif bir toplum olduk. Bazıları devlet sayesinde diyor ama suçu asla kendinde aramıyor. Oturup bir düşünün ve hiç olmazsa bir kısmını kendinizde arayın.
Nasıl kurdular bu muhteşem Türkiye Cumhuriyeti'ni. Bir baksak ki o zamanın insanın özverisi şimdi var mı acaba. Meclis olmadık şeylerden birbirine giriyor. Halk birbiriyle çekişiyor. Bunun aksini iddia eden var mı. O kenetlenen halk nerede şimdi. Ben o halkı istiyorum. Ya siz. Ama her bireyin bunu mikro anlamda anlayıp makro anlamda gerçekleştirmesi gerekir. Siyasi çekişmeler elbette olacaktır. Tez antitez sentez üçlemesinde olduğu gibi, doğru sonucu bulmak için tartışmalar olacaktır. Ama bu bütçe kalemleri yerine olmadık konularda olursa bir yere varamayız. Halkında bir şekilde bir birlik içinde olması gerekiyor. Herkesin dilinde bitti bu memleket. Bitseydi Kurtuluş Savaşından önce biterdi. Bitmez bu kökü sağlam memleket. Yokluk içinde savaşıp bize modern bir Cumhuriyet hediye eden ceddimize kimsenin kötü davranmaya hakkı yok. Şapkayı önümüze koyup düşünelim. Herkes.
Saygılarımla...
Anasayfa
Yazarlar
Mehmet ÇELİKEL
Yazı Detayı
Bu yazı 1078+ kez okundu.
MECLİS, MİLLET VE SONRASI...
Herkes haklı da ben mi haksızım. Doğru ve akıllı yönde düşünmeyi başaramıyor muyum. Kısacası biraz kuşkucuyum. Ama çevreme baktım mı hep kavga, hep çekişme, hep itişme. Neden?
Her yıl mecliste bütçe görüşmeleri yapılır ve her yıl kavga çıkar. İlk önce şöyle düşünelim. Bütçe nedir? Bir ülkede ilerisi için yapılan ekonomik denkleştirme hesabı değil midir. Yani gelecek yıl nereden gelecek ve nereye gidecek değil midir. Bilinenler yanında tahminlerde vardır. Bir nevi planlamadır. Bazen tümden gelimi bazen de tümevarımı kullanırsınız ve bir denklik yaratmaya çalışırsınız. Hata payını da göz önünde bulundurursunuz. Bunu kimin için yaparsınız. Başta halk olmak üzere tüm ülkenin selameti için yaparsınız. Yani siyaset değil ekonomi yaparsınız diyelim. Ama ben baktığımda siyaset yapılıyor. Görüşmelerde siyasi konulardan kavga çıkıyor ve gerçekten halk bunu ayıplıyor. Uzlaşma diye Bir şey yok. Bütçe ortada yok. Ama yok sen bunu yaptın, yok ben haklıyım kavgası.
Milletimizde değişik. Her yerde siyaset konuşuluyor. Takım tutar gibi parti tutuluyor. Bazen bakıyorum da işini yapacağına siyaset yapanlar var. Garip değil mi sizce. Yok şu haklı yok bu haklı. Ne zaman silkinip kendimize geleceğiz biz. Ne zaman akıllı bir toplum olacağız. Akılsız değiliz ama kullanmadığımız aşikar. İşine bakan bir toplum olmak gerek. Siyasetçi siyasetini yapar ama toplumda işini yapmalı. Hemen her şeyden şikayet ediyoruz. Yok fiyat tutmuyor, yok vergiler yüksek. Tamam yüksek olan yüksek ama geçenlerde birinin dediği gibi: Yıllık 3000 TL çok dedi. Ama on tane daire var. Kaç para yapar on daire. Ne kadar kira alırsınız bir ayda on daireden. Nasıl hizmet verecek belediyeler. Her haltı istemesini biliyorsunuz. Gökten zembille para mı inecek belediyelere. Efendim ÖTV çok. Evet çok ama yıllardır devlet vergiyi alamıyor. Bunu hesap etmek gerek. Aldığı yerden alıyor. Alamadığı yerlerde var. nasıl yapacak faaliyetlerini devlet. Bir kişinin de alınması gerekir dediğini duymadım. Neden negatif bir toplum olduk. Bazıları devlet sayesinde diyor ama suçu asla kendinde aramıyor. Oturup bir düşünün ve hiç olmazsa bir kısmını kendinizde arayın.
Nasıl kurdular bu muhteşem Türkiye Cumhuriyeti'ni. Bir baksak ki o zamanın insanın özverisi şimdi var mı acaba. Meclis olmadık şeylerden birbirine giriyor. Halk birbiriyle çekişiyor. Bunun aksini iddia eden var mı. O kenetlenen halk nerede şimdi. Ben o halkı istiyorum. Ya siz. Ama her bireyin bunu mikro anlamda anlayıp makro anlamda gerçekleştirmesi gerekir. Siyasi çekişmeler elbette olacaktır. Tez antitez sentez üçlemesinde olduğu gibi, doğru sonucu bulmak için tartışmalar olacaktır. Ama bu bütçe kalemleri yerine olmadık konularda olursa bir yere varamayız. Halkında bir şekilde bir birlik içinde olması gerekiyor. Herkesin dilinde bitti bu memleket. Bitseydi Kurtuluş Savaşından önce biterdi. Bitmez bu kökü sağlam memleket. Yokluk içinde savaşıp bize modern bir Cumhuriyet hediye eden ceddimize kimsenin kötü davranmaya hakkı yok. Şapkayı önümüze koyup düşünelim. Herkes.
Saygılarımla...
Ekleme
Tarihi: 17 Aralık 2017 - Pazar
MECLİS, MİLLET VE SONRASI...
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.