Belediyelerde biraz sıkıntılar var gibi. Fısıltı gazetesi birçok kişinin yerlerinin değiştirildiğini, birçok kişininde emekli edildiğini söylüyor. Sokaklarda bu tip havadisler kol geziyor. Bazılarıda diyor ki belediye istemediği kişileri uzak ilçelere yollayıp kendiliğinden istifa etmesini bekliyormuş. Ayrıca parasal sıkıntıların olduğu, kaynak yetersizliği olduğuda sokak meclislerinin gündeminde. Kimileri maaşlar ödenmekte zorlanılacak diyor. Kimileri hala imar işi bitmedi diyor. Kısacası işlerin yavaş yürüdüğü ve dertlerin olduğu tüm sokak meclislerinde gündem konusu. Açıkçası halk da aydınlatılmayı bekliyor.
Manisa yüzölçümü itibarı ile Türkiye de büyük illerden birtanesi. Belediyeler heryere hizmet götürmek zorundalar. Merkezden 100 kilometre öteye hizmet götürmek ve orada teşkilat kurmak oldukça zor iş. İlçe teşkilatlarının çalışması ve hizmet vermesi için birlikte ve uyum içinde çalışmak gerekiyor. Çünkü o ilçelerinde merkez gibi dertleri ve sorunları var. Çözüm bekleyen işler var. Bu nedenle yapılan iş ve hizmetler kolay şeyler değil. Mesela Manisa’da bir MASKİ gerçeği var. Bütün ilin su ve kanalizasyon işlerini en az kusurla yapmak zorunda. Artık tamamen entegre çalışan bir işletme MASKİ. Üstelik elektrik ve doğalgazı internetten ödeyemezken, su parasını kart ile internetten ödeyebiliyorsunuz. Enteresan bir durumda evlerini kiralayan ev sahipleri kartlı sayacı tercih ediyor. Neden mi? Kiracının ev sahibine su parası borcu takması gibi bir durum mevzu bahis değil. Bir koca ilin tüm su ve kanalizasyon bağlantılarını, arıtmalarını düşünün. Manisa Türkiye nin 14. büyük şehri. Ona göre yargılayalım.
Bu gün Manisa İzmir’e göre daha temiz ve yeşillik bir şehir. İzmir beton yığını halini almış vaziyette ve çevresi gecekondu dolu. Manisa’da böyle bir durum yok. Belli yerlerde çarpık yapılaşma olsa bile bir İzmir ile kıyas kabul etmez. Ayrıca her tarafımız orman ve yeşillik. Özellikle şehir içlerinde ve yollardaki çimler düzenli biçiliyor. Mimar Sinan Bulvarı’nda ha bire birileri çalışıyor. Trafik tek şeride düşüyor. İlk önce kızardım. Ama kızmıyorum çünkü trafiği yavaşlatıyor. Çünkü insanlar deli gibi araba sürmüyor. Ama şehir içi sorun ve otopark yetersizliği var. 15- 20 gün kimse uğramazken bir de bakıyorsunuz trafik polisi veya zabıta fotoraf çekip ceza kesiyor. Buradaki ikilemi insanlar çözemedi. Ya park ettirin veya ettirmeyin diyorlar. Çünkü tek sıra park sıkıntı yaratmıyor. Üstelik yollar belediyenin değil milletin diyorlar. Gerçektende bunlar konuşuluyor.
Manisa projeler şehri olma yolunda ama geçen ağustostan bu yana krizin etkisi bu projelerin uygulanmasını geri attı. Hala imar konusu çözülmedi ve artık çözülmesine de gerek kalmadı. Çünkü bu alanları yapacak mütehait bulunamayacak. Batan battı, yapan işi bırakma yolunda. Yüksek faiz her işin önüne geçti. Parası olan parayı vadeli hesaba gömdü. Ama bu değirmenin suyu nerden geliyor diye soran yok. Tabi bununla beraber belediyelerde bütçede kısıntıya gidiyor. Haklı olarak, ki başka çareleri yok. Belediyeleri suçlamanın artık bir alemide yok. Olan olmuş zaten geri dönüşü yok. Krizi hala yaşıyoruz. Herkes Şehir Hastanesi civarı çok kıymetlenecek, konut ve ticari imar gelecek diyor. Anladım da kim yapacak veya yapsa da kime satacak? Son günlerdeki dövizdeki gevşeme daha da hızlanabilir. Ama bunun dış etkileri elbette var. Fakat faiz oranları düşmez ise bu pahalı para ile kimse iş yapmaz, yapamaz. Hem girdiler pahalı, hemde para pahalı.
`Belediyelerin hataları yok mu? Elbette var. gelip biri bir yeri kazıyor. MASKİ mesela. Bırakıp gidiyor. Koca çukur aman araba ile girmeyin dingil elinizde kalır. Hangisini yazalım ama bu işi yapan ekibin bununla ilgilenmesi gerek. Bisiklet yolları hiç kullanılmıyor. Millet araç park ediyor. Yol daralıyor. Sokaktan çıkarken hem bisikletliye hem de hızla gelen araca dikkat! Eğer araç park etmişse yoluda göremiyorsunuz. Milletin ayağının ayarı yok. Aslında her gün denetim yapılması gerekiyor. Hız denetimi. O da pek yok. Adam 50 ile gidilecek yerde 80 ile gidiyor. Servisler, şirket arabaları… Yollar ciddi ve sağlam çizgi çizilmesini bekliyor. Çizgiler bazı yollarda hiç kalmamış. Çok büyük önemi var çünkü ister istemez sürücüye görsel bir rota veriyor. Özellikle yere yazılan hız sınırlamaları ve dönüş yönleri. Hala Gediz islah bekliyor. Kimse islah edildi demesin, geçen kış hektarlarca arazi 2 ay suyun altında kaldı. Sebzeler çürüdü. 5 TL’den kerevizi, 7 TL’den ıspanağı aldık. Bilinen herşey Antalya’dan geldi. Gediz bu şehrin asri bir sorunu ve nüfus arttıkça dahada sorun olacak.
Bazı konularda haklı olunduğu gibi bazı konularda da haksız olunabiliyor. Sokaklar diyor ki ne gerek vardı burayı yapmaya. Gerek olup olmadığına biz karar verecek değiliz ama hata ve haksızlıklarıda bildirmek zorundayız halk olarak. Az da çok da olsa.
Saygılarımla...
Anasayfa
Yazarlar
Mehmet ÇELİKEL
Yazı Detayı
Bu yazı 630+ kez okundu.
PROJELER, BELEDİYELER VE DERTLER...
Belediyelerde biraz sıkıntılar var gibi. Fısıltı gazetesi birçok kişinin yerlerinin değiştirildiğini, birçok kişininde emekli edildiğini söylüyor. Sokaklarda bu tip havadisler kol geziyor. Bazılarıda diyor ki belediye istemediği kişileri uzak ilçelere yollayıp kendiliğinden istifa etmesini bekliyormuş. Ayrıca parasal sıkıntıların olduğu, kaynak yetersizliği olduğuda sokak meclislerinin gündeminde. Kimileri maaşlar ödenmekte zorlanılacak diyor. Kimileri hala imar işi bitmedi diyor. Kısacası işlerin yavaş yürüdüğü ve dertlerin olduğu tüm sokak meclislerinde gündem konusu. Açıkçası halk da aydınlatılmayı bekliyor.
Manisa yüzölçümü itibarı ile Türkiye de büyük illerden birtanesi. Belediyeler heryere hizmet götürmek zorundalar. Merkezden 100 kilometre öteye hizmet götürmek ve orada teşkilat kurmak oldukça zor iş. İlçe teşkilatlarının çalışması ve hizmet vermesi için birlikte ve uyum içinde çalışmak gerekiyor. Çünkü o ilçelerinde merkez gibi dertleri ve sorunları var. Çözüm bekleyen işler var. Bu nedenle yapılan iş ve hizmetler kolay şeyler değil. Mesela Manisa’da bir MASKİ gerçeği var. Bütün ilin su ve kanalizasyon işlerini en az kusurla yapmak zorunda. Artık tamamen entegre çalışan bir işletme MASKİ. Üstelik elektrik ve doğalgazı internetten ödeyemezken, su parasını kart ile internetten ödeyebiliyorsunuz. Enteresan bir durumda evlerini kiralayan ev sahipleri kartlı sayacı tercih ediyor. Neden mi? Kiracının ev sahibine su parası borcu takması gibi bir durum mevzu bahis değil. Bir koca ilin tüm su ve kanalizasyon bağlantılarını, arıtmalarını düşünün. Manisa Türkiye nin 14. büyük şehri. Ona göre yargılayalım.
Bu gün Manisa İzmir’e göre daha temiz ve yeşillik bir şehir. İzmir beton yığını halini almış vaziyette ve çevresi gecekondu dolu. Manisa’da böyle bir durum yok. Belli yerlerde çarpık yapılaşma olsa bile bir İzmir ile kıyas kabul etmez. Ayrıca her tarafımız orman ve yeşillik. Özellikle şehir içlerinde ve yollardaki çimler düzenli biçiliyor. Mimar Sinan Bulvarı’nda ha bire birileri çalışıyor. Trafik tek şeride düşüyor. İlk önce kızardım. Ama kızmıyorum çünkü trafiği yavaşlatıyor. Çünkü insanlar deli gibi araba sürmüyor. Ama şehir içi sorun ve otopark yetersizliği var. 15- 20 gün kimse uğramazken bir de bakıyorsunuz trafik polisi veya zabıta fotoraf çekip ceza kesiyor. Buradaki ikilemi insanlar çözemedi. Ya park ettirin veya ettirmeyin diyorlar. Çünkü tek sıra park sıkıntı yaratmıyor. Üstelik yollar belediyenin değil milletin diyorlar. Gerçektende bunlar konuşuluyor.
Manisa projeler şehri olma yolunda ama geçen ağustostan bu yana krizin etkisi bu projelerin uygulanmasını geri attı. Hala imar konusu çözülmedi ve artık çözülmesine de gerek kalmadı. Çünkü bu alanları yapacak mütehait bulunamayacak. Batan battı, yapan işi bırakma yolunda. Yüksek faiz her işin önüne geçti. Parası olan parayı vadeli hesaba gömdü. Ama bu değirmenin suyu nerden geliyor diye soran yok. Tabi bununla beraber belediyelerde bütçede kısıntıya gidiyor. Haklı olarak, ki başka çareleri yok. Belediyeleri suçlamanın artık bir alemide yok. Olan olmuş zaten geri dönüşü yok. Krizi hala yaşıyoruz. Herkes Şehir Hastanesi civarı çok kıymetlenecek, konut ve ticari imar gelecek diyor. Anladım da kim yapacak veya yapsa da kime satacak? Son günlerdeki dövizdeki gevşeme daha da hızlanabilir. Ama bunun dış etkileri elbette var. Fakat faiz oranları düşmez ise bu pahalı para ile kimse iş yapmaz, yapamaz. Hem girdiler pahalı, hemde para pahalı.
`Belediyelerin hataları yok mu? Elbette var. gelip biri bir yeri kazıyor. MASKİ mesela. Bırakıp gidiyor. Koca çukur aman araba ile girmeyin dingil elinizde kalır. Hangisini yazalım ama bu işi yapan ekibin bununla ilgilenmesi gerek. Bisiklet yolları hiç kullanılmıyor. Millet araç park ediyor. Yol daralıyor. Sokaktan çıkarken hem bisikletliye hem de hızla gelen araca dikkat! Eğer araç park etmişse yoluda göremiyorsunuz. Milletin ayağının ayarı yok. Aslında her gün denetim yapılması gerekiyor. Hız denetimi. O da pek yok. Adam 50 ile gidilecek yerde 80 ile gidiyor. Servisler, şirket arabaları… Yollar ciddi ve sağlam çizgi çizilmesini bekliyor. Çizgiler bazı yollarda hiç kalmamış. Çok büyük önemi var çünkü ister istemez sürücüye görsel bir rota veriyor. Özellikle yere yazılan hız sınırlamaları ve dönüş yönleri. Hala Gediz islah bekliyor. Kimse islah edildi demesin, geçen kış hektarlarca arazi 2 ay suyun altında kaldı. Sebzeler çürüdü. 5 TL’den kerevizi, 7 TL’den ıspanağı aldık. Bilinen herşey Antalya’dan geldi. Gediz bu şehrin asri bir sorunu ve nüfus arttıkça dahada sorun olacak.
Bazı konularda haklı olunduğu gibi bazı konularda da haksız olunabiliyor. Sokaklar diyor ki ne gerek vardı burayı yapmaya. Gerek olup olmadığına biz karar verecek değiliz ama hata ve haksızlıklarıda bildirmek zorundayız halk olarak. Az da çok da olsa.
Saygılarımla...
Ekleme
Tarihi: 30 Haziran 2019 - Pazar
PROJELER, BELEDİYELER VE DERTLER...
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.