Onbir ayın sultanı denilir. Esas önemli olan KUR’AN’ın Ramazan ayında inmeye başlamasıdır. İlk Alak Suresi iner ve ilk olarak OKU der. Yani orijinali İKRA. Bu nedenle KUR’AN da bu aya gelindiğinde oruç tutulması istenir. Oruç her konuda kendini arındırmak ve durdurmaktır. Sırf yememek değildir. Bütün isteklerinden ve faaliyetlerinden belli bir süre kendini geri çekmek ve aslında bir yerde dinlenmek demektir. Vücudu maddi ve manevi olarak bakıma almaktır. Tıpkı bir fabrikanın bakıma girdiği gibi. Aslında geceleri yaşamak ve ibadet etmek ve gündüzleri dinlenmek şeklinde de yorumlanabilir. Genellikle Anadolu’daki şehirlerde imalat yapan işletmeler iftar ile sahur arasında çalışma yaparlar. Sahurdan sonra herkes evine gidip iftara kadar dinlenir. Gerçi bu çift mesai oluştursa da yine de bazı yerlerde uygulanıyor.
Ramazan ayı geldiğinde genellikle fiyatlar artar. Yıllardır böyle geldi, böyle gidiyor. Hemen ramazan pidesinin fiyatları ayarlanır. Gerçi büyük şehirlerde fiyat değişmeyecek gibi ama her yer aynı değil. Bazı gıda kalemleri hemen zam yapar. İyide KUR’AN da oruç tutun diyor. Zam yapın demiyor. Hristiyan dinine mensup ülkelerde bir bayram veya kutlama oldu mu alış-veriş artsın ve herkes alsın diye fiyatlarda indirime gidiliyor. Yıllarca İtalya’ya iş için gittiğimde fuarlar Kasım sonuna denk geliyor ve tüm mağazalar yılbaşı indirimine giriyordu. Bizde Ramazan geldiğinde ve bayramlarda zam yapılır. Bayramlarda otellerin fiyatları artar. Ne biçim bir iştir anlaşılır değil. Hemen zammı patlat. Millet alır mı almaz mı bilen yok. Nasılsa alacak bu millet diye düşünenlerde var. Basalım zammı o zaman diye düşünenler genelde çok. Çünkü Ramazan psikolojisi insanlarda yer etmiş. Eskiden bende de vardı. Evde hiç baklava olmazken Ramazanda evde hep baklava olurdu. Her yer çerez dolu oluyordu. Açlık insana farklı şeyler yaptırıyor. Bu nedenle şu da olsun bu da olsun diye insanın gözü doymuyor ve her şeyden almak istiyor. Alıyor da. Alış-veriş artıyor ve fırsat bu fırsat diye zamlar yapılıyor.
Oruç tutmanın çeşitli faydaları vardır. Yalnız bizde değil diğer dinlerde de oruç vardır. Ancak onlar bir iki gün tutarlar. Mesela Musevilerde 24 saatlik oruç vardır. Bir yıldızdan bir yıldıza kadar oruç tutarlar. Yakın zamanlarda Çin’de bir bilim adamı eğer oruç tutulursa vücuttaki zararlı bakterilerin atıldığını keşfetmişti. İşte size bir temizlenme yolu. Zaten sofradan aç kalkmamız gerektiğini Hazreti Peygamber de söylemiştir. Bir rivayete göre kendisi iftarda 3-5 hurma, sahurda 3-5 hurma yer ve biraz su içermiş. Hallac-ı Mansur’un da bir çörek yiyip yarım bardak su içtiği söylenir. Aslında nefsinle savaşmak ve onu yenmektir bir yerde. Çünkü söylenene göre işte o zaman kurtuluşa ulaşırız. Felsefi açıdan böyle. Nefsi terbiye. Nefsin yap der, bilincin yapma. Bu nedenle aslında Ramazan’da az yenilmesi gerekirken nefsin itmesi ile her şeyden almak istiyor insan. Bu da zamcıların işine geliyor.
Babam hatırı sayılır bir eczacı idi. Ramazan ayı geldi mi insanlar gelip ilaçlarını nasıl içeceğini sorar, oda tersine çevirin derdi. Yani iftarla sahur arasında için derdi. Bir de iftarı hızlı yapmayın, orucu bozun, az bir şey yiyin ve bir saat sonra yemeğinizi yiyin derdi. En çok mide ve hazım ilacını Ramazan’da satıyorum derdi. Ramazan ayı geldi mi psikolojinizi ayarlayın derdi. Gerçekten de yıllardır böyle gidiyor ve en nefret ettiğim şey de bu ayda alış-veriş olacak diye birçok şeyin zamlanması oluyor. Bu sene belki farklı olabilir çünkü piyasalar gerçekten de bozuk ve milletin masrafı çok. Belki eskisi gibi zamlar olmayabilir. Olsa da az bir miktar olabilir. Ama istenilen Ramazan’da tıpkı diğer dinlerdeki gibi indirime gidilmesi. 11 ay kazanmışsınız 1 ay az kazansanız ne olur? Hem insanlar daha rahat alış-veriş yapar, hem de mutlu ve mesut olur. Hayırlı Ramazanlar.
Saygılarımla...
Anasayfa
Yazarlar
Mehmet ÇELİKEL
Yazı Detayı
Bu yazı 631+ kez okundu.
RAMAZAN GELDİ ZAM GELDİ…
Onbir ayın sultanı denilir. Esas önemli olan KUR’AN’ın Ramazan ayında inmeye başlamasıdır. İlk Alak Suresi iner ve ilk olarak OKU der. Yani orijinali İKRA. Bu nedenle KUR’AN da bu aya gelindiğinde oruç tutulması istenir. Oruç her konuda kendini arındırmak ve durdurmaktır. Sırf yememek değildir. Bütün isteklerinden ve faaliyetlerinden belli bir süre kendini geri çekmek ve aslında bir yerde dinlenmek demektir. Vücudu maddi ve manevi olarak bakıma almaktır. Tıpkı bir fabrikanın bakıma girdiği gibi. Aslında geceleri yaşamak ve ibadet etmek ve gündüzleri dinlenmek şeklinde de yorumlanabilir. Genellikle Anadolu’daki şehirlerde imalat yapan işletmeler iftar ile sahur arasında çalışma yaparlar. Sahurdan sonra herkes evine gidip iftara kadar dinlenir. Gerçi bu çift mesai oluştursa da yine de bazı yerlerde uygulanıyor.
Ramazan ayı geldiğinde genellikle fiyatlar artar. Yıllardır böyle geldi, böyle gidiyor. Hemen ramazan pidesinin fiyatları ayarlanır. Gerçi büyük şehirlerde fiyat değişmeyecek gibi ama her yer aynı değil. Bazı gıda kalemleri hemen zam yapar. İyide KUR’AN da oruç tutun diyor. Zam yapın demiyor. Hristiyan dinine mensup ülkelerde bir bayram veya kutlama oldu mu alış-veriş artsın ve herkes alsın diye fiyatlarda indirime gidiliyor. Yıllarca İtalya’ya iş için gittiğimde fuarlar Kasım sonuna denk geliyor ve tüm mağazalar yılbaşı indirimine giriyordu. Bizde Ramazan geldiğinde ve bayramlarda zam yapılır. Bayramlarda otellerin fiyatları artar. Ne biçim bir iştir anlaşılır değil. Hemen zammı patlat. Millet alır mı almaz mı bilen yok. Nasılsa alacak bu millet diye düşünenlerde var. Basalım zammı o zaman diye düşünenler genelde çok. Çünkü Ramazan psikolojisi insanlarda yer etmiş. Eskiden bende de vardı. Evde hiç baklava olmazken Ramazanda evde hep baklava olurdu. Her yer çerez dolu oluyordu. Açlık insana farklı şeyler yaptırıyor. Bu nedenle şu da olsun bu da olsun diye insanın gözü doymuyor ve her şeyden almak istiyor. Alıyor da. Alış-veriş artıyor ve fırsat bu fırsat diye zamlar yapılıyor.
Oruç tutmanın çeşitli faydaları vardır. Yalnız bizde değil diğer dinlerde de oruç vardır. Ancak onlar bir iki gün tutarlar. Mesela Musevilerde 24 saatlik oruç vardır. Bir yıldızdan bir yıldıza kadar oruç tutarlar. Yakın zamanlarda Çin’de bir bilim adamı eğer oruç tutulursa vücuttaki zararlı bakterilerin atıldığını keşfetmişti. İşte size bir temizlenme yolu. Zaten sofradan aç kalkmamız gerektiğini Hazreti Peygamber de söylemiştir. Bir rivayete göre kendisi iftarda 3-5 hurma, sahurda 3-5 hurma yer ve biraz su içermiş. Hallac-ı Mansur’un da bir çörek yiyip yarım bardak su içtiği söylenir. Aslında nefsinle savaşmak ve onu yenmektir bir yerde. Çünkü söylenene göre işte o zaman kurtuluşa ulaşırız. Felsefi açıdan böyle. Nefsi terbiye. Nefsin yap der, bilincin yapma. Bu nedenle aslında Ramazan’da az yenilmesi gerekirken nefsin itmesi ile her şeyden almak istiyor insan. Bu da zamcıların işine geliyor.
Babam hatırı sayılır bir eczacı idi. Ramazan ayı geldi mi insanlar gelip ilaçlarını nasıl içeceğini sorar, oda tersine çevirin derdi. Yani iftarla sahur arasında için derdi. Bir de iftarı hızlı yapmayın, orucu bozun, az bir şey yiyin ve bir saat sonra yemeğinizi yiyin derdi. En çok mide ve hazım ilacını Ramazan’da satıyorum derdi. Ramazan ayı geldi mi psikolojinizi ayarlayın derdi. Gerçekten de yıllardır böyle gidiyor ve en nefret ettiğim şey de bu ayda alış-veriş olacak diye birçok şeyin zamlanması oluyor. Bu sene belki farklı olabilir çünkü piyasalar gerçekten de bozuk ve milletin masrafı çok. Belki eskisi gibi zamlar olmayabilir. Olsa da az bir miktar olabilir. Ama istenilen Ramazan’da tıpkı diğer dinlerdeki gibi indirime gidilmesi. 11 ay kazanmışsınız 1 ay az kazansanız ne olur? Hem insanlar daha rahat alış-veriş yapar, hem de mutlu ve mesut olur. Hayırlı Ramazanlar.
Saygılarımla...
Ekleme
Tarihi: 05 Mayıs 2019 - Pazar
RAMAZAN GELDİ ZAM GELDİ…
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.