ŞU PERŞEMBE PAZARI SORUNU....

Pazarlar halk içindir. Her türlü ürün sergilenir. Pazarcılık oldukça zor ama para kazandıran bir meslek. Bir semtte kurulan pazarda her türlü malı alacak veya bakacak halk kesimi o semte gelir. Özellikle gıda ve giyim başta olmak üzere türlü çeşit mal grupları sergilenir. Tabi pazarların konumu da oldukça önemli. Bir kere halkın ulaşabileceği bir yerde olmalı. Ama semti de tıkamamalı. Bugün batı ülkelerinde bile semt pazarları mevcut ve belli günlerde kuruluyor.
 
Manisa'nın en köklü pazarı Perşembe pazarı. Kırk elli yıl evvel 1. Anafartalar Mahallesi'ndeki pazarı hatırlarım. Sokak aralarına yayılmış pazarı dedemin evinden pencere kenarına oturup seyrederdik. Hatta ağustos sonuna doğru birisi tam evin önüne dağ gibi kırmızı salçalık biber yığar ve herkes gelip kilolarca alırdı. Akşama biber namına bir şey kalmazdı. Pazarların değerini görsel olarak çocukların anlayıp yeni nesle aktarması için semt pazarlarının şehrin içinde bir yerlerde olması çok daha elzemdir. Biz bugün o pazarlardan alışveriş yapıyorsak bu görselliğinde önemi büyük. Çünkü pazar herkesin kapısının önünde idi ve kimse bundan şikayetçi değildi.
 
Perşembe pazarı oldukça yer değiştirdi. En son eski garajın oradaydı ve şimdi inşaat nedeni ile tekrar kalkacak. Ama nereye kalkacak. Kumludere caddesi dendi. Evet burası uygundu çünkü geniş bir yürüyüş yolu mevcut. Üstelik herkesin yürüyerek ulaşabileceği bir noktada. Birçok mahalleye hitap ediyor. Malta'ya , Peker Mahallesine, Aynı Ali Mahallesine, Arda Mahallesine, Yenicami'ye. Say babam say. Tam ortada bir pazar. Herkese yakın. 1. Anafartalar'a bile. İşte bu nedenle eni ve boyu ile tam uygun bir yer. Ama duydum ki karşı çıkılıp değiştirilmiş. Belki oradaki bir kaç dükkan yüzünden. Sonra Öğretmenevi arkası dendi. Hadi orası da bir nebze su kaldırır. Ama son duyduğum kadarı ile Ciderin arakasındaki yola geçici olarak alınacakmış ki çok yanlış bence. Neden mi?
 
Pazarlar şehir içinde olduğu zaman makbul oluyor. Şimdi bu yazıyı yazdıktan sonra İzmir'e gidip annemle Alsancak pazarına çıkacağım. Ben elli altı yaşındayım ve daha o pazarın yerinin değiştiğini görmedim. Şikayet edene de rastlamadım. Hatta oradaki dükkanlar pazar günü misliyle iş yaparlar. Bugün İzmir semt pazarları hemen hepsi bulunduğu semtin cadde ve sokaklarındadır. Şirinyer, Alsancak, Bornova, Üçkuyular, Buca, Karşıyaka, Bostanlı, Göztepe , Eşrefpaşa. Daha saymakla bitmez. Hepsi şehrin içinde ve insanların yürüyüş mesafesinde. Şimdi kalkıp Perşembe Pazarını en son denilen yere koyalım. Perşembe Pazarı Manisa'nın kalp pazarı. Peki nasıl gidecek halk oraya. Otobüsle. Peki bunu düşünenler hiç Perşembe günü kaldırılan pazarın durağından otobüse bindi mi? İnsanların 3-4 basamağı çıkarken o pazar arabasını nasıl kaldırıp indirdiklerini gördü mü? Hele birde yaşlı olanları gördü mü? Nasıl gidecek insanlar? Nasıl görüp seyredecek camdan çocuklar? Neden böyle Perşembe Pazarı adım adım uzaklaşıyor. Sonunda bu gidişle Emiralem'e dayanacak.
 
Bir iş yapılırken halka sormak gerekmez mi? Elbette gerekir. Özellikle bu konuda odalar, borsalar, sivil toplum örgütleri, esnaf dernekleri gerekli görüşü halkın teksini alarak sunuyor. Peki bunlara da danışmak gerekmez mi? Ama ben yaptım oldu deniyorsa o zaman halkın bir önemi yok demektir. Mevzu bahis olan halksa gerisi teferruattır. İnsanlara işkence etmek doğru kabul edilemez. Bu nedenle aklı selim olarak düşünüp karar varmak gerek. Haftada bir günlük bir pazar için. Çünkü otobüsle eve gittiğim zamanlar Perşembe günü ise o insanların o otobüse tırmanarak ellerinde pazar arabası ile o binişlerini unutamam. Şimdi bu pazar daha uzağa alınmak isteniyor. Eğer bu işte 3-5 kişinin şahsi çıkarı var ise bu kabul edilemez ve edilmemelidir. Bırakınız Perşembe pazarı yüz yıllık yerine taşınsın.
Saygılarımla...