Mehmet ÇELİKEL
Köşe Yazarı
Mehmet ÇELİKEL
 

TATİLDEN SONRA: PSİKO-EKONOMİ...

On beş günlük tatil bitti. Neden on beş günlük diyorum çünkü bu haftayı da tatil olarak kabul eden kişiler vardı. Kah izin aldılar kah kafalarına göre takıldılar. Okullara bir hafta kaldı. Bazıları ön hazırlık yaptırıyor. Kısacası tatilden sonra yeni dönem başladı. Kışa giriş. Peki de yeni dönemde ekonomi ve yaşam nasıl olacak. Görüntü nasıl olacak onu bir irdeleyelim.   Tamamen Dolar'a bağlı bir ekonomiyiz. Öyle olmasına rağmen yeni dönem zamları dolara bağlı olmadan da oluşabilir. Dolar düşüyor ama akaryakıta zam yapıldı. Yeni dönemde işler için birtakım tedbirler ki kamu maliyesi konusunda alınması gerekiyor. Özellikle teknoloji yoğun işlere yönelme artık ülkemizde gözle gözüken bir ilerleme sağlıyor. Yani teknoloji üreten bir ülke konumuna doğru gidiyoruz ve gereken desteğinde devam edeceğinden eminim. Ama şu esnaf denilen ve ülkenin ekonomisini sırtında taşıyan kesim ne olacak. Bu sene sahillerde yabancı turist göremedim. Ya saklanıyordu bunlar veya gelmedi. Bayram tamam. Yerli turist. Ama dışarıdan gelen turist son derece azdı. Bu da umutları olan sahil esnafının durumunun biraz zorladı. Burada yapılması gereken şey bu kesimin üzerindeki kamu maliyesi yükünü minimuma indirmeyi gerektiriyor.   İşin ilginç yanı ise emlak piyasasının durması. Manisa için konuşuyorum tabii. Yazdı, bayramdı derken hala durgunluk devam ediyor. Bazı ev fiyatları normal olmasına rağmen satış yok. Ancak oturmak isteyenler belli fiyat aralığında evleri tercih ediyorlar. Mesela bir müşterimizin evi 350.000 TL. Eder mi eder. Ama kimse sormuyor veya soranda kaçıyor. Bazı ev fiyatları da normalden fazla. Ne kadar diye sorunca sanki New York'ta daire fiyatı söylüyor sana. İstanbul'daki fiyatları Manisa'da uygulamak gibi bir şey. Kira fiyatları da aynı komunda. Efendim yeni olsun, doğalgazlı olsun ama ucuz olsun. Hem 3+1 olsun. 130 m2 olsun. Var 1000 TL. Ama çok 700 TL ye var mı. Yok.   Faizlerin yüksekliği de ayrı konu. Hem satışın önüne geçiyor hem de alışın. Adam ne yapsın rekli desteği istemek diyelim. 350.000 TL faizde 3000 TL getirecek ama evi 120 TL ye kiraya verecek. Hem imar işi Manisa'da yılbaşı gibi açılırsa o zaman ev fiyatları ne olacak. Arz artınca ve talebi geçince fiyatlar geri gidebilir gibi. Şunu anlıyoruz ki insanlar yani halk ekonomi konusunda salak değil. Bana göre hesabını iyi yapmayı öğrenmiş durumda.   Tarımda kesin destek şart. Kuru üzüm yerlerde sürünüyor. 5TL oldu ve millet sevindi. Hop 3.75 TL ye geriledi. Çiftçi kıyamet koparıyor. Kesinlikle devlet müdahalesi şart. Yol yapmak kadar önemli bir konu. Gıda da devletin desteği şart. Belli ellerde toplanan sermayenin üreticiye aldırmadan yaptığı kötülük bu. Çiftçiye aldırmazsanız bindiğiniz dalı kesiyor olursunuz. Ben milliyetçiyim demekle olmaz. Halkın korunup gözetilmesi şart.   İşte yeni döneme girerken birkaç tablo ortaya koyduk. Daha birçok sektör var. burada önemli olan halkın ve işlerin içinde olan kişilerin morali ve gelecek beklentisi. Yani ekonominin psikolojik yanı. Kişileri en çok etkileyen kısım. Kendini ekonomik açıdan emniyette olduklarını hissettirmek gerek. Bu yeni dönemde bu konuda gerek devlet ve gerekse halk üstüne düşeni yapacak mı acaba. Devlet kadar halka da bazı görevler düşüyor. Aşırı savurganlığın önüne geçmek ve gerekli desteği istemek diyelim. Halk savurgan mı evet. Devlet desteği tam mı hayır. Her iki objenin bir yerde buluşması gerekiyor. 25 kuruşun hesabını yapan bir toplum olmaya gayret ediniz. Sonu iyidir. Çocuklarınıza fayda maliyet analizini anlatınız. Zaten kendiliğinden her şey yoluna girecek ve devlette gerekli desteği verecektir. Ama gıda konusu en çok ilgilenilecek konu şu yeni dönemde. Saygılarımla...  
Ekleme Tarihi: 10 Eylül 2017 - Pazar
Mehmet ÇELİKEL

TATİLDEN SONRA: PSİKO-EKONOMİ...

On beş günlük tatil bitti. Neden on beş günlük diyorum çünkü bu haftayı da tatil olarak kabul eden kişiler vardı. Kah izin aldılar kah kafalarına göre takıldılar. Okullara bir hafta kaldı. Bazıları ön hazırlık yaptırıyor. Kısacası tatilden sonra yeni dönem başladı. Kışa giriş. Peki de yeni dönemde ekonomi ve yaşam nasıl olacak. Görüntü nasıl olacak onu bir irdeleyelim.
 
Tamamen Dolar'a bağlı bir ekonomiyiz. Öyle olmasına rağmen yeni dönem zamları dolara bağlı olmadan da oluşabilir. Dolar düşüyor ama akaryakıta zam yapıldı. Yeni dönemde işler için birtakım tedbirler ki kamu maliyesi konusunda alınması gerekiyor. Özellikle teknoloji yoğun işlere yönelme artık ülkemizde gözle gözüken bir ilerleme sağlıyor. Yani teknoloji üreten bir ülke konumuna doğru gidiyoruz ve gereken desteğinde devam edeceğinden eminim. Ama şu esnaf denilen ve ülkenin ekonomisini sırtında taşıyan kesim ne olacak. Bu sene sahillerde yabancı turist göremedim. Ya saklanıyordu bunlar veya gelmedi. Bayram tamam. Yerli turist. Ama dışarıdan gelen turist son derece azdı. Bu da umutları olan sahil esnafının durumunun biraz zorladı. Burada yapılması gereken şey bu kesimin üzerindeki kamu maliyesi yükünü minimuma indirmeyi gerektiriyor.
 
İşin ilginç yanı ise emlak piyasasının durması. Manisa için konuşuyorum tabii. Yazdı, bayramdı derken hala durgunluk devam ediyor. Bazı ev fiyatları normal olmasına rağmen satış yok. Ancak oturmak isteyenler belli fiyat aralığında evleri tercih ediyorlar. Mesela bir müşterimizin evi 350.000 TL. Eder mi eder. Ama kimse sormuyor veya soranda kaçıyor. Bazı ev fiyatları da normalden fazla. Ne kadar diye sorunca sanki New York'ta daire fiyatı söylüyor sana. İstanbul'daki fiyatları Manisa'da uygulamak gibi bir şey. Kira fiyatları da aynı komunda. Efendim yeni olsun, doğalgazlı olsun ama ucuz olsun. Hem 3+1 olsun. 130 m2 olsun. Var 1000 TL. Ama çok 700 TL ye var mı. Yok.
 
Faizlerin yüksekliği de ayrı konu. Hem satışın önüne geçiyor hem de alışın. Adam ne yapsın rekli desteği istemek diyelim. 350.000 TL faizde 3000 TL getirecek ama evi 120 TL ye kiraya verecek. Hem imar işi Manisa'da yılbaşı gibi açılırsa o zaman ev fiyatları ne olacak. Arz artınca ve talebi geçince fiyatlar geri gidebilir gibi. Şunu anlıyoruz ki insanlar yani halk ekonomi konusunda salak değil. Bana göre hesabını iyi yapmayı öğrenmiş durumda.
 
Tarımda kesin destek şart. Kuru üzüm yerlerde sürünüyor. 5TL oldu ve millet sevindi. Hop 3.75 TL ye geriledi. Çiftçi kıyamet koparıyor. Kesinlikle devlet müdahalesi şart. Yol yapmak kadar önemli bir konu. Gıda da devletin desteği şart. Belli ellerde toplanan sermayenin üreticiye aldırmadan yaptığı kötülük bu. Çiftçiye aldırmazsanız bindiğiniz dalı kesiyor olursunuz. Ben milliyetçiyim demekle olmaz. Halkın korunup gözetilmesi şart.
 
İşte yeni döneme girerken birkaç tablo ortaya koyduk. Daha birçok sektör var. burada önemli olan halkın ve işlerin içinde olan kişilerin morali ve gelecek beklentisi. Yani ekonominin psikolojik yanı. Kişileri en çok etkileyen kısım. Kendini ekonomik açıdan emniyette olduklarını hissettirmek gerek. Bu yeni dönemde bu konuda gerek devlet ve gerekse halk üstüne düşeni yapacak mı acaba. Devlet kadar halka da bazı görevler düşüyor. Aşırı savurganlığın önüne geçmek ve gerekli desteği istemek diyelim. Halk savurgan mı evet. Devlet desteği tam mı hayır. Her iki objenin bir yerde buluşması gerekiyor. 25 kuruşun hesabını yapan bir toplum olmaya gayret ediniz. Sonu iyidir. Çocuklarınıza fayda maliyet analizini anlatınız. Zaten kendiliğinden her şey yoluna girecek ve devlette gerekli desteği verecektir. Ama gıda konusu en çok ilgilenilecek konu şu yeni dönemde.
Saygılarımla...
 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.