Hepimiz işlerimize veya alış veriş gibi faaliyetlerimize gidiyoruz. Giderken de hele bu aralar var ise kendi aracımızı kullanıyoruz. Pandemi kişisel araç kullanımını haliyle arttırdı. Hele otomobiller bizim kendi hijyenimiz olduğu için ve yalnız veya ailemizle seyahat ediyorsak çok güvenli kalıyor. Ama tabi araç kullanımındaki bu pandemi sonrasındaki artış başkaca soruları ve sorunları da getirdi. Bunlara bir göz gezdirip nasıl bir yol izlenmesini konuşalım. ******* Şimdi hele restoran ve kafelerin kapanması ve paket servisin başlaması ile mekanlara servis arttı. Şehrin bir ucundan öteki ucuna servisler var. Varda başka sorunlarda var. Aman pizza sıcak gitsin, aman köfte soğumasın diye bu servis elemanlarının o motosikletleri avcı uçağı gibi kullanmaları gerekmiyor. Son günlerde nelere rastladım. Kırmızı ışıkta duruyorum ve yanımda da bir araç bekliyor. Yeşil yanması ile aramızdan bir servis motoru geçti ki nasıl sürtmeden geçebildi hayret ve son hızla geçti. Diyelim karşı tarafa kırmızı yanmasına rağmen biri cep telefonuna bakıyordu, dalgındı. İşte size kaza. Böyle çok vaka var. Enteresan bir şeyde bu servis motorlarının birbiri ile yarışmaları. Çok rastladım. Oğlum çabuk yetiştirin demek yerine oğlum yavaş ve dikkatli gidin demek gerektiğini bildirmek gerekiyor. ******* Mimar Sinan Bulvarı ayrı bir karmaşa. Ben 70 km hızla gidiyorum arkamdan gelen uçarak geliyor ve durmadan selektör yapıyor. Sanki babanın tapulu malı. Benim sağım dolu boş önemli değil. Sen sağa geç bana yol ver de istersen kaza yap geber der gibi. Ben birkaç kere söyledim ki isterse trafik tıkansın, Manisa Ticaret Odasının oraya ışık şart. Her gün bu bulvarda kaza haberi almaktan sıkıldım. Çünkü insanlarda ne gaz, ne fren ve nede sinyal mefhumu kalmamış. Mimar Sinan Bulvarı kalkış pisti değil. Şehir içinde bir bulvar ve hız tahdidi var. Ama uymayan çok var. Kesinlikle radar denetimi yapılması gerekiyor. ******* Öyle saçmalıklar var ki. Hemen her yaya geçidinde yayalara yol veririm. Kimi çocuklu, kiminin elinde yük var. Kimi yaşlı. Önce yaya da hani trafik kontrolü. Geçen gün elim dolu 7-8 araç geçti ama biri bile durup yol vermedi. Yüzde olarak değerlendirsek ki belli bir periyot içinde hesapladığıma göre bu yayalara yol verme yüzde 20 yi geçmez. Gerisi basıp geçiyor. Hemde daha çok gaza basarak. ******* Trafik bir terör halini almış gibi. Araç sürmek sanki bir çekişme ve özür dilemek diye bir şey yok. Aracı pahalı, lüks ve güçlü olanlar basıyor gaza. Bunu yapmayan sürücülerde var ama onların da oranı yüzde 30 u geçmez. Ben 40 yıllık sürücü belgesine sahibim ve hiçbir zaman ben bilirim demedim. Öyle olmadık hatalar yaptığımda oldu ama bu süre içinde de meleke keşfettim ve çok araç kullandım. Trafikte asla tutuk olmayacaksınız, dikkatli ve seri olacaksınız yani hız tahdidini geçmemek üzere ve asla ben bilirim demeyeceksiniz. Ama yollarda henüz 5 yıllık ehliyeti olan bazı gençlerin yaptıkları aldırmaz hareketler yenilir yutulur gibi değil. Bu konudaki ricam Trafik Şubesinin bazı tedbirleri şehrin bazı bölgelerinde almalarıdır. Çünkü kendini bilmez ve gittiği yolu görmez çok sürücü var. Saygılarımla…