Öncelikle gerçektende evde kalın. Eviniz sizin için hiyjenik bir ortamdır ve sağlık açısından en güvenilir yerdir. Yani eviniz kadar güvenli bir yer bulamazsınız. İnsanlara mesafeli kalın. Bu ayıp değil. Saygıdır ve emniyettir. Balkona veya bahçeye çıkıp temiz hava alın. Ve en önemlisi iyi beslenmeye gayret edin. Her türlü proteini tüketin. Sıkılıyor olabilirsiniz ama düşünün. Nasıl evde yeni işler yaratabilirim diye. Mesela geçenlerde bir haber dinledim. Ülkemizde bir yılda satılan kitap 10 günde satılmış. Kargolar yetiştiremiyor. Millet internet üzerinden alıyor. Ya kartla ödüyor, ya ATMden havale yapıyor veya kapıda ödüyor. Mesela ben BKM den kapıda ödeyerek kitap alıyorum. Böyle birçok kurum var.
Gözümüzle göremediğimiz şey bizi terbiye etmeye başladı. Tüm dünyayıda. Bizler terbiyesiz miydik. O şekilde demedim ama herkes sokaklarda, kafelerde, çayhanelerde ha bire geyik muhabbeti. Ne kimse okuyor, ne kimse dinliyor. Evler otele dönmüştü. Evinde oturan insan sayısı yok denecek kadar azdı. Hele AVM ler hıncahınç dolu. Alış veriş olmasa bile bir gezmek olsun. Kitap okumak yok, belgesel veya eğitici program seyretmek yok. Yollar araba dolu. Herkes bir yerden biryere gidiyor. Benzin 7, mazot 6.5 TL aldıran yok. Hele bayramlarda şehirler boşalıyor, tatil köylerinde yer yok. Kimse evinde oturmuyor.
Cumartesi günleri her yer kalabalık. Anneme cumartesi oturmaya gidiyordum. İzmir de Alsancak ta inge atsan birinin üstünde kalır. İpini koparan orada. Reyhan pastanesi gibi ünlü yerlerde oturacak sandalye yok. Kemeraltı full çekiyor. Restoranlarda yer yok. Manisa da aynı. Heryer insan ve boş boş gezen dolu. Meyhanelerde yer yok. Hasılı göremediğimiz bir güç evinde otur ve kitap oku dedi. Beynini geliştir boş gezme dedi. Alsancak ta her yer kapalı. Sokaklarda insan yok. Korku dağları bekler abi. Şimdi benzin 5 TL ama alan yok. Neden? Evde oturun dedi mikrop. Arabalar dinlensin. Hesabınızı bilin dedi. Azmayın, çok azdınız dedi. Hala bu hac varmı diye soran var. anlamıyorum ve anlamak istemiyorum.
Bu arada ilk önce Büyük Şehir açıkladı. Su kesintisi yok. Daha sonra açıkladı ki fatura takibi ve okuma yok. Ben geçen gün Manisagaz a fatura ödemeye gittim ki onlarda gaz kesmiyorlarmış. Elektrik belli değildi ve işyerimin bulunduğu pasajın girişindeki bir büfenin elektriklerini kesmişler sözde. En son Cumhurbaşkanımız açıkladı ki kesinti yok. Tamada benim internetimi kestiler. Kullanmadığım bir sabit telefonun borcu için durmadan arıyorlar. 50 TL. Neden kesiyorlar ki. Diyelim ki dar gelirli bir aile ve çocukları bu sorundan dolayı eğitimini internet üzerinden yapıyor. Ne yani faturayı ödeyemezlerse interneti keseceğiz ve çocuklar ne olursa olsun, bizim parayı öde mi diyeceğiz. Bir işyerinin internetini ve telefonunu hatta cep telefonunu bile şu dönem borcundan kesemezsiniz. Hastalık ihbar edecek veya hastayım diyecek telefon kesik. Bu kuumlar aylık 50-100 TL için mi batacak. Devletten destek isteniyor ama böyle acil bir durumda halka destek verilö-miyor. Olacak iş mi bu.
İnsanları evde tutmak için gerekli tüm ihtiyaçlarını sağlamak gerek. Devlet bu işin bir an önce bitmesini ister çünkü o da ticari ve sinai faliyetlerden vergi alacak. Ayrıca bazı vergileri 6 ay öteledi. Bu nedenle sanal market sistemi kuruldu veya çıkamayanlara devlet destek veriyor. Muhtarlar teyakkuzda ama bir emekli maaşı çekmek için kaç kere kaymakamlığa gidiyorlar. Arkadaşımdan bliyorum. Bazı şeyleri pratik hale getirmemiz gerekebilir.
Yepyeni bir koridordan geçiyor dünya ama bu koridordan çıktığı zaman eğitilmiş ve tedbirli olacak. Temizlik nedir öğrenecek ama azıcıkta psikopat olacak. Varsın olsun, bu ona zarar değil fayda sağlayacak. Sağlığın ne kadar değerli, paranın ne kadar değersiz olduğunu inşallah anlayacak. Ve mesleklerin en yücesinin doktorluk olduğunu anlayacak. İnsanbilim. Bir an önce normale dönmek dileği ile kalabildiğiniz kadar evde kalın.
Saygılarımla...