Değerli dostlar, son günlerde sürekli konuşulan iki konu var. Bunlardan biri asgari ücret, öbürü de en düşük emekli aylığı ne kadar olacak? Bu haftaki yazımızı asgari ücrete ayırdım. Çok fazla gerilere gitmeden son dört yılı ele aldım.
2020 YILINDA ASGARİ ÜCRET
2020 yılının Kasım ayından başlayıp yine 2024 yılının Kasım ayı değerlerine göre araştırma yaptım. Araştırmamın değerleri ve sonucu aşağıda. Birlikte okuyup değerlendirelim. 2020 yılının Kasım ayında asgari ücret, 2.324 TL. Bu dönemde 30’lu bir koli yumurta 12 TL. 200 gr ekmek 1,5 TL. 1 litre mazot 6,18 TL. 1 kg dana kıyması 38,80 TL. 1 kg tavuk eti 17,85 TL. 1 litre süt, 2,3 TL. Bu piyasa rakamlara göre asgari ücretli bir kişi 2.324 TL ile 193 koli yumurta; 1.549 ekmek; 376 litre mazot; 59 kg dana kıyması; 130 kg tavuk eti, 1.010 litre süt alabiliyormuş. Yine 2020 yılının Kasım ayına göre açlık sınırı 2.517 TL, yoksulluk sınırı 8.198 TL, yeniden değerleme oranı da yüzde 9,11 olmuş.
2021 YILINDA ASGARİ ÜCRET
Gelelim 2021 yılının Kasım ayına. Asgari ücret, 2.825 TL. Bu dönemde de 30’lu bir koli yumurta 32 TL. 200 gr ekmek 2 TL. 1 litre mazot 7,5 TL. 1 kg dana kıyması 75 TL. 1 kg tavuk eti 23 TL. 1 litre süt, 3,5 TL. Asgari ücretli bir kişi, 2.825 TL ile 88 koli yumurta; 1.412 ekmek; 376 litre mazot; 37 kg dana kıyması; 122 kg tavuk eti, 807 litre süt alabiliyormuş. Bu dönemde açlık sınırı 3.192 TL, yoksulluk sınırı 10.396 TL, yeniden değerleme oranı da yüzde 36,20 olmuş.
2022 YILINDA ASGARİ ÜCRET
2022 yılının Kasım ayında asgari ücret, 4.253 TL. Yine piyasa değerlerine göre 30’lu bir koli yumurta 59 TL. 200 gr ekmek 5 TL. 1 litre mazot 23,02 TL. 1 kg dana kıyması 140 TL. 1 kg tavuk eti 58 TL. 1 litre süt, 8,5 TL. Asgari ücretli 4.253 TL ile 72 koli yumurta; 850 ekmek; 184 litre mazot; 30 kg dana kıyması; 73 kg tavuk eti, 500 litre süt alabiliyormuş. Bu dönemde açlık sınırı 7.785 TL, yoksulluk sınırı 25.365 TL, yeniden değerleme oranı da yüzde 122,93 olmuş.
2023 YILINDA ASGARİ ÜCRET
2023 yılının Kasım ayında asgari ücret, 11.402 TL. Piyasa ortalamasına göre 30’lu bir koli yumurta 85 TL. 200 gr ekmek 7 TL. 1 litre mazot 41,6 TL. 1 kg dana kıyması 335 TL. 1 kg tavuk eti 91 TL. 1 litre süt, 34,5 TL. Asgari ücretli bir kişi, 11.402 TL ile 134 koli yumurta; 1.628 ekmek; 274 litre mazot; 34 kg dana kıyması; 125 kg tavuk eti, 330 litre süt alabiliyormuş. Bu dönemde açlık sınırı 14.026 TL, yoksulluk sınırı 45.687 TL, yeniden değerleme oranı da yüzde 58,46 olmuş.
2024 YILINDA ASGARİ ÜCRET
Gelelim 2024 yılının Kasım ayının değerlerine. Asgari ücret, 17.002 TL. 30’lu bir koli yumurta 200 TL. 200 gr ekmek 10 TL. 1 litre mazot 44,18 TL. 1 kg dana kıyması 435 TL. 1 kg tavuk eti 98 TL. 1 litre süt, 36 TL. Bu değerlere göre 17.002 TL alan bir asgari ücretli, 85 koli yumurta; 1.700 ekmek; 384 litre mazot; 39 kg dana kıyması; 173 kg tavuk eti, 472 litre süt alabiliyormuş. Yine 2024 yılının Kasım ayı belirlemelerine göre açlık sınırı 20.562 TL, yoksulluk sınırı 66.976 TL. Bu yılın Kasım ayında belirlenen yeniden değerleme oranı da yüzde 43,93.
***
Evet değerli dostlar. Yukarıdaki değerler ve ortaya çıkan rakamlar, her asgari ücret belirleme dönemlerinde, asgari ücretlinin ve dolayısıyla sabit gelirli maaşlıların biraz daha yoksullaştığını, yoksullaştırıldığını gösteriyor. Her bir yılı, bir önceki yılla karşılaştırdığımızda çoğu üründe, özellikle temel gıda ürünlerine ulaşmada zorlandığımız görülecektir. Sabit gelirli maaşlılar, en büyük kaybı 2022 yılında yaşadı. O yıl yeniden değerleme oranı yüzde 122,93 olarak belirlenmişti. İşte o yıl sabit gelirli maaşlıların vergi matrahları aynı oranda, yüzde 123 oranında arttırılmadı. Yılın yarısında vergi yükü arttı. Verilen zamlar, vergilerle geri alındı. Halkın temel gıda ve ihtiyaçlarına neredeyse yüzde 100’ün üzerinde zam yapıldı ama maaş-ücret artışları yüzde 15-20’lerde kaldı. İşte bu uygulama maaşlıları, ücretlileri, yoksulluk sınırının çok altında, açlık sınırında ölüm-kalım savaşına sürükledi.
ALIM GÜCÜ ARTMIYOR
Asgari ücret belirlenirken yine yukarıdaki tablonun benzeri durum ortaya çıkacak. Asgari ücrete yeniden değerleme oranında, yüzde 44 artış yapılsa bile piyasa değerlerine, gerçek alım gücüne ulaşmak yine mümkün olamayacak. Ücretlilerin maaşlarına zam yapılınca piyasadaki her şeye de zam yapılıyor. İşte bundan dolayı alım gücü artmıyor, aksine daha çok azalıyor. İşte buna bir çare bulunmalı. Bunun da çaresi üretimdir, verimliliktir, israftan kaçınmadır, elimizdekilerin değerini bilmektir.
Sözün Özü:
Acıkan, ne olsa yer; acı çeken, ağzına geleni söyler. Kitap Yüzü