Mustafa ATALAY
Köşe Yazarı
Mustafa ATALAY
 

BİR DÖNEM BİTTİ

Değerli dostlar, 2020-2021 eğitim öğretim yılının birinci dönemi bitti. Ne öğretmenler ne öğrenciler ne de veliler, geçen bu dönemden hiç memnun değillerdi. Nasıl memnun olunsun ki? Okulların durumu, şarkı sözündeki gibi bir dargın bir barışık. Hava durumu gibi bir kapalı bir açık. Bakanlığın durumu da ortada; papatya falı gibi seviyor sevmiyor, ikileminde. Dersler, uzaktan mı yapılsın yoksa yakından mı? Sınav, var mı yok mu? Varsa nasıl yapılacak? Kafalar karışık. Daha ilginci öğrencilere performans notu verilecek mi verilmeyecek mi? Verilecekse nasıl neye göre verilecek. Verilmeyecekse niye kafa karışıklığı oluşturuluyor? Hem devam zorunluluğu yok, deniliyor hem de performans notu, buna göre verilsin, deniliyor. Uzaktan eğitimde öğrencinin derse katılım zorunluluğu yok; ama öğrenci, performans notu ile değerlendirilecek! Nasıl değerlendirilecek? Yüz yüze eğitimde öğrencinin derse katılımı, devam-devamsızlığı, ödevlerin yapılırlığı, sınıf ve okul ortamındaki tutum ve davranışları, performans notu olarak değerlendiriliyordu. Ayrıca öğrencinin belirlediği bir dersten araştırma-inceleme yaptığı çalışma da performans notu olarak kayıtlara geçiyordu. Şimdi tüm bu gerçekler ve gerekçeler doğrultusunda bu kadar belirsizliğe ve kafa karışıklığına ne gerek vardı. Bir sorunu daha değerlendirme gereği oluştu. Geçen yıl, yani on bir ay kadar önce okullar kapatıldı. Uzaktan eğitim başlatıldı. Tamam, ilk kez böyle bir durumla karşı karşıyayız. Mart, nisan, mayıs, haziran. Bu aylarda uzaktan eğitim yapılmaya çalışıldı. Ama yaşanan her olay, tecrübe ve ders almak, yol ve yön belirlemek için bir fırsattır. Bir gerçeği daha belirtmekte yarar var. 80’li 90’lı yıllarda TRT tarafından yayımlanan Açık Öğretim Fakültesi derslerini hatırlayanınız var mı? Türkiye, 80'li 90'lı yıllarda, uzaktan eğitimde marka ülkeler arasındaydı. Nereden nereye? Neyse! Araya Temmuz ve Ağustos ayları girdi. Ağustos’un son haftası okulların açılacağı duyuruldu. Uzaktan mı yakından mı bir türlü karar verilemedi. Pazartesi eğitim başlayacak, Bakanlık, Cumartesi-Pazar günü hatta Pazar akşamı bile yeni genelgeler ve yazılar göndermeyi sürdürdü. Doğal olarak herkes sordu: “Yahu, salgından dolayı Mart’ta başlayan ve Haziran’da biten uzaktan eğitimle ilgili sorunlar, Temmuz ve Ağustos aylarında niye değerlendirilmedi? Oluşan sorunlara neden çareler üretilmedi? Uzaktan veya yüz yüze eğitim planlaması niye uzun süreli düzgünce planlanmadı?” denildi. Bu sorular, basın ve sosyal medya aracılığıyla da soruldu, yüz yüze gelişlerde de soruldu. Peki, cevap olarak ne denildi. Durumun farkındayız. Her şey kontrolümüz altında! Gerçekten öyle mi? Durum ortada. Görünen, “Saldım çayıra, Mevlam kayıra”ya dönmüş. İkinci dönemde, 15 Şubat’ta okulların açılacağı söyleniyor. Bu okullar, nasıl, hangi koşullarda açılacak? Evet, aklımıza gelen en temel iki soru. Belirsizlik kötü bir durumdur. Umutlarınız, azim ve kararlılığınız, başarma gücünüz örselenir, tükenir. Eğitim, uzun süreli planlar ister. Günü birlik planlamalarla, “Ben yaptım, oldu!” anlayışıyla eğitimi yürütemezsiniz, eğitimde başarıyı yakalayamazsınız. Çünkü eğitimin sonuçları, yıllar sonra görülür. Sözün Özü İş, işten geçtiğinde tüm mazeretler tedavülden kalkar. Ünsüz Biri
Ekleme Tarihi: 27 Ocak 2021 - Çarşamba
Mustafa ATALAY

BİR DÖNEM BİTTİ

Değerli dostlar, 2020-2021 eğitim öğretim yılının birinci dönemi bitti. Ne öğretmenler ne öğrenciler ne de veliler, geçen bu dönemden hiç memnun değillerdi.

Nasıl memnun olunsun ki?

Okulların durumu, şarkı sözündeki gibi bir dargın bir barışık.

Hava durumu gibi bir kapalı bir açık.

Bakanlığın durumu da ortada; papatya falı gibi seviyor sevmiyor, ikileminde.

Dersler, uzaktan mı yapılsın yoksa yakından mı?

Sınav, var mı yok mu? Varsa nasıl yapılacak? Kafalar karışık.

Daha ilginci öğrencilere performans notu verilecek mi verilmeyecek mi? Verilecekse nasıl neye göre verilecek. Verilmeyecekse niye kafa karışıklığı oluşturuluyor?

Hem devam zorunluluğu yok, deniliyor hem de performans notu, buna göre verilsin, deniliyor.

Uzaktan eğitimde öğrencinin derse katılım zorunluluğu yok; ama öğrenci, performans notu ile değerlendirilecek!

Nasıl değerlendirilecek?

Yüz yüze eğitimde öğrencinin derse katılımı, devam-devamsızlığı, ödevlerin yapılırlığı, sınıf ve okul ortamındaki tutum ve davranışları, performans notu olarak değerlendiriliyordu.

Ayrıca öğrencinin belirlediği bir dersten araştırma-inceleme yaptığı çalışma da performans notu olarak kayıtlara geçiyordu.

Şimdi tüm bu gerçekler ve gerekçeler doğrultusunda bu kadar belirsizliğe ve kafa karışıklığına ne gerek vardı.

Bir sorunu daha değerlendirme gereği oluştu.

Geçen yıl, yani on bir ay kadar önce okullar kapatıldı. Uzaktan eğitim başlatıldı.

Tamam, ilk kez böyle bir durumla karşı karşıyayız. Mart, nisan, mayıs, haziran. Bu aylarda uzaktan eğitim yapılmaya çalışıldı. Ama yaşanan her olay, tecrübe ve ders almak, yol ve yön belirlemek için bir fırsattır.

Bir gerçeği daha belirtmekte yarar var. 80’li 90’lı yıllarda TRT tarafından yayımlanan Açık Öğretim Fakültesi derslerini hatırlayanınız var mı? Türkiye, 80'li 90'lı yıllarda, uzaktan eğitimde marka ülkeler arasındaydı. Nereden nereye? Neyse!

Araya Temmuz ve Ağustos ayları girdi. Ağustos’un son haftası okulların açılacağı duyuruldu. Uzaktan mı yakından mı bir türlü karar verilemedi. Pazartesi eğitim başlayacak, Bakanlık, Cumartesi-Pazar günü hatta Pazar akşamı bile yeni genelgeler ve yazılar göndermeyi sürdürdü.

Doğal olarak herkes sordu:

“Yahu, salgından dolayı Mart’ta başlayan ve Haziran’da biten uzaktan eğitimle ilgili sorunlar, Temmuz ve Ağustos aylarında niye değerlendirilmedi? Oluşan sorunlara neden çareler üretilmedi? Uzaktan veya yüz yüze eğitim planlaması niye uzun süreli düzgünce planlanmadı?” denildi. Bu sorular, basın ve sosyal medya aracılığıyla da soruldu, yüz yüze gelişlerde de soruldu.

Peki, cevap olarak ne denildi. Durumun farkındayız. Her şey kontrolümüz altında!

Gerçekten öyle mi?

Durum ortada.

Görünen, “Saldım çayıra, Mevlam kayıra”ya dönmüş.

İkinci dönemde, 15 Şubat’ta okulların açılacağı söyleniyor.

Bu okullar, nasıl, hangi koşullarda açılacak?

Evet, aklımıza gelen en temel iki soru.

Belirsizlik kötü bir durumdur. Umutlarınız, azim ve kararlılığınız, başarma gücünüz örselenir, tükenir.

Eğitim, uzun süreli planlar ister.

Günü birlik planlamalarla, “Ben yaptım, oldu!” anlayışıyla eğitimi yürütemezsiniz, eğitimde başarıyı yakalayamazsınız. Çünkü eğitimin sonuçları, yıllar sonra görülür.

Sözün Özü

İş, işten geçtiğinde tüm mazeretler tedavülden kalkar. Ünsüz Biri

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.