Değerli dostlar, 2023 yılındayız. 2023 yılı çok anlamlı ve önemli. Bu yıl, 2023 yılı, cumhuriyetimizin 100. yılı. 1923’ten 2023’e 100 yıl geçti. Evet, Cumhuriyetimiz 100 yaşında. Türkiye Cumhuriyeti Devleti 100 yaşında. Yaşasın Cumhuriyet. 2023 yılının ekim ayındayız; ama ne yazık ki bu önemli ve anlamlı olayla ilgili en ufak bir hareket, kutlama, etkinlik yok. Duyarlı ve sorumluluk sahibi sivil toplum kuruluşları, dernekler, kulüpler, güçleri yettiğince yapabildikleri kadar bir şeyler yapmaya çalışıyor.   CUMHURİYET SEVDALILARI COŞKULU KUTLAMALAR BEKLİYORDU   Cumhuriyet sevdalıları, Cumhuriyetimizin 100. yılında 2023’ü “Cumhuriyet Yılı” ilan edilmesini umuyordu; bu yılda coşkulu kutlamalar ve etkinlikler bekliyordu. Cumhuriyet tutkunları, 2023 yılının başladığı ilk günden 2023 yılının son gününe kadar 100. yıl anısına ülkenin dört bir yanında cumhuriyet coşkusu, heyecanı ve gururu yaşamak istiyordu. Manda ve himayeyi kabul etmeyenlerin çocukları, tam bağımsız ve özgür bir yönetim ve yönetişim içinde ülkenin çağdaş uygarlık düzeyine çıkarılmasını istiyorlardı.   ***   Ulu Önderimiz, yol başçımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Onuncu Yıl Nutkunda ne diyordu: “Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bundaki başarıyı, Türk ulusunun ve onun değerli ordusunun bir ve beraber olarak kararlılıkla yürümesine borçluyuz.” Evet, on yıl içinde büyük başarılara, yeniliklere, gelişmelere ve devrimlere imza atan bir liderden sonra büyük emeklerle ve fedakarlıklarla bizlere bıraktığı emanetini daha ilerilere taşıyarak bu değerli emanetinin 100. yılında Türkiye Cumhuriyeti Devletini çağdaş uygarlık düzeyinin de üstüne çıkarmalıydık.   ***   Büyük Atatürk yine 10. Yıl Nutkunda şöyle sesleniyor. “Fakat yaptıklarımızı asla yeterli göremeyiz. Çünkü daha çok ve daha büyük işler yapmak zorunda ve kararlılığındayız. Yurdumuzu dünyanın en bayındır ve en çağdaş ülkeleri düzeyine çıkaracağız. Milletimizi en geniş bolluk, bereket araçlarına ve kaynaklarına kavuşturacağız. Milli kültürümüzü, çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkaracağız.” Türkiye Cumhuriyetinin her yurttaşı, bu sözlere inandı ve güvendi. Gerçekten de ulu önderimiz Atatürk, verdiği sözleri tuttu ve “Az zamanda çok işler başardı.” İşte Ata’mızın kendini doğrulayan sözleri: “Büyük Türk Milleti, on beş yıldan beri giriştiğimiz işlerde başarı vadeden çok sözlerimi işittin. Bahtiyarım ki bu sözlerimin hiçbirinde, milletimin hakkımdaki güvenini sarsacak bir isabetsizliğe uğramadım.”   GENÇLİĞE HİTABEYİ SİNDİRE SİNDİRE OKUMAKTA YARAR VAR   Evet değerli dostlar, Cumhuriyetimizin 100. yılında Atamızın aziz hatırasını, emanetini ve onun bizlere güvenini boşa çıkarmamamız gerekiyor. Nereydese 100 yıl önceden yüz yıl sonrasını görebilip bu öngörüyle söylediği “Gençliğe Hitabeyi” okumadan, bu hitabenin iletisini ve önemini anlamadan olmaz. Bir kez daha sindire sindire okumakta yarar var.     “Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.   ***   Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.”   ***   Yazımızı yine Büyük Atatürk’ün 10. Yıl Nutkundaki sözleriyle bitirelim. “Bugün, aynı inanç ve kararlılıkla söylüyorum ki milli ülküye, tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milletinin büyük millet olduğunu tüm çadaş ülkeler az zamanda bir kere daha tanıyacaktır. Türk Milleti! Sonsuzluğa akıp giden her on yılda, bu büyük millet bayramını daha büyük şereflerle, mutluluklarla huzur ve refah içinde kutlamanı gönülden dilerim. Ne mutlu Türk'üm diyene!”   HİÇBİR OLUMSUZLUK, BAHANE OLMAMALI   Evet, biz Türk çocukları, cumhuriyet sevdalıları olarak her 10 yılda sevinçle ve gururla; 100. yılına denk gelen şanslı kuşaklar da üç yaşından yüz yaşına kadar herkes Cumhuriyetimizi büyük coşkuyla, sevinçle ve gururla kutlamalıyız. Buna hakkımız var. Hiçbir olumsuzluk, buna bahane olmamalı.   Sözün Özü: Ey yükselen yeni nesil! Gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu devam ettirecek sizlersiniz. Mustafa Kemal ATATÜRK